Alkatraz’dan son kaçış

Jerry Bruckheimer-Don Simpson ikilisinin yapımcısı olduğu bir film elbette havalı bir süperprodüksiyondur! Özellikle Bruckheimer yönetmenin hareket alanını sıkı sıkıya belirleyen bir yapımcı. Ancak "masraftan kaçınmayan" tipten olduğu da kesin. ‘80’lerde "Top Gunödan başlayarak "Yıldırım Günleri", "Kızıl Şafak", "Con Air", "Armageddon", "Devlet Düşmanı", "60 Saniye", "Pearl Harbor", "Kara Şahin Düştü" gibi filmlerle gişeleri bloke etti. Bruckheimer içeriği kof, kadrosu görkemli, efektleri oyuncaklı, kızları güzel, aksiyonu dur durak bilmeyen bir ekolün simgesi. "Kaya" da bu ekolün tipik bir örneği. Bir askeri ve polisiye operasyonun 135 dakika süren öyküsü!

Kimyasal silah tehdidi
Michael Bay ise Bruckheimer’ın gözde yönetmenlerinden biri. Önce "Bad Boysöta, hemen ardından "Kaya"da, "Armageddon" ve "Pearl Harboröda birlikte çalıştılar. Sırada "Bad Boys"un devam filmi var...
Bu kadar film adı sayıp döktükten sonra referanslarınız oluşmuştur, "Kaya"yı az çok gözünüzde canlandırmışsınızdır. Otomobille kovalamaca, tünellerde köşe kapmaca vb. sıradan aksiyon numaralarının yanında "Kaya" füze saldırıları, kimyasal bombalarla vücudu su toplayıp patlayan insanlarla dolu. Zaman zaman aşırıya kaçan, gösterişli bir sinematografiyle anlatılan öykü ise son derece basit: Devlete ve orduya kafası kızdığı için, kendince adalet arayan savaş kahramanı general (Ed Harris) onlara bir ders vermeye kalkar. Askeri cephanelikten aldığı füzeler ve kimyasal silahlarla filmlerden gayet iyi bildiğimiz, artık müze haline getirilmiş ünlü Alkatraz Hapishanesi’ni ziyaret eden sivilleri esir alır. İstekleri yerine getirilmezse San Fransisko’ya dehşet saçacaktır. Onu durdurmakla görevli FBI ajanının (Nicolas Cage), Alkatraz Adası kadar korunaklı bir yere gizlice girebilmek için oradan kaçmayı başarmış tek ve efsanevi mahkumun, eski bir SAS komandosunun (Sean Connery) yardımına ihtiyacı vardır.
ATV / 22.35

Bazı sahneler tek başına filmi gölgede bırakıp belleğimize kazınır: Michelle Pfeiffer’ın kırmızı gece elbisesiyle kuyruklu Steinway piyanonun üstüne uzanıp şarkı söylediği sahne "The Fabulous Baker Boys" filminin kuşkusuz, en unutulmaz sahnesidir. Hatta Washington Post yazarı Rita Kempley bu sahneyi Marlene Dietrich’in "Mavi Meleköteki sahnesine rakip sayar! O kadar uzun boylu değilse de Hollywood klasiklerini andıran bu zarif film, hem kara filmle hem salon komedileriyle flört edip ağızda nostaljik tat bırakır.
Babaları Lloyd Bridges’in izinden gidip kendilerine sağlam bir oyunculuk kariyeri edinen Beau ve Jeff biraderler gece kulübü piyanistlerini canlandırır. Müzikal açıdan pek anlaşamasalar da birbirlerinden kopamayan iki kardeşin arasına cazibesiyle giren şarkıcı rolünü Michelle Pfeiffer üstlenir.
Meraklısına not: Filmdeki şarkıları bizzat Michelle Pfeiffer seslendirdi.
CNBC-e / 22.00


• Tele Pazar: Nil Karaibrahimgil ile Zekai Tunca’nın yanı sıra Özgür Kıyat ve grubunun da konuk olacağı canlı yayında sinema ve tiyatro haberleri de var. TRT 1 / 15.15
• Pazar Yıldızı: Ebru Şallı ve Dost Elver’in sunduğu şovda Toprak Sergen, Zümre, Dilek Serbest, Esra Balamir, Akın Sel ve Yusuf Harputlu izlenebilir. STAR / 17.30
• Kızma Birader: Yaşar Alptekin kılıktan kılığa girip kamera şakaları yapıyor. Bu bölümde Müslüm Gürses’in başına gelenler de yer alıyor. TGRT / 20.00
• Yarım Elma: Başrollerini Günay Karacaoğlu ile Janset’in paylaştığı dizide Gonca evlenmek ister. Ama töre gereği önce kardeşi Yonca’nın evlenmesi gerekmektedir. KANAL D / 20.30

• Pazar Söyleşileri: Ümit Zileli’nin bu haftaki konuğu, basketbolcu Tamer Oyguç. TRT 2 / 12.10
• Ayyıldız’la Kupaya: Panathinaikos’ta forma giyen İbrahim Kutluay, basketbol yaşamını anlatacak. CNN TÜRK / 18.30
• Karalama Defteri: Doğan Hızlan, konukları Levent Cantek, Necdet Şen ve Suat Yalaz ile çizgi romanları konuşacak. CNN TÜRK / 21.10
• Açık Açık: Tunca Bengin’in programına Prof. Gülsüm Sağlamer, Prof. Adil Çağlar ve Doktor Müge Akbağ konuk olacak. Konu ise öğrencilerin üniversite tercihleri. TRT 2 / 21.15