The Others 'Bundan sonrasını Rumlar düşünsün'

'Bundan sonrasını Rumlar düşünsün'

10.03.2017 - 17:34 | Son Güncellenme:

Başbakan Özgürgün, "Bugün tabii Kıbrıs konusunda gelinen son nokta pek iç açıcı değil. Bunun sebebi  de Kıbrıs Rum Meclisi’nin yaklaşık bundan 20 gün önce aldığı Enosis kutlama  kararıdır” dedi.

Bundan sonrasını Rumlar düşünsün

Bundan sonrasını Rumlar düşünsün

Haberin Devamı

KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, "Bugün tabii Kıbrıs konusunda gelinen son nokta pek iç açıcı değil. Bunun sebebi de Kıbrıs Rum Meclisi’nin yaklaşık bundan 20 gün önce aldığı Enosis kutlama kararı." dedi. Başbakan Özgürgün, İstanbul Aydın Üniversitesi Florya Halit Aydın Yerleşkesi'nde öğrencilerle bir araya geldi. Kıbrıs meselesinin tarihi gelişimi konusunda bir konferans veren Özgürgün, bu meselenin gençler tarafından iyi bilinmesinin önemli olduğunu vurguladı. Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın, Başbakan Özgürgün'e bir plaket takdim etti. Konferansın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başbakan Özgürgün, "Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son nokta nedir?" şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:

Haberin Devamı

"Bugün tabii Kıbrıs konusunda gelinen son nokta pek iç açıcı değil. Bunun sebebi de Kıbrıs Rum Meclisi’nin yaklaşık bundan 20 gün önce aldığı Enosis'i kutlama kararı. Enosis, Kıbrıs’a felaket getiren, binlerce kişinin ölmesine, kaybolmasına yol açan ve bugün gelinen aşamada Kıbrıs’ın kana bulanmasında esas nedeni teşkil eden kelimedir. Enosis, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasıdır. Bunu kutlamak demek bu kadar ölümün, bu kadar felaketin ardından hiç ders almamış olmak demektir. Kıbrıs Türk tarafı olarak ve anavatan Türkiye ile birlikte görüşmelerden çekildik. Bunun sebebi de bu Enosis kararının, Rum Meclisi'nden alınmış olmasıdır. Orada iradeyi temsil eden bir meclis, büyük bir çoğunlukla oturmuş ve Kıbrıs’ta Enosis’i okullarda, yani çocuklara, gençlere, miniklere Enosis’i kutlayıp bunu ileriye yayma siyaseti getirmiş. Böyle bir ortamda da görüşmek mümkün değil."

"Bundan sonra Rum tarafı düşünsün"

Kıbrıs davasını Türkiye ile ortak yürüttüklerini dile getiren Özgürgün, şunları kaydetti: "Çünkü orada Türkiye’nin de hakları var. Kıbrıs Türk halkının yıllarca vermiş olduğu çok ciddi varoluş mücadelesi var. Bunu anavatan Türkiye ile 1950’li yıllardan itibaren devam ettirmiş, böyle bir durumda da böyle bir zihniyetle görüşmek imkansız. Çünkü biz adada bir anlaşmaya varmak istiyorduk. Bu anlaşma için hem Annan Planı’na evet demiş bir tarafız hem de görüşmelerin yeniden başlaması ve görüşmelerin yeniden devam etmesi için aslında olumlu adımlar atmış bir tarafız ama gelin görün ki buna karşılık karşımıza çıkan bir Enosis kararı. Bu Enosis denilen illet, Kıbrıslı Rumlara 1930'ların başında yapışmış ve kendileri de dahil birçok kişinin ölmesine, Rumların da çok ciddi ölümler yaşamasına sebep olmuş bir felaket. Bunu tabii şu aşamada Kıbrıs’ta biz şunu söylüyoruz artık ya bu kararı geri alırsınız ya bu görüşmeler biter. Ne olur? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yoluna devam eder ve bunu da yapacak gücü var. Bugün bir anavatanı var onunla beraber."

Haberin Devamı

Özgürgün, "Biz her zaman söylüyoruz anavatanımız ne kadar güçlüyse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de o kadar güçlüdür. Bugün gelinen aşamada da biz hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu, yapısını, demokrasisi ve bütün kurumlarıyla bir devlet, gerçek bir devlet olduğunu ortaya koyacağız. Bundan sonra Rum tarafı düşünsün artık ne olacağını." ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

"Türk varlığı sonuna kadar devam edecek"

KKTC Başbakanı Özgürgün, üniversitelerde Dışişleri Bakanlığı döneminde çok konferans verdiğini söyledi. Başbakan olduğu 10 aylık sürede ise çok fırsat bulamadığını ve Türkiye'deki ilk konferansını Aydın Üniversitesinde verdiğini dile getiren Özgürgün, şunları söyledi: "Bu konuda çok talep var. Ben mümkün olduğu kadar gençlere bu Kıbrıs meselesini anlatmak istiyorum. Çünkü Kıbrıs sadece bir ada değil, konferansta bir toprak olarak da düşünmemek lazım, gerçekten çok stratejik bir konumu var. İngiltere’nin üsleri var, ABD dolayısıyla orada, Rusya çok ciddi bir şekilde ekonomik gücüyle orada, Avrupa Birliği, Almanya’sı Fransa’sı orada, Türkiye orada. İşin içinde Kıbrıslı Türkler, Rumlar var. Baktığınız zaman bir cadı kazanı. Bunun sebebi de adanın gerçekten stratejik olarak arz ettiği sahipsiz konum. Yani sahibi yok. Gerçekten sahibinin kim olduğu belli değil, Rumlar mı Türkler mi Yunanistan mı Türkiye mi İngiltere mi… Ortada kalmış ve herkesin karıştırdığı bir yer. Bunu ortadan kaldırmamız için çalışmamız lazım ama bir gerçek var, orada Türk varlığı sonuna kadar devam edecek."

Yazarlar