The Others Çözüm bekleyen büyük sorunlarla yeni bir eğitim yılı başlıyor

Çözüm bekleyen büyük sorunlarla yeni bir eğitim yılı başlıyor

20.09.2016 - 12:56 | Son Güncellenme:

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 61 binin üzerindeki okulda yeni bir eğitim-öğretim yılı daha başladı.

Çözüm bekleyen büyük sorunlarla yeni bir eğitim yılı başlıyor


Milliyet Kıbrıs yazarı Prof. Dr. Osman Köse'nin yazısı...
Polis Akademisi / Ankara

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 61 binin üzerindeki okulda yeni bir eğitim-öğretim yılı daha başladı.
Özel ve Devlet okullarında yaklaşık 921 binin üzerinde öğretmen görev yapmakta ve 18 milyonun üzerinde öğrenci de eğitim görmektedir.
Bu rakam, çevremizdeki çoğu devletlerin nüfusundan bile fazladır.
Eğitim ve Öğretim, yıllardan beri Türkiye’nin en önemli sorunlarından biridir. Maalesef bu sorunları genelde eğitim ve öğretim yılının başladığı zamanlarda hatırlıyoruz.
Öğrencilerin daha iyi eğitilmesi ve kaliteli bir eğitim, Türkiye’de her iktidarın önünde bulduğu ve neşter vurmaya çalıştığı önemli sorunlardan biridir.
Daha önceki iktidarlarda olduğu gibi, Ak Parti döneminde de eğitimin dünya standartlarının üzerine çıkarılması için büyük gayretlerin olduğunu gördük ve görmekteyiz.
Eğitim alanında çözüm bekleyen sorunlar, sadece birkaç yılın değil uzun yılların bir birikimidir.
Bunu diğer anlamda, gelişen ve büyüyen Türkiye’nin doğal sorunları olarak da görmek gerekir.
Yeni öğretim yılı başlarken neşter vurulması gereken veya çözüm bekleyen çok sayıda sorun sıralamak mümkündür.
Eğitimde kalitenin artırılması…
Köylerden şehirlere kadar, okullarda eğitim kalitesinin yükseltilmesi yıllardan beri Türkiye’nin en temel sorunlarından biridir. Eğitimde fırsat eşitliği maalesef sadece slogan olarak dillerde dolaşmaktadır.
Köylerde, kasabalarda, şehir merkezlerinde, küçük ve büyük şehirlerdeki okullar hem eğitime verilen önem ve hem de imkânlar bakımından farklılıklar göstermektedir.
Ne zamanki bu farklılıklar giderilirse, eğitimde fırsat eşitliğinden ve kaliteli eğitimden söz edilmesi mümkündür.
Öğretmen açığı…
Son dönemlerde cereyan eden olaylar nedeniyle FETÖ bağlantılı 28 bin ve PKK bağlantılı 11 binin üzerinde öğretmenin MEB ile ilişiği kesildi.
İlişiği kesilenlerin yerine bakanlık 15 bin civarında sözleşmeli öğretmen görevlendirecekse de, zaten bazı alanlarda var olan öğretmen açığını bu sayı ile kapatmak bazı sıkıntıları da beraberinde getirebilecektir.
Göreve yeni başlayan veya biraz tecrübe kazanmış öğretmenlerin temel hedefi şehir merkezlerindeki okullara gelmektir.
Bu nedenle küçük kasabalarda, köylerde ve bazı alanlarda öğretmen açığının ortaya çıkması ve bunun eğitimi aksatacağı ihtimal dahilindedir.
Taşımalı eğitim…
Köylerden ve nüfusu az olan yerlerden merkezi okullara öğrenci taşınması ve taşıma usulü ile eğitim ve öğretimin devam ettirilmesi Türkiye’nin yaşadığı bir gerçektir.
Yaklaşık 800 binin üzerinde öğrenci, eğitimini bu şekilde almaktadır. Bu sistemin işlevselliği ve ortaya çıkardığı sonuçlar çok iyi analiz edilmelidir.
Özeller okullar meselesi…
Türkiye’de son yıllarda özel okul sayısı ve bu okullara giden öğrenci sayılarında büyük artışlar olmuştu. Bu artışlarda devletin her alanda verdiği teşvik ve desteklerin etkisi büyüktür.
15 Temmuz darbesi sonunda en büyük dalgalanma özel okullar yelpazesinde olmuştur. FETÖ bağlantılı 1056 okul kapatılınca, buralarda okuyan 138 bin öğrenci farklı devlet okulu veya özel okullara gitmek zorunda kaldı.
Buna bir de beş bin civarında askeri okullarda okuyan öğrenciler eklendiğinde, ortaya büyük bir kitle çıkmaktadır.
Bu alanda ortaya çıkan hareketlilik kısa vadede de olsa, eğitim alanında bir sendelemeyi beraberinde getirecektir.
Ders kitapları…
Ders kitaplarının yazılması, tespiti ve dağıtımı her zaman bir sorun olmuştur. Son yıllarda devlet, velilerin üzerinden bu yükü alarak kısmen hafifletmiştir. Birkaç yıldır yaşanan gelişmeler ders kitaplarının hazırlanmasının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.
Özellikler genel kültür konularını işleyen kitapların ideolojik aşırılıklardan uzak tutulması yerinde olacaktır. Bakanlığın son dönemde bazı kitapların öğrencilere tavsiyesine yasak getirmesi yerinde bir uygulamadır.
Radikal eğilimler…
Gelecek nesillerin yetiştiği ve hayata hazırlandığı yerler okul sıralarıdır. Dini ve milli değerleri istismar ederek, ideolojik sapmalar şeklinde gençlerin beyninde yer edinmeye çalışan radikal örgütler okullardan ve çevrelerinden uzak tutulmalıdır.
Türkiye bunun en kanlı sonucunu 15 Temmuz’da yaşayarak görmüştür. Bu anlamda gerek toplum içinde ve gerekse okullarda yer edinmeye çalışan sapkın cemaat, tarikat ve ideolojilerin hayat bulmasını engellemek devlete düşmektedir.
Eğitim ve öğretim yılı başlarken genç beyinleri bekleyen en büyük tehlikelerden birisi kafeler ve okul çevrelerinde kümelenen bu gruplardır.
Şimdiye kadar Türkiye’nin yaşadığı sorunlar ve bu sorunların çözüm yollarının, gelecekte daha iyiye ulaşmaya vesile olmasını diliyoruz…
Güzel günlerin, gençlerimize iyi bir eğitimin verilmesi ile geleceğini biliyoruz…
Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını diliyoruz…