The Others Hizbullahçıların psikolojisi bozuk!

Hizbullahçıların psikolojisi bozuk!

11.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hizbullahçıların psikolojisi bozuk!

Hizbullahçıların psikolojisi bozuk


Velioğlu’nun öldürüldüğü baskında yakalanarak idam istemiyle yargılanan Hizbullah yöneticileri, cezaevinde psikolojilerinin bozulduğunu söylediler


       İstanbul Beykoz’da, liderleri Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü çatışmada sağ ele geçirilen terör örgütü Hizbullah’ın şura üyesi Edip Gümüş ile sözde askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar, bugüne kadar itirafçı olmak için herhangi bir dilekçe vermediklerini ve böyle bir başvuruda bulunmayacaklarını söyledi.

       15’ine idam isteniyor
       13’ü için idam istenen 15 sanıklı Hizbullah ana davasının Diyarbakır 3 No’lu DGM’deki dünkü ilk duruşmasına, Gümüş ve Tutar’ın yanı sıra Fuat Balca, Fahrettin Özdemir, Yunus Avcı, M. Nurettin Karabulut, Abdulkudüs Yersiz, Abdulkerim Kaya, Mehmet Feysel Bozkuş ve Sinan Yakut katıldı. Bingöl Cezaevi’nde bulunan Mahmut Demir, Mustafa İpek, Mehmet Varol, Mehmet Ezme ve Kemal Gülşen duruşmaya getirilmedi.

       “Psikolojim bozuldu"
       Savcının 181 sayfalık iddianamesini okumasının ardından söz alan Şura üyesi Edip Gümüş 5.5 aydır çeşitli nezaretlerde tutulduğunu ve 15 gün önce cezaevine gönderildiğini belirterek şunları söyledi:
       “Psikolojik sorunlar yaşıyorum. İddianame de 10 gün önce elime geçti. Savunmamı bu nedenle hazırlayamadım. Süre talep ediyorum."
       Sözde askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar da iddianamenin 10 gün kendisine ulaştığını tekrarlayarak, “Savunmamı hazırlayacak sürem olmadı" diye konuştu.
       İtirafçı olmak ve Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmak istediğini belirten Abdülkudus Yersiz ise, gelecek celsede Hizbullah ile ilgili önemli açıklamalar yapacağını dile getirdi. Yersiz mahkemeye üç sayfalık yazılı bir savunma verdi.
       Davanın diğer sanıkları da, henüz savunmalarını hazırlayamadıklarını belirterek ek süre talebinde bulundu.

       11 Eylül’e ertelendi
       Savunmalardan sonra mahkeme heyeti, duruşmada hazır bulunmayan beş sanığın duruşmaya niçin getirilmediği konusunda Bingöl Cezaevi’ne yazı yazılmasına, eksik eylem evraklarının beklenmesine ve diğer eksikliklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı 11 Eylül’e erteledi.

       Özgürlüğe sömürü
       Dyirbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, tüm terör olaylarında ortak özelliklerin bulunduğu belirtilerek şu görüşlere yer verildi:
       “Terörün siyasi bir amacı vardır. Devlet otoritesini reddeder. Demokrasiyi kullanıp özgürlüğü sömürür. Amacı, devamlı şiddet, cinayet, korku ve sabotajlarla toplumu ‘korku hipnozu’na sokmaktır. Teröristin ilk hedefi, toplumun duyarlılığının, olaylar karşısında tepki yeteneğinin zayıflatılması, değer yargılarının yıpratılması, şartlandırmadır. Eğitim düzeyi düşüktür.

       Terör dış destekli
       Genişliği ve ufku olmayan düşünce yapısını, kendisine ideoloji ve siyaset kavramlarının görkemli ismi altında verilen yalın ve kısır bir bilgi birikimi şekillendirir.
       Terörün başarısı büyük ölçüde dış desteğe bağlıdır. Dış desteği olmayan terörün yaşama şansı yoktur. Hizbullah örgütünün de, ‘tebliğ ve davet - cemaat - cihad’ olarak üç aşamalı stratejiyi benimsediği görülmektedir."