The Others Kanoyla 3215 km

Kanoyla 3215 km

01.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kanoyla 3215 km

Kanoyla 3215 km

       BAŞLADIKLARINDA kuşkusuz endişeleri vardı. Kuzey Denizi'nden Karadeniz'e aylar süren bir kano gezisi gerçekleştirmek birçokları için "akıl dışı" görülebilirdi. Ama bir kez daha inandığını ve istediğini yapmanın başarıya ulaşmada baş koşul olduğunu gözlemledik Köstence'de.
       Başa dönelim: "Trans Avrupa Kuzey Denizi'nden Karadeniz'e Ren - Tuna Kano Geçişi"nin mimarları Gökhan Türe, Zafer Kızılkaya, Levent Yüksel, Aslı Evrensel Türe ve Cenk Metinkaya'nın kanoyla Avrupa'yı içsulardan geçmelerinin baş amacı öncelikle Tuna'da olmak üzere, nehir kirliliğine dikkat çekmek, "nehir koruma ağı" bulunmayan Türkiye'nin gündemine bu konuyu getirmekti.
       Böyle bir projenin gerçekleşmesinde en önemli rolü oynayan sponsorluğu Alcatel ve Atlas dergisi üstlenince ekibin yolculuğu 4 Ağustos'da Hollanda'dan başladı. Almanya'da Düsseldorf, Unkel, Koblenz, Loreley, Nurnberg'i geçtikten sonra Avusturya, Macaristan (Budapeşte / Estergon) ve Slovakya - Hırvatistan'ı geride bırakan ekip 12 Ekim'de Romanya'ya girdi, 29 Ekim'de Köstence'de Karadeniz Kanalı'nda aynı zamanda Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı. Ekibe Hırvatistan'dan katılan Emil Flojsman da Köstence'deki kutlamada yer aldı.
       Geriye baktıklarında 87 günde toplam 3215 kilometre yol katetmişlerdi. Ren Nehri'nden başlayıp oradan Main'e, Danuble Kanalı'na, Tuna'ya ve nihayet Karadeniz Kanalı'na uzanan uzun, yorucu ama bir o kadar mutlu bir yolculuk. 15 gün sonra Karadeniz'den geçerek İstanbul'da olmayı planlayan ekip, Ortaköy'de karşılanacak.

       Yol boyunca Avrupa ülkelerindeki kanocularla iletişim kuran ekibin bir de günlüğü var. Yaşananları daha iyi anlayabilmeniz için küçük bir alıntı: "23 Ağustos 1998 Almanya / Koblenz: Şu anda Koblenz'deyiz. Çılgın gibi bir yağmur altında kampımızı su geçirmez tutmaya çalışıyoruz. İki gündür yağmur altında yaşıyoruz. Dün çok ciddi bir fırtınaya yakalandık. Bir kasabaya zor attık kendimizi... Nehir polisi bize yardımcı oldu. Hatta o kadar samimi olduk ki bugün bize eskort ettiler. Daha ilginci, içlerinden biri yarın bize katılacak. Bu kişi, Almanya'dan ikinci katılımcımız olacak.
       İki gün önce, Unkel'deki kayak kulübünün başkanı bize kendi kayağıyla katılarak 10 kilometre eşlik etti. Yanlış anlamayın, kendisi 70 yaşında! Bize `Koblenz'e varamazsınız' demişlerdi, vardık... Şimdi önümüzde 100 kilometre, son etap kaldı. Loreley bölgesinde, nehir ortasında büyük bir kaya ada var. Akıntı o kadar şiddetli ve nehir o kadar dar ki geçmeniz mümkün değil diyorlar. Ama deneyeceğiz..."