The Others KKTC’de kriz: Protokol krizi mi, değil mi?

KKTC’de kriz: Protokol krizi mi, değil mi?

06.04.2016 - 16:45 | Son Güncellenme:

Milliyet Kıbrıs yazarımız Hasan Erçakıca, 'Şimdiki durumda politik arenada işler iyice karışmış olmalıdır. Hükümetin istifasından söz etmiyorum. Bu haftaya hükümetsiz gireceğimiz geçen haftadan belirlenmişti. Şimdi sorun yeni hükümetin nasıl kurulacağıdır ve karışan işler de bununla ilgilidir’ diye yazdı

KKTC’de kriz: Protokol krizi mi, değil mi

Şimdiki durumda politik arenada işler iyice karışmış olmalıdır. Hükümetin istifasından söz etmiyorum. Bu haftaya hükümetsiz gireceğimiz geçen haftadan belirlenmişti. Şimdi sorun yeni hükümetin nasıl kurulacağıdır ve karışan işler de bununla ilgilidir.

Haberin Devamı

Çöküşün nedeni

Elbette, yeni hükümetin nasıl kurulacağı konusunda fikir ileri sürebilmek için, eskisinin nasıl yıkıldığına bakabiliriz. Düne kadar, CTP-UBP hükümetinin, Türkiye ile imzalanması gereken ekonomik ve mali işbirliği protokolü konusunda yaşanan anlaşmazlık yüzünden yıkıldığını düşünüyorduk. CTP, bu protokole Türkiye tarafından koyulmak istenen bir-iki husus nedeniyle imzalamaktan kaçınmış, geciken imza KKTC’deki mali sorunları derinleştirmiş, hükümet ortağı UBP ise bu sorunların sorumlusu olmadığını ve söz konusu protokolün olduğu şekli ile imzalanması gerektiğini belirtmek üzere hükümetten ayrılmıştı.

Olayı böyle gördüğümüz zaman, protokolün imzalanmasından yana tavır koymasını bekleyebileceğimiz milletvekillerinin (UBP-DP ve bağımsızlar) desteği ile yeni bir hükümet kurulması, kolay ve fazla zaman almayacak bir seçenek gibi algılanmıştı.

Haberin Devamı

Protokolde ne var?

Ama şimdi işler değişiyor.

Pazartesi gecesi toplanan CTP Parti Meclisi, hükümeti kurmaya talip oldu. Bu gelişme, CTP bir “ret cephesi” oluşturmaya çalışıyor şekilde anlaşıldı. Zaten bu konuda çağrılar vardı ve eğer olabilirse Türkiye ile protokol imzalanmadan işleri yürütmeyi deneyecek yeni bir hükümet için çaba ortaya konacaktı.

Ama bence dünün en önemli haberi öğle saatlerinde geldi: CTP Gazimagusa Milletvekili ve İçişleri Bakanı Asım Akansoy, Türkiye ile imzalanması gereken protokole ilişkin şunları söyledi:

  • “Programı savunuyorum noktasında değilim ama gerçekleri de konuşmamamız lazım. Dünya Bankası ve AB uzmanlarının ülkenin yeniden yapılandırılması konusunda önerdiği görüşlerdir. Bunu Türkiye öneriyor diye kompleks yapılmamalı… Önerileri ötekileştirerek retçi tavır günümüz koşullarında artık siyaseti yapmamak demektir diye düşünüyorum.”
  • “Kimse bize yargıda bunu değiştireceksiniz gibi bir şey demedi. Yok, böyle bir şey… Protokolle ilgili büyük kavgalar çıkarmanın anlamı yok.”
  • “Vatandaşlık konusunda bize özel bir muamele, istek yok. Buradaki vatandaşların sıkıntıları haliyle aktarılıyor… Bize bu kadar vatandaşlık yapın edin diye bir şey söz konusu değil.”
  • “Bir tek Kıb-Tek! O konuda da Türkiye ileriye atabiliriz, diyor zaten. Bunu da ilk kez açıklıyorum.”

CTP’li hükümet

Pazartesi geceki parti meclisi kararı, “CTP zaman kazanmaya çalışıyor” diye değerlendirilebilirdi. Oysa Akansoy’un açıklamasından sonra yeni hükümetin de CTP liderliğinde kurulması olasılığı artmıştır. Akansoy’un aktardıkları CTP’nin görüşü ise ve bu görüş Demokrat Parti ile Toplumcu Demokrasi Partisi yetkililerine de anlatılabilir ve ortada ciddi bir sorun olmadığı konusunda ikna edici olunabilirse CTP liderliğindeki bir hükümet de mümkün olabilecek demektir.

Bu durumda elbette geriye başka bir soru kalacaktır: Bugünkü hükümet krizinin neden ne idi? Bu kriz, Türkiye ile imzalamaya çalıştığımız protokol ile ilgili miydi, değil miydi?

Haberin Devamı

Göreceğiz bakalım...