Madalyonun iki yüzü

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü... Çoğu öğretmen, kendisi için düzenlenen törenden sonra ikinci işi için düşecek yollara... Özel okul ya da dershanelerde çalışan daha şanslıları ise iş yerlerinin kendilerine verdiği özel hediyeleri alacak

Hangi iş olursa yapıyorum

SİBEL KAHRAMAN ŞEN
       İsminin hiçbir önemi yok. O, 11 yıllık öğretmen ve pek çok meslektaşı gibi geçinebilmek için ek işler yapıyor. 235 milyon lira maaş alan, 120 milyon lira kira verip 2 çocuğunu okutan öğretmenimiz, ailesinin geçinimini sağlayabilmek için, pazarcılıktan boya badanaya kadar her işi yapıyor. “Eğitim ordusunun neferi", durumunu şu sözlerle anlatıyor: “Saç tokası sattım, deterjan pazarladım. Kurban Bayramı yaklaşıyor bu yüzden bıçak satmaya başladım. Eski öğrencilerimin kimi zaman evlerini boyuyorum, kimi zaman mallarını pazarlıyorum."
       Pazarlarda satış yaparken öğrencileriyle karşılaşmanın kendisini çok üzdüğünü söyleyen öğretmenimiz, “Neden öğretmenlikte ısrarcısınız?" sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: “Ben bu mesleğe isteyerek girdim. Artık bıktım ama duygusal bağım var ve bu kolay kolay koparılmıyor."

Dershane hediyesi otomobil

Devlet okullarından maddi imkansızlıklar nedeniyle ayrılarak, özel kurumlarda çalışmayı tercih eden öğretmenler ise daha şanslı. 30 yıllık kimya öğretmeni Orhan Öztürk, 17 yıl devlet okullarında görev yaptığını belirterek, “O yıllarda devletten aldığım maaşın 3.5 katına özelde çalışmaya başladım" dedi. Öztürk, devlet okullarında öğretmenlerin geçinebilmek için ek iş yapmalarını devletin ayıbı olarak değerlendirerek, “Öğretmenliğin saygınlığı zedelendi" diye konuştu.
       Ekonomik zorluklar nedeniyle devlet okullarından ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen 27 yıllık biyoloji öğretmeni Ferhan Öz de artık yaptığı işin karşılığını aldığını söyledi. Öz, devlet okullarında çok başarılı meslektaşları olduğuna dikkat çekerek, “Ancak maddi sıkıntılar nedeniyle kendilerini öğretmenliğe veremiyorlar" dedi.
       Çalıştıkları, Uğur Dershanesi de Öz ve Öztürk’e Öğretmenler Günü nedeniyle birer otomobil hediye etti.

Maganda sürücüden öğretmene dayak

       18 yıllık öğretmen 15 gün iş göremez raporu aldı
       MUSTAFA İNSAN Mersin DHA
       Mersin Yusuf Kalkavan Anadolu Lisesi İngilizce öğretmeni Ayşegül Dermesin, (40) caddede karşıdan karşıya geçmek isterken bir aracın hızla üzerine geldiğini görünce kendisini kenara attı. İddiaya göre, aracını durdurarak Ayşegül öğretmenin yanına gelen Mahmut Tel, hakaretler yağdırdı. Öfkeli sürücü bir süre tartıştığı Dermesin’e aniden saldırarak tekme - tokat dövdü. Ayşegül öğretmen, neye uğradığını şaşırırken, yediği yumruk ve tekme darbeleriyle yere yığıldı.

       Önce dövdü, sonra kaçtı
       Çevredekilerce hastaneye götürülen Dermesin’e, 15 gün iş göremez raporu verilirken, maganda sürücü aracına binerek olay yerinden kaçtı. Vatandaşların plakasını polise bildirmesiyle yakalanan Tel, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

       ‘Sizi unutmadık, unutmayacağız’
       Marmara depreminde hayatını kaybeden 19 öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi unutulmadı. Yalova Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerinden Mehmet Cihat Keskin ile Didem Bağcı, ölen öğretmenleri için yazdıkları şiirleri kabirleri başında okudular. Anı defterine “Sizi seviyoruz. Unutmadık, unutmayacağız" yazan öğrenciler gözyaşlarını tutamadılar. İzci kıyafetleri ile mezarlığa gelen bir grup öğrenci de, izci lideri olan, ancak depremde can veren Vural Yaşar’ın mezarına çiçek koydular.

SEN MİSİN KABUL ETMEYEN

       Polisten öğretmene ÖSYM formu dayağı
       BEHZAT MİSER Ankara
       Yenimahalle Polis Karakolu Amiri Ömer Uludağ, eşinin ÖSYM başvuru formunu önceki gün emrindeki bir polis memuruyla Yeni Mahalle Alpaslan Lisesi’ne gönderdi. Lisenin Müdür Yardımcısı Osman Soylu, “Şahıs başvurusunu kendisi, diplomasıyla birlikte kılavuzu aldığı okula yapmalı" diyerek, formu geri çevirdi. Soylu’nun yanıtını öğrenen Uludağ, okula bir ekip arabası göndererek, öğretmeni karakola getirtti. “Sen benim gönderdiğim formu nasıl kabul etmezsin" diyen Uludağ, Soylu’yu yumrukladıktan sonra nezarete attı. Suç bölümünü boş bıraktırdığı tutanağı öğretmene imzalatan Uludağ, ardından Soylu’yu Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Muayeneden sonra Soylu yeniden karakola getirildi. Karakol amirinin odasına alınan Soylu, amir tarafından bir kez daha dövülüp çeşitli hakaretlere maruz bırakıldı.
       Serbest bırakıldıktan sonra Yenimahalle İlçe Emniyet Amirliği’ne giden Osman Soylu, “Öğrencilerimin arasında, ekip otosuyla karakola götürüldüm, dayak ve hakarete maruz kaldım" diyerek, gereğinin yapılmasını istedi. Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından görevden alınan Uludağ hakkında inceleme başlatıldı.

65 YILLIK ÖĞRETMEN AMA

Refet Angın’ın bir evi bile yok
       İSTANBUL AA
       Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın öğretmenlerinden Refet Angın, “65 yıldır öğretmenim, ancak hala bir evim yok. Kirada yaşıyorum. En çok gücüme giden de bu" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Danışmanı olarak, eğitime hizmet vermeyi sürdüren Refet Angın, Atatürk’ün emriyle tarih öğretmeni olduğunu ifade etti. Öğretmenliğe 1936’da Biga’da başladığını anlatan Angın, “O zamanlar kira tutarı, maaşımın altıda birine eşitti. Şimdi emekliyim, elime 300 milyon lira geçiyor ve maaşımın üçte birini kiraya veriyorum" diye konuştu. Angın, Kağıthane’deki bir ilköğretim okuluna adının verildiğini kaydederek, “Evim yok, ama Allah’a çok şükür adımı yaşatacak bir okul var. Bu, beni son derece mutlu ediyor" dedi. Atatürk’ün kendisine “Çocuk sen beni unutturmayacaksın, ilkelerimi yaşatacaksın" diye vasiyet ettiğini belirten Angın, “Hala O’nun mücadelesini vermeye devam ediyorum" dedi.