Dünya Uygur mahkumlar Tayland'daki gözaltı merkezinden tünel kazıp kaçtı

Uygur mahkumlar Tayland'daki gözaltı merkezinden tünel kazıp kaçtı

21.11.2017 - 08:57 | Son Güncellenme:

Üç yıldır merkezde tutulan mahkumlar hücrelerin duvarlarını deldi, battaniyeleri kullanarak Malezya sınırındaki dikenli telleri aştı. Tayland'da gözaltına alınan Uygur Türkleri, Türkiye vatandaşı olduklarını söyleyip Türkiye'ye iade edilmek istemişti ancak Bangkok yönetimi 100 Uyguru Çin'e göndermişti.

Uygur mahkumlar Taylanddaki gözaltı merkezinden tünel kazıp kaçtı

Tayland'ın güneyindeki Songkhla bölgesinde 20 Uygur mahkumun tutuldukları gözaltı merkezinden tünel kazarak kaçtığı açıklandı. Pazar gecesi firar etmeye çalışan 25 mahkumdan 5'i ise yakalandı. Mahkumlar, 2014 yılında gözaltına alınan 200'den fazla Uygur arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

Yetkililer, mahkumların tutuldukları hücrelerin duvarlarını deldiğini ve battaniyelerini kullanarak Malezya sınırındaki dikenli teller üzerinden geçtiklerini duyurdu.

Tayland'da gözaltına alınan Uygur Türkleri, Türkiye vatandaşı olduklarını söyleyip Türkiye'ye iade edilmek istemişti. Ancak Taylanda 2015 yılında gözlatında tutulan 100 Uygur Türkü'nü Çin'e iade etti.

Çin hükümeti, Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Türk ve Müslüman azınlığa oruç tutmanın yasaklanması gibi bazı baskılar uygulamakla suçlanıyor. Çin ise bu suçlamaları reddederek onların 'yasadışı göçmen' olduğunu savunuyor.

Reuters'a konuşan Tayland emniyetinden bir yetkili, şiddetli yağmur nedeniyle mahkumların kaçtığını duymadıklarını, 20 kaçak mahkumun halen kayıp olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Malezya sınırı boyunca da güvenlik için kontrol noktaları oluşturuldu.

Hem Türkiye hem de Çin bu mahkumların kendi vatandaşları olduğunu savunuyor. Bu yılın başında Tayland'da bir mahkeme, yakalanan bir grup Uygur Türkü'nün vatandaşlıkları kanıtlanana kadar gözaltı merkezinde tutulabileceğini söylemişti.

Tayland medyasına konuşan bir göçmenlik bürosu yetkilisi, kaçan mahkumların pasaportlarının olmadığını açıkladı.

Kaynak: BBC Türkçe