Eğitim, üniversiteler ve TEGV

24 Ocak 2024

Eğitim ve bilim, asırlar boyunca ama en çok da içinde bulunduğumuz yüzyılda en güçlü yönlendirici oldu. 

Günümüzde üniversiteleriniz ne kadar güçlüyse, siz de ülke olarak hemen her alanda o kadar güçlüsünüz demektir ama sanki artık devir değişiyor! 

İnsanoğlunun yerleşik yaşama geçtiğinden bugüne derin izler bırakan eğitim ve bilim, görünen o ki bundan sonra da büyük izler bırakmaya devam edecek. 

Bu süreçte okul içi eğitim kadar okul dışı etkenler de belirleyici olacak. Bilime yön verenler de devletlerden çok, ondan en fazla para ve güç kazananlar olacak!.. 

Suna Kıraç’ın hayaliydi 

Çocuğa yönelik okul dışı kurumların hepsi de kazanç amaçlı değil. Bazıları var ki çocuğa değer katma peşinde. 

29. yılını kutlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) da onlardan biri.

1995’te Suna Kıraç’ın öncülüğünde, eğitime gönül verenler tarafından kuruldu. 

Yazının Devamı

Üniversiteye kolay giriyor, hızlı kaçıyoruz

21 Ocak 2024

Son beş yılda üniversiteyi bırakan öğrenci sayısı 2 milyonmuş. Çok çarpıcı bir başka veri ise her bin kişiye düşen üniversiteli öğrenci sayısı AB’de 38’ken, bu sayı bizde 95’miş. 

Dışarıdan bakıldığında çok şaşırtıcı rakamlar. 

Üzülelim mi, gurur mu duyalım? 

Olaya nereden bakıldığına göre eminiz ki gurur duyan da çok olacaktır, isyan eden de. 

Peki buzdağının görünmeyen yüzünde neler var? İsterseniz gelin önce ona bir göz atalım. 

Bir araştırma yapılsa eminiz ki her bin kişiye düşen öğrenci sayısında olduğu gibi her bin kişiye düşen üniversite sayısında da Avrupa birinciliğini kimseye kaptırmayız... 

Hemen her yıl üniversiteye 3-3.5 milyon aday başvuruyor ve bunlardan bir milyona yakını üniversiteli oluyor. 

Bu konudaki çarpıcı rakamlardan bir diğeri ise örneğin bu yıl üniversiteye girmek için başvuran adaylardan yarım milyonu sınav harcını ödemesine rağmen bırakın üniversiteyi, sınava dahi girmedi. 150 bini ise kazandığı halde üniversiteye kaydını yaptırmadı!.. 

Yazının Devamı

Özel okul ücretleri

19 Ocak 2024

Anne babalar için en değerli varlık çocukları, en önemli konu onların geleceği ve en büyük yatırım da çocuklarının eğitimi. 

Devlet için de durum farklı değil.  

Cumhuriyet tarihi boyunca gelen tüm iktidarlar eğitimi fazlasıyla önemsedi. Ülkemizin dört bir yanını okullarla donattı ve bütçeden en büyük payı, son yıllarda olduğu gibi genelde hep eğitime ayırdı.  

Peki, devlet ve millet olarak yaptığımız onca fedakarlığa ve kat ettiğimiz onca yola rağmen geldiğimiz noktadan memnun muyuz?  

Evet demek mümkün değil ama bu durum sadece bizde böyle değil, gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin ortak sorunu. Bizdeki ekstra sıkıntının nedeni genç nüfusumuzun ve öğrenci sayımızın çok olması! 

Z kuşağı 

Eğitim, dünya genelinde Z Kuşağı ile birlikte daha da sorgulanır hale geldi.  

Okullar, müfredat programları, kitaplar ve öğrenme yöntemleri onların gerisinde kaldı. İlgi ve beğenilerini çekmez hale geldi. 

Yazının Devamı

En büyük zenginlik kalifiye insan gücüdür

17 Ocak 2024

Hemen her alanda hepimizi çok yakından ilgilendiren, çok önemli gelişmeler oluyor.

Uluslararası Para Fonu IMF’ye göre yapay zekâ teknolojisi, yakın bir süreçte dünya çapındaki tüm işlerin yaklaşık yüzde 40’ını etkileyecek. Bu oran ekonomideki işlerde yüzde 60’a çıkacak!

Özel okul sahiplerine göre 3 milyon kapasiteye sahip kolejlerde, doluluk oranı yüzde 50! Paydaşların çoğu perişan!

Üniversiteye başvurup da sınava girmeyen yarım milyon, kazanıp da kaydını yaptırmayan 150 bin gencimiz var! İşsizler sıralamasının en tepesinde üniversite mezunları geliyor. Mavi yakalıların maaşı, beyaz yakalıları ikiye katladı!.. 

Daha onlarca tespit yapmak mümkün.

Bu bizde böyle de diğer ülkelerde farklı mı? Kesinlikle hayır.

Her ülkenin kendisine özgün sorunları var ama hızlı değişimin getirdiği sancılar, her yerde hemen hemen aynı...

Üniversite şart ama!..

Yazının Devamı

Köyleri yeniden köy yapalım okulları da açalım

14 Ocak 2024

On binlerce köy okulumuz vardı, önce onları kapattık sonra da köylerin isimlerini değiştirip “mahalle” yaptık.

Sizleri bilmem ama ben hâlâ mahalle adına alışabilmiş değilim. Köy, köydür, öyle de kalmalıdır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfusun sadece dörtte biri kentlerde yaşıyordu.

Çoğunluk ise köy ve kasabalardaydı ve sanki çok daha mutluyduk.

Sonra hızla şehirli olduk ama binlerce yıllık alışkanlıklarımız bir anda değişmedi.

Ciddi uyum sorunları yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Kendimiz her ne kadar şehirde yaşıyor olsak da aklımız da, büyüklerimiz de köyde kaldı.

Bu arada Avrupalı olanlarımız da oldu.

Daha kendi kasabasını, şehrini, Ankara’yı, İstanbul’u görmeden Paris’i, Viyana’yı, Bürüksel’i, Berlin’i gördüler.

Yazının Devamı

Bilgi hamallığı

12 Ocak 2024

Eğitim sistemimiz tam da bu olgu üzerine inşa edilmiş durumda.

Öğrencilere sürekli bilgi yüklüyoruz ama ne işe yaradığını ya da yarayacağını hiçbir şekilde sorgulamıyoruz.

Sınavlarda soru sorulmayan dersler ve o derslerde öğrenilen bilgiler zaten ciddiye alınmıyor.

Sınavda soru çıkan derslerin ve bilgilerin ömrü ise sınava kadar!

Günün sonunda geriye ne kaldığı da hiç kimsenin umurunda değil…

Bilgi hamallığı da tıpkı aşırı kilolar gibi.

Fazlası yarar değil zarar veriyor.

Vücudun dengesini bozuyor, kafamızı karıştırıyor, zihin bulanıklığına ve zihin yorgunluğuna neden oluyor.

Yazının Devamı

Eğitimdeki yanlışların kabahatlisi kim?

10 Ocak 2024

Eğitimde büyük sorunlarımız var. Bu da A’dan Z’ye tüm yaşamımızı etkiliyor. 

Hangi sorunun kökenine inseniz hemen hepsi yanlış ya da eksik eğitimden kaynaklanıyor. 

Peki, sınav ve diploma odaklı bugünkü eğitimin sorumlusu kim? 

Öğretmenler mi, MEB mi, öğrenciler mi, medya mı, politikacılar mı, üniversiteler mi, dış güçler mi ya da hepsi ve hepimiz mi? 

Kabahatliyi hiç uzaklarda aramadan hemen herkes çuvaldızın en büyüğünü kendisine batırabilir. Neden mi? 

Bugün hiç kimsenin beğenmediği, sürekli şikâyetçi olduğu, her fırsatta yerden yere vurduğu eğitim sisteminin çarklarının dönmesi için hepimiz su taşıyoruz da ondan. 

Veliler sınav odaklı eğitime karşılar ama dershaneye çocuğunu göndermeyen yok gibi. 

Daha da vahimi, en değerli varlıkları olan çocuklarının ne eğitimleri umurunda ne de gelecekleri! 

Yazının Devamı

Şaşı bakış

7 Ocak 2024

Hemen her alanda pozitif örnekleri yok sayıp negatif örneklerle yol almaya çalışıyoruz. Kötülükler, çirkinlikler, liyakatsizlik ve sorunlar görülmesin mi? 

Elbette görülsün hatta sonuna kadar üzerine gidilsin ama iyi örnekler de görmezden gelinmesin. 

“Bugün için en önemli sorunumuz nedir?” diye bir soru yönetecek olsa, eminim ki istisnasız hepimizin ilk üçünde yer alacak konuların en başında “güvensizlik” gelecek. Kimse, kimseye güvenmiyor. 

Birimiz için doğru olan, bir başkası için doğru gözükmüyor ya da altında başka bir şeyler aranıyor. 

Tüm dünyada olduğu gibi bizde de adeta bir değerler erozyonu yaşanıyor. Ortak değerlerimizi hızla yeniden inşa etmeliyiz. 

Hem de en güçlü bir şekilde. 

Bunun yolu da yine hiç tartışmasız eğitimden geçiyor. 

Zorunlu temel eğitim sürecinde çocuklarımıza güçlü bir kimlik ve bakış açısı kazandırabilirsek, geleceğe yönelik olarak yaptığımız en büyük yat

Yazının Devamı