Başak Demiriz

Başak Demiriz

basak.demiriz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şiddet uygulayan partnerin kendi kendine düzeleceğini ummak büyük bir yanlıştır. Profesyonel yardım alması konusunda ısrarcı olun

Danışan: Eşimle ilgili bir sorunum var ama nasıl anlatacağımı bilemiyorum, çok utanıyorum. Eşim öfkelendiğinde bana vuruyor. Aslında onu seviyorum, biliyorum ki o da beni seviyor ama çok da kızgınım. Dün bana tokat attı, ona “Bana bir daha şiddet uygularsan seni terk edeceğim” dedim. Ona göre bu, “Sadece bir tokat, şiddet değil.”
Dr. Başak: “Sadece bir tokat”, itmek, boğazını sıkmak, eşya fırlatmak, sekse zorlamak da şiddettir. Şiddetin azı çoğu yoktur.
Danışan: Neden böyle, neden kendini kontrol edemiyor hiç anlayamıyorum.
Dr. Başak: Sevdiği kadına vuran erkek aslında eşine fazlaca bağımlıdır, bu nedenle eşini hep kontrol altında tutmak ister. Eşinin herhangi bir bağımsız hareketi onun için büyük tehlikedir, başkalarıyla vakit geçiren, tek başına hareket eden kadının güçleneceğinden korkar. Bunun altında, terk edilme ve yalnız kalma korkusu vardır. Kendi de bilir ki aslında, eksiktir, güçsüzdür, zavallıdır ama bu olumsuz duygularla baş etmeyi bilemez. Eşini gücüyle kontrol etmek, tek bildiği yoldur. Büyük bir çoğunluğu çocukluğunda şiddete maruz kalmıştır.
Danışan: Bence de çok zavallı ama dış görünüşüne baksanız bu anlattıklarıma inanamazsınız. Okumuş, eğitimli, kültürlü, yakışıklı biridir.
Dr. Başak: Şiddet uygulayan kişi, toplumun her kesiminden olabilir. Zengin, fakir, okumuş, okumamış, doğulu, batılı, yaşlı veya genç olmanın şiddet uyguluyor olmakla bir ilgisi yoktur.
Danışan: Böyle olduğunu bilmezdim. Çok da kıskanç. Başkasıyla telefonla konuşmamı bile kıskanıyor, annemi, ablamı, arkadaşlarımı. Neredeyse kimseyle görüştürmeyecek.
Dr. Başak: Siz başkasıyla konuşurken en derinde hissettiği, terkedilme korkusudur. Sizin ilginize her daim muhtaçtır. İlgi, istediği ölçüde olmazsa veya azalırsa kıskançlık başlar. Kıskançlık öfkeye, öfke şiddete dönüşür.
Danışan: Neden ondan ayrılamıyorum?
Dr. Başak: Çünkü şiddet sonrasında, affetmeniz için ne lazımsa yapıyordur. Binlerce özür diler, sözler verir veya şiddeti küçültmeye ya da olmamış gibi davranmaya yeltenir, “Çok büyütüyorsun” der. Bazen de “Sen kaşındın, beni tahrik ettin” diyerek sorumluk almayı reddeder. O da işe yaramazsa, değişik mazeretler bulur; çocukluğuna suç atar, işte stresli bir gün geçirdiğinden yakınır.
Danışan: Bunların hepsini yapıyor. Peki bu nereye kadar böyle gidecek?
Dr. Başak: Şiddet durdurulmadığında kısır bir döngü içinde sürer durur. Şiddetin ortaya çıkışı ve tekrarı hep aynı rotayı izler, buna şiddet çemberi denir: Erkek kontrolün kimde olduğunu gücüyle gösterir. Ardından kendini suçlu hisseder. Suçluluk duygusuyla baş edebilmek için bahaneler yaratır veya karşısındakini suçlar ve davranışlarının sorumluluğunu almaz.
Sonra, bağımlılığından dolayı sevdiğini kendisine yakın tutmaya çalışır. ‘Balayı’ denilen bu dönemde kadına normalden de iyi davranarak onun gönlünü kazanmaya çalışır. Bu ‘huzurlu’ dönem kadına erkeğin değiştiğine dair umut verir. Çok geçmeden erkek tekrar kadının nereye gittiği, kiminle konuştuğu, yaptığı davranışların kendisine nasıl acı verdiği konusunda kurmaya başlar. Öyle ki bu acı artık baş edilemeyecek noktaya geldiğinde ona ‘haddini bildirmek’ gerekliliğine kendini inandırır ve kontrolün, gücün kimde olduğunu göstermek için yine vurur.
Danışan: Dün söz verdi “Son” dedi. Bunun son olacağına inanmak istiyorum ama bir yandan da korkuyorum.
Dr. Başak: Şiddet genellikle bir defada kalmaz, yinelenir. Kendinizi tehlikede hissediyorsanız, hislerinizi ciddiye alın, gerçek bir tehlikede olma ihtimaliniz çok yüksektir. Şiddet uygulayan kişinin kendi kendine değişeceğini ümit etmek pek doğru olmaz.
Danışan: Peki ne yapmalıyım?
Dr. Başak: Her şeyden önce kendinizi korumalısınız. Eşinizin profesyonel yardım almasını sağlamalı veya onu terk etmelisiniz. Terk etmek gündeme geldiğinde eşiniz kendini veya sizi öldürmekle tehdit edebilir. Bu nedenle çoğu kadın ilişkisini bitirmekten korkar. Bazen de kadın yalnız kalmaktan korkar, toplumun onu dışlayacağını düşünür, kendisini çaresiz hisseder. Oysa araştırmalara göre, şiddet öldürülme veya ciddi yaralanmaya kadar gidiyor. Bu nedenle şiddete maruz kalan kişi sessiz kalmamalı, kendini suçlu hissetmemeli, dayak yediği için utanmamalı veya abarttığını düşünmemelidir. Şiddete “DUR” diyebilmek için, eşinizle bu konuyu konuşarak bir an önce yardım almasını şart koşabilirsiniz.