Berna Laçin

Berna Laçin

berna.lacin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yeni yıl kutlamalarına bayılırım. Bana renk olsun, ışık olsun, umut olsun, kutlama yapmaya bahane ararım... Haftalar öncesinde başlayan, içinde bulunduğumuz seneyi uğurlayan ev buluşmalarını severim en çok... Sonra kermesler, davetler, hiçbir şey olmasa bile en azından ışıklı ağaçlar arasında yürüyüşler... Hele eskiden bizde ne heyecanla kutlanırdı, sonra herkesin hevesini kursağında bırakmaya meraklı troller, başladılar “Vay efendim yeni yılı kutlamak şöyle kötü böyle özenti!” diye... En eski ağaç süsleme kültürünün Türk geleneklerinden olduğunu bilmeyenler, çamları düşman bellediler.

Her şey bir yana, yeni umutlardan, neşeden ve biraz eğlenceden kime zarar gelir!

Tıkayın kulaklarınızı bu yaşam düşman-larına, açın yüreğinizi nereden eserse essin, yaşama sevinci, umut ve sevgi getiren tüm rüzgarlara... Yeni yılın ilk dakikalarında ve kucaklayın sevdiklerinizi, hatta çevrenizdeki herkesi doya doya...

Rüzgar gibi geçti

Bu kadar aşkla anlattığıma bakmayın yeni yılı karşılama heyecanını, senenin en hevesle beklediğim günleri rüzgar gibi geçti ve ben saydıklarımın hiçbirini yaşayamadım, ne ara geldik bugüne hiç anlamadım. Kapalı bir kutuya girer gibi aslında bir mabed gibi girdim her gün sahneye ve çalıştım, çalıştım, çalıştım tüm o ışıltılı günlerde. Ne ağaç süsleyecek vaktim oldu, ne de ışıklı sokaklarda, elde kestane kebap yürüyecek... 2020’yle karşılaşmamız da pijamalı olacak belli ki... Sağlık olsun, ben tüm gençlik yıllarımda hep yılbaşı gecelerini sabaha kadar canlı yayınla geçirdim. Sonra, kendi hayatımı yaşamaya karar verdim ve çocuğum olunca ailemle yeni yıla girmeye özen gösterdim.
2020 yılını, yeni oyunumla karşılamak için büyük bir istek duyunca, yılbaşı değil; milyon misli büyüklüğündeki tiyatro heyecanı sardı beni... 5 Ocak’ta perde açacağımız ‘Hayal Satıcısı’na sayılı gün kala, eğlenmek ve gezmek hayal oldu bana...

Ama heyecanım da yeni umutlarım da dorukta...

Eh bu denli canımdan can koparak, heyecandan kavrularak çalışırken, yılbaşı gecesi de pijamalı bir karşılama en güzel kutlama olarak görünüyor...

Ama 00.00’da narımı patlatmayı da yeni yıl dileklerimi de unutmayacağım elbette... Benim gibi Pijama-Terlik-Televizyon (PTT) modunda olacaklara tavsiye...

Narsız olmaz!

Tam gece yarısı nar patlatmayı unutmayın, kapı önünde ve en güzel dileklerle.

2020’ye girerken...



Geceyi çalışarak geçirecek herkese ayrıca kucak dolusu sevgiyle... Çok güzel bir yeni yıl gelsin hepimize... Her ne kadar, bugünden diğerine geçerken çok bir şey değişmediğini içimizde bilsek de, umutlar yine de mucizeler için yeşersin kalbimizde...

Oyunlar ve yemekler

Güzel bir yemek önemli. Mesela her zaman yenmeyen, hatta hafiften ‘sakıncalı’ statüsünde bir şeyler olsa şahane olur... Bir kavanoz çikolatalı fındık kremasına dalmak gibi acayip fikirlerim var şahsen ve patates kızartması, kokoreç gibi hayallerim; ne kadar saçmalarsam o kadar eğlenceli!  Artık yeni yılda yeniden takılırız sağlıklı yaşam zincirine...

2020’ye girerken...



Biraz oyun... Eğer yalnızsanız, mecburen doğrudan dizi-film seyirliklere geçeceksiniz ama birlikte eğlenebileceğiniz birileri varsa yanınızda, kutu oyunları şahane olur mesela... Kalabalıksa, kesin tombala ve monopoly derim ama kelime oyunu, bilgisayar oyunu var olmadı tavla var...

Dizi ve film önerileri

”Aaa film izlemeden ‘PTT’ mi olur hatta belki üst üste seyrederim” derken, yılın ilk gününü de kapsayan bir ‘sine-maraton’ bile yapılabilir, kim bilir? Önce yeni yıl temalı filmlerle giriş yapmaya ne dersiniz?

Şöyle gerilerden gelelim, Nathalie Wood’un çocuk oyuncu olduğu 1947 yapımı ‘Caddedeki Mucize’ güzel bir başlangıç olabilir ya da 1954 yapımı ‘Eğlenceler Oteli-White Christmas’ ve elbette biraz Laural Hardy ve Şarlo da unutulmamalı. Biraz tarihte ilerleyelim ve 1989 yılına gelip ‘Çılgın Aile Yılbaşı Tatilinde’ ya da 1990 yapımı ‘Evde Tek Başına’ diyelim.

Romantizm arayanlar için 2006 yapımı ‘Tatil- The Holiday’ ilaç gibi gelecektir. Aile boyu izleyiciler için 2005 yapımı ‘Aile Bağları-The Family Stone’ iyi bir tercih olabilir. Gelelim yeni yapımlara ve Netflix ile sabahlamak isteyenlere; ‘The Marriage Story’ ve ‘The Two Popes’ kesinlikle kaçırılmamalı. ‘A Fortunate Man’ de tavsiyemdir.

Dizilere gelirsek, ailece seyredeceklere ‘Anne with An E’ güzel bir roman uyarlaması... Elbette ‘Crown’ ya da ‘La Casa de Papel’ gibi popüler dizileri izlemiş olduğunuzu varsıyorum. Farklı bir şeyler arayanlar için iki Fransız dizisi önerim var, ‘Twice Upon a Time’ ve ‘Mythomaniac’... Evde büyükler de varsa hele, ‘The Kominsky Method’ çok eğlenceli olacaktır. Ben, yeni dizi ‘The Witcher’ı yılbaşına ayırdım. Nereden izlersiniz bilmem ama ‘Parasite’ kesinlikle ‘Yılın Filmi’!