Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çok değil, tam 10 gün önce Bodrum’da in cin top oynuyordu. Şimdiyse eskisi gibi tıklım tıklım. Bodrum’un içinde park yeri bulmak için defalarca tur atmanız gerekiyor. Küba’da ya da Tango’da yemek, Adamik’te içki, Bianca’da eğlence derken gece hayatı giderek Bodrum’a kaymış durumda.
Bitez’deki Bianca’da iyi konserler oluyor ama geçen seneki fahiş fiyatlardan ağzı yananlar bu yıl "Daha da gitmem" diyor. Artık Bodrum’da her yer o kadar pahalı ki, en sevdiğim dükkanlardan İpekçe’nin fiyatları bile makul kalıyor.
Koylardaki restoranlarda ve gece kulüplerinde hâlâ yer bulmak mümkün. Yalıkavak’taki balıkçı Sait’te hafta içi hâlâ tek tük de olsa boş masa oluyorsa bu bir işaret.
Türkbükü eski güzelliğine tekrar kavuşmuş durumda. Kalabalık ama itiş kakış yok. Yıllardır hiç değişmeyen klasiklerin yeri ayrı. Hoca’nın Yeri’nde çiğ börek, Atılay’da balık mutlaka yapılacaklar listesinin başında geliyor. Tabii meşhur Doğal Dondurma’da gecenin bir yarısı kuyruğa girip dondurma da alınacak.
Türkbükü’nün bu yılki iyi yanlarından biri de tekneler eskisi kadar karaya yanaşmıyor. Böylece deniz de pırıl pırıl. Maça Kızı’nın önünde Numarine’in Can Yalman tasarımı turuncu teknesi göze çarpıyor.
Bodrum’da en zor şey ulaşım. Yollar ne kadar yapılırsa yapılsın hâlâ karanlık ve kötü. Arabasız bir yerden bir yere gitmek mümkün değil. Yalıkavak’tan Türkbükü’ne taksiye 75 TL ödedikten sonra ertesi gün "Demek Gümüşlük’e gitsem uçak parasından çok tutacaktı" diye söylendim. Oysa bugün uçak fiyatlarına baktığımda hafta içi Atlasjet’te 64 TL’ye Bodrum-İstanbul bileti var. Tabii bu arada THY’nin gidiş-dönüş Bodrum uçak biletlerinin 600-700 TL’lerde olmasını da anlamak mümkün değil.


Bodrum’da bu yaz neler moda?

* İstanbul’da ünlenen Amerikalı ‘personal trainer’ Sean bu yaz Maça Kızı’nda. Vücudunu şekillendirmek isteyen ona koşuyor, çoğu Sean’ın temposuna dayanamıyor ve pes ediyor ama azmedenin vücudundaki değişiklikleri birkaç hafta içinde bile görüyorsunuz.
* Xuma Beach’te iyi DJ’lerin çaldığı cumartesi akşamüstü başlayan gece yarısına kadar devam eden partiler kaçırılmamalı. Geçen cumartesi Salih Saka çaldı, çok da iyi çaldı, kimse yerinde durmadı, herkes dans etti. Bu yazın favori şarkısı Zaz’dan Je Veux.
* Görünmek istemeyenler ya da görünmek isteyip de "İstemem yan cebime" diyenler bu yaz teknelerde. Bkz. Hülya Avşar, Seda Sayan vs. Görünmek istediklerini saklama gereği duymayanlar Maça Kızı-Ship Ahoy hattında gezintide. Bkz. Ayşe Özyılmazel-Ali Taran.
* Bir heves Kuum Otel’deki 29’a koşuluyor. Mönü ve fiyatları gördükten sonra bir daha buraya gelmek zor. Bir tabak donmuş ete 98 TL ödeyip bir çatal bile alamadıktan sonra görevliden pişkin bir gülüş eşliğinde gelen açıklama, "Bizim etlerimiz donmuş değil." Ee, bu sıcakta bunu diyene daha ne denir?
* Gümüşlük’teki Mimoza ya da Limon’da gün batırmak hâlâ yapılması gerekenler arasında. Mimoza bile artık büyümüş, eskisinden farklı ama yine de güzel.
* Bodrum’da artık o kadar çok çakma çantacı var ki, önünden geçerken birinden birine mutlaka gözünüz takılıyor. Bir rivayete göre, Oprah Winfrey bile İstanbul’a geldiğinde Kapalıçarşı’daki çantacıları geziyor ve ilk öğrendiği kelime ‘çakma’ oluyor. Dünyanın en güçlü kadınlarından Oprah bile dayanamamış işte. Gözünüzü doyurmak ve alışveriş çılgınlığından kurtulmak için bu dükkanlar bir şey almadan da iyi gelebilir.
* Bellazure, Çeşme’den sonra bu yıl ilk kez Türkbükü’nde. Elbiseler Şile bezinden ama çok güzeller. Olmayan bir bedeni sipariş edecekseniz ya da tadilat yaptıracaksanız kargoyla evinize bile gönderiyorlar. Yalnız bazen aksaklıklar da oluyor. Siz siz olun, Alaçatı’ya gitme şansınız varsa elbiseleri oradan alın.
* Yalıkavak Marina’dan çıkıp Leros ve Marathi gibi Yunan Adaları’na gidip batmış Yunan ekonomisine katkıda bulunmak da şart. Tabii Kos ve Simi’de de birçok tanıdık Türk simayla karşılaşıyorsunuz. Nedeni basit, iyi yemek ve içki var. Fiyatlar da ucuz.
Yunan ekonomisini canlandırmak için hap bilgilerle dolu Yunan Adaları rehberi Cumartesi’ye...