Deniz Seki’nin son albümü 9 Şubat’ta çıkıyor. ‘Sözyaşlarım’ı şarkıcıyla birlikte dinledim. “İlk sen dinliyorsun, uğurun çok önemli” dedi. Bu şarkıların uğura falan ihtiyacı yok!
Deniz Seki’nin yeni albümünü önceki gün kendisiyle birlikte dinledim. İlk defa duyacağınız şarkıları, yanınızda nasıl bulduğunuzu anlamak için gözlerinizin içine bakan sanatçıyla dinlemek stresli. Özellikle de önceden bir samimiyetiniz ya da tanışıklığınız yoksa. Bir de bunun üzerine Deniz Seki demez mi, “İlk defa sen dinleyeceksin, senin uğurun çok önemli.” Stresim daha da artıyor. Kendi albümüm olsa bu kadar olur. Bu arada Deniz Seki kadın gibi kadın. Biraz Monica Bellucci havasında. Yanında çocuk gibiyim.
Ne kadar heyecanlı olduğunu anlatıyor. “Sanki ilk albümüm gibi” diyor. Eee, tabii son birkaç yılda neler neler yaşadı... Şimdi bu kadar heyecanlı olmasını anlıyorum. Yaratıcı insanlara karşı daha toleranslı olunması gerektiğine inanıyorum. Onları rahat bırakacaksınız ki rahat üretsinler.
Klasik olmaya aday
İlk şarkı geliyor, ‘Suya Hapsettim’. Çıkış şarkısı bu. İlk klip buna çekilecek. Ben bir şarkıyı ilk dinleyişte anlayabilenlerden değilim. Sevip sevmediğimi anlamak için birkaç defa dinlemem lazım. Kulağım yok ama hislerime güveniyorum. İşte bu şarkıda tanıdık bir his var. Bende böyle bir etki yaptıysa kesin klasik olur.
İlk şarkının sonunda gümbürtüyle duvardaki maskelerden biri düşüyor. “Nazar” diyorum, gülüyoruz. İkinci şarkı, ‘Herkes Kendi Yolunda’. ‘Bir koza gibi ördük bu aşkı/Her şey değişti bir anda niye? Bir uçtan sen çektin, bir uçtan ben/ Kopardık sonunda/Şimdi herkes kendi yolunda’ diye gidiyor sözler.
Sonra ‘Aşk müzikali’ geliyor
‘Dünyada aşamayacağım bir yol olamaz/Bunu da unutma bir kenara yaz/O ne dedi, bu ne dedi diyene kadar/Kaderini yaşa ya da yenisini yaz’... Deniz Seki bu sefer ikinciyi seçmiş, yenisini yazıyor belli ki. “Hayatımda yazdığım en arabesk şarkı” diyor bir sonraki ‘Hayallerim Hayal oldu’ için. ‘Ayrılmamız imkansızdı/Nasıl sevdik birbirimizi’ diye başlıyor. ‘Hayallerim hayal oldu/Sence bu son reva mıydı?’ diye devam ediyor. ‘Çaresizlikten doğarmış büyük hatalar/Gülmedi yüzüm, hadi güldürün dostlar/Bugünlerde size çok ihtiyacım var’ diye haykırırken ona sarılmak istiyorsunuz.
‘Başla yeniden / Aç sayfayı beyaz/Karala karala dur/Yırt at yenisini yaz’ diyor ‘Soyadımı Sen Yaz’da. Hepimizin duygularına tercüman oluyor, ‘Niye beni bulur böyle aşklar?/Sorun bendeyse kurtar beni’. ‘Uyan’da, ‘Çok yorgunum bize artık ağlayamam’ diyor.
Bir de sürpriz var
Sıradaki şarkı ‘Soysuz Şövalyeler’. Onur Baştürk’ün şarkısı. Evet, yanlış okumadınız. Kelebek yazarı Onur Baştürk’ün 10 parmağında 10 marifet var. Bir yandan şarkılar yazıyor, bir yandan ilk kitabını çıkarmaya hazırlanıyor. Bir yandan da pilates eğitmenliği için özel eğitim alıyor. ‘Bana söylediğin her şey gerçek oluyor/Hayat dönüp dolaşıp bizi buluyor’ diye başlıyor şarkı. ‘Ey deniz, dalgalı deniz/Uzağımda olsun temennim budur/Kara bulutlar’. Sonra Deniz Seki ‘Kork Benden’ diyor. ‘Daha da büyüyor nefretim/Kork benden bundan sonra/Hani bir zamanlar iki candık ne kadar yakın/Hayat insanı bir tuhaf yapıyor’ diye başlıyor.
Albüm, ‘Bitti’yle bitiyor
Ben de bitiyorum. Şarkıları dinlerken tüylerim diken diken oluyor. Zaman zaman gözlerim doluyor. Bir ara göğsüm sıkışıyor. “Damar” diyor Deniz Seki. Gerçekten de öyle. Sonunda kendimi tutamıyorum, “İyi ki bütün bunları yaşamışsınız” diyorum. “İyi ki yaşadınız da bu şarkılar oldu.” Gözlerinin içi gülüyor, “Şansı bol olsun” diyor. “Şimdi nasıl hissediyorsunuz kendinizi?” diyorum. Ağzından çıkan ilk kelime ilginç, “Aydınlık.” Tabii bunda bulunduğumuz yerin de payı var. Maslak’ta Sheraton Oteli’nin tepesindeyiz, hava güneşli. Hiç şehrin merkezinde gibi değiliz. “26’ncı katta, Tanrı’ya yakınız’ diyor Deniz Seki. “Evimi, kıyafetlerimi her şeyimi değiştiriyorum. Yeni bir başlangıç” diyor. Şarkılarında da hep temiz sayfa açmaktan bahsediyor. Daha fazla dayanamıyorum, “Bu şarkıların üzerine bir kadeh şarap içelim” diyorum. Ben şarabımı yudumlarken o konuşmaya devam ediyor, albümün tanıtımı 9 Şubat’ta Maslak Qubbe’de olacakmış. “Canlı söyleyeceğim şarkılarımı” diyor.
En sade haliyle
Bu arada Nihat Odabaşı’nın çektiği albüm fotoğraflarına bakıyoruz. “En sade albüm kapağım. Dudağımda ruj bile yok” diyor. Zaten bu albüm de en sade ve aynı zamanda en ‘damar’ albümü. “Bu albümü araba kullanırken tek başına dinleyeceksin, seni alıp götürecek” diyor. Kendi de öyle yapmış. Arabaya biniyorum, radyoda Deniz Seki çalıyor. Tamamen tesadüf.
