Boğaz’ın Anadolu yakasında yeme-içme konusunda seçenekler kısıtlı. Neyse ki, İstinye’de sessiz sedasız ilerleyen ve kısa sürede popüler olan İoki Sushi şimdi Kandilli’de de bir şube açtı
Çarşamba gecesi İstanbul gece hayatının kalbi Kandilli’de attı. Malum, Anadolu yakası, özellikle de Kandilli, gece hayatı rotalarından biri değil. Ama birçok isim çarşamba gecesi Kandilli’de bir açılışta buluştu. Üstelik bir otel ya da gece kulübü de değil, bir Japon restoranının, İoki’nin açılışıydı.
Bundan iki yıl önce yazmıştım, “Herkesin hayali kafe açmak” diye başlamış, “Başka işi olan iki kişi bir araya gelip durup dururken New York’tan bir şef transfer edip bir Japon restoranı açar mı?” diye. O zaman İoki İstinye’de yeni açılmıştı. Öyle ‘burada ne açılsa tutar’ bir mekanda da değil. Yeri, çoğu kişi için sapa bile sayılabilirdi. Ama içeri girince farklı bir dünya vardı. Üstelik sahipleri Doğan Sevil ve Medine Sapmaz da, şef Keizo Oki de çok seviliyordu. Kısa zamanda İoki’nin suşiler dillere destan oldu. Hiç ummadığınız isimler İstinye’deki bu küçük Japon restoranından çıkmaz oldu. Bebek’te oturanlar bile İoki’den eve sipariş vermeye başladı. İoki kısa zamanda bir başarı hikayesi oldu. Şimdi bir de şube açtı.
Kandilli’deki İoki yer olarak İstinye’dekinden daha şanslı. Kandilli Caddesi’nde, sahil yolunda. İki katlı mekanın dekoru da başarılı. Dışarıda da partilere ev sahipliği yapabilecek bir alanı var. Zaten açılış partisi bir restoran açılışından çok, ev partisi tadındaydı. Bunda tabii ortakların etkisi çok.
Yemeklere gelince, suşiler çok lezzetli, özellikle de karides tempura, salatalık, acı ton balığı ve acı İoki sostan oluşan İstanbul ebi roll.
Boğaz’ın Anadolu yakasında balıkçılardan başka yemek yiyecek yer bulmak zordur. İoki, civarda yaşayanlara iyi bir alternatif olacak, hem yemeğe çıkmak için, hem de eve sipariş vermek için. Ayrıca özel partilere de sık sık ev sahipliği yaparsa şaşırmam. Bir an önce denemekte fayda var.
Tel: 0 216 202 20 22
TIME, KANYON’U SEÇTi
Daha açıldığı zaman yazmıştım, ‘Beni buraya gömün’ diye. Kanyon’un benim ve eminim daha birçok kişi için diğer AVM’lerden farklı bir yeri var. Şehrin en iyi yaşam alanlarından biri, her zaman püfür püfür esse de, zaman zaman dondurucu olsa da. Sadece alışveriş merkezi değil bir buluşma noktası, yeme-içme, gezme, spor, sinema için de çok iyi bir seçenek.
İşte bu yüzden, ‘Time’da Ron Gluckman’ın ‘İstanbul’un Büyüleyici Mimarisi’ başlıklı makalesinde Kanyon’u görüp de sevinmemek mümkün değil. Biz hep İstanbul’un eski yapılarıyla övünürüz, yeni yapıları yerden yere vururuz. Çarpık kentleşmenin, eskisi gibi mimari eserler çıkmamasının hep sıkıntısını yaşarız. Nihayet, yapımına şahit olduğumuz projelerden biri ‘İstanbul’un büyüleyici mimari eserleri’ arasında yer alıyor. Üstelik bunu sadece biz söylemiyoruz, ‘Time’ dergisi yazıyor. İstanbul’un dünya çapında nasıl popüler bir tatil destinasyonu olduğunu da hatırlatıyor.
Kanyon’la birlikte listede yer alan diğer eserlerse Ayasofya, Topkapı Sarayı, Galata Kulesi ve Yerebatan Sarnıcı.
