Çağlayan Bilgen

Çağlayan Bilgen

caglayan.bilgen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

REFERANDUM bitti.
Herkes boyunun ölçüsünü aldı.
Şimdi gözler, 2011’de yapılacak genel seçimlere çevrildi.
Siyasi partiler, genel seçim için şimdiden kolları sıvadı, hazırlıklara başladı.
İzmir’de yerel iktidarı elinde tutan CHP, genel seçimlerde oldukça iddialı.
Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Abdürrezzak Erten, “Artık CHP örgütlerine oturmak yok. Herkes sokağa çıkacak. Sokağa ineceğiz. Halkın sorunlarını paylaşırken parti binalarında değil, gerekirse mahallelerde, sokaklarda, kahvehanelerde ve insanların evlerinde olacağız” diyor.
Aman fazla gezmeyin...
Ne olur ne olmaz!
* * *
Merkezi iktidarın sahibi AKP de boş durmuyor.
Referendumda İzmir’de yüzde 37 oy oranına ulaşan AKP, genel seçimlerde bu oranı korumayı hedefliyor.
Bunun için şimdiden çalışmaya başlayan AKP’liler, seçime kadar İzmir’de çalmadıkları kapı bırakmayacaklarını söylüyor.
Çalışmalarda yine kadınlar ve gençler ön planda olacak.
Bunun bilincinde olan CHP, il kadın kollarını yeniden oluşturdu.
Gençlik kollarına da seçimde çok iş düşecek.
Ancak...
Listelerde kadınlara ve gençlere ne kadar yer verilecek?
Listeler, ön seçimle mi, yoksa merkez yoklamasıyla mı yapılacak?
Daha şimdiden vekillik rüyası gören yüzlerce isim var.
Listelerde kimler yer alacak?
İzmir’i bilenler mi?
Yoksa...
Daha önceki gibi İzmir’in yerini sadece haritada görenler mi?
Kentte evi olmadığı için otelde kalanlar mı?
İl yöneticisi yapılan şaibeli isimler mi listelerde yer alacak?
Hep birlikte göreceğiz.
Eğer geçmişteki hatalar tekrarlanırsa, sevgili Genel Sekreter Yardımcısı Erten’in “20 milletvekili” hedefine ulaşması hayal olur.
Ayrıca, seçim sürecinde referandumdaki gibi çalışılırsa da bu hedefe zor ulaşılır.
Yani...
Bazı ilçe başkanlarının belediye başkanlarından şikayeti sürerse...
Başta parti örgütü olmak üzere, milletvekilleri, belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri çalışmazsa...
Özellikle bazı belediye başkanları, ayaklarını yere basıp “önce halka hizmet” demezse...
CHP, İzmir’den değil 20 milletvekili, yarısını bile zor çıkarır.
Herkesin aklını başına toplaması lazım.
Benden söylemesi.



Kırat çok huzursuz!
ANAVATAN Partisi ile Demokrat Parti’nin ‘İzdivacı’ yine işe yaramamış görünüyor.
Yakında yine, ayrılıklar, boşanmalar olursa hiç şaşırmayın.
Nitekim...
İzmir’de DP örgütünde büyük sıkıntı yaşanıyor.
Kırat huzursuz...
DP fokur fokur kaynıyor.
DP İzmir İl Başkanı Fatih Dalan, parti içi dedikodular nedeniyle heyecanlarını yitirdiklerini belirtiyor ve istifa sinyali veriyor.


AKP’NİN KUMSAL HEVESİ!
SİZ hem ‘kumsalların partisi’ diyeceksiniz.
‘Siz sadece kıyı şeridinden oy alıyorsunuz. Biz Türkiye’nin partisiyiz’ diyerek rakibinize adeta ‘Sen git kumda oyna’ diye sataşacaksınız.
Sahil kesimini adeta küçümseyeceksiniz.
Sonra da parti örgütüne talimat verip ‘Acaba bunlar bize niye oy vermiyor?’ diyerek ‘sahil açılımı’ yapmaya çalışacaksınız.
* * *
‘Kürt açılımı’ gibi ‘Alevi açılımı’ yapacaksınız.
Ardından referandum öncesinde ‘Yargıda dedelerin talimatıyla atama yapma devrine son vereceğiz’ diyerek bir mezhebi suçlayacaksınız.
Sonra da ‘Alevilerden hiç oy alamadık’ diye dert yanacaksınız.
Adama, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye sorarlar.
Bu yüzden, Mevlâna’nın dediği gibi “Ya olduğun gibi görüneceksiniz ya da göründüğünüz gibi olacaksınız.”
Herkesi kör, âlemi sersem sanmayacaksınız.


DERSİMİZ BORÇ!
YENİ eğitim ve öğretim yılı geçen hafta başladı. İzmir’de okulların yeni eğitim ve öğretim yılına sorunsuz girdiğini söyleyen Milli Eğitim Müdürü Ragıp Üye, 71 ortaöğretim, 43 ilköğretim okulunda yerel yönetimlerin de desteğiyle onarım ve bakım yapıldığını belirtti.
Ancak...
Okulların 9 milyon 940 bin 128 lirası elektrik, 41 milyon 4 bin 199 lirası ise su borcu olmak üzere toplam 50 milyon 944 bin 327 lira borcu bulunduğunu belirten Üye, bu borçları kapatmaya çalıştıklarını ifade etti.
Eeee...
Eğitimcilerin borç batağında yüzdüğü bir ülkede eğitim kurumlarının borçsuz kalması mümkün mü?
Ayrıca...
Okullara kayıt sırasında alınan zorunlu bağışların neden yüksek olduğunu şimdi anladınız mı?