ANLAŞILDI...
Bu seçimde de yine liderler tarafından belirlenen milletvekili listelerine oy atacağız.
Ve yine önümüze konan ‘tabldot yemeği’ yemek zorunda kalacağız.
Oysa...
Elimize mönü listesi verseler de yemeğimizi oradan seçsek daha iyi olmaz mıydı?
Ama...
‘İleri demokrasi’nin olduğu ülkemizde böyle bir şansımız yok.
Peki o zaman ne yapacağız?
Kaderimize razı mı olacağız?
Asla...
Biz de seçmen olarak, dünya görüşümüze uygun partilerde, en azından yaşadığı kente kim daha çok hizmet edecek adaya yer vermişse tercihimizi o partiden yana kullanacağız.
Örneğin; uzun yıllar İzmir’de yaşamış, İzmir’in havasını solumuş, özümsemiş, İzmir’in sorunlarını ve çözüm yollarını bilen, laik, çağdaş ve Atatürkçü bir kafa yapısına sahip adayların olduğu listelere oyumuzu verelim.
Partiler, en azından seçmeninin huzuruna İzmir’i bilen adaylarla çıksın.
Artık, seçim bölgesine ayda yılda uğrayan, Uzundere’ye, Salih Omurtak Mahallesi’ne, Akıncılar’a, Gümüşpala’ya veya Altındağ’a gitse yolunu kaybededen ithal milletvekillerinden hiç bir yarar gelmediği anlaşılmadı mı?
Sözüm meclisten dışarı olacak ama; “Eşek bile daha önce kaydığı çamurda, bir daha kaymazmış.”
Bu nedenle önümüzdeki seçim siyasi partiler için önemli bir sınav olacak.
Sakın ola ki; yukarıdaki tümceden dolayı kimse alınmasın, gücenmesin, darılmasın... Bu nedenle benim sözüm; İzmir’i, İzmirliyi ciddiye almayanlaradır.
İzmir’in sorunlarını bilmeyenlere, kenti tanımayanlaradır.
İzmir’de yaşamayanlara, havasını solumayanlara, suyunu içmeyenleredir.
Kısacası ithal milletvekillerinedir.
Seçimlerde eğer, siyasi partiler milletvekili aday listelerini belirlerken ithal isimlere yer verirse, İzmirlilerden bekledikleri oyu zor alırlar.
Umarım, bu kez parlamentoya İzmir’e layık isimler gider de, bir daha böyle yazılar yazmak zorunda kalmayız.
Benden hatırlatması.
Bu iktidar döneminde hiç borçsuz insan kaldı mı?
CHP’de milletvekili aday adaylığı için başvurular başladı.
200’ün üzerinde başvuru beklediklerini söyleyen il başkanı Tacettin Bayır’ın aday adayları için hazırladığı adeta KPSS’yi andıran testte kaç kişi 100 puan alacak doğrusu çok merak ediyorum.
Çünkü...
‘Bankaya kredi borcun var mı?’, ‘Karşılıksız çek senedin var mı?’ gibi sorular var.
Oysa... CHP’nin de şikayetçi olduğu AKP’nin sekiz yıllık iktidarı döneminde uçan kuşa borcu olmayan, bankadan kredi almayan kaç kişi var?
Nitekim...
Ülkemizdeki vatandaşların bankalara olan borcu tamı tamına 139.2 milyar lirayı buluyor.
Bu tutarın 99.4 milyar lirası tüketici, 2.7 milyar liralık kısmı ise kredili mevduat hesabı borcu...
37 milyar liralık kısmı ise kredi kartı borçlarından oluşuyor.
Türkiye’deki kişi başına düşen tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesabı borcu bin 947 lirayı buluyor.
Birçok ailenin TOKİ’ye olan taksitli konut borçları da dahil edildiğinde kişi başına ortalama borç iki bin lirayı aşıyor.
Kişi başına borç miktarında son altı yılda 10 kattan fazla artış yaşandığı dikkati çekiyor.
Ayrıca sadece geçen yıl 7 milyar 66 milyon TL’lik toplam 1 milyon 451 bin 464 adet senedin protesto olduğunu biliyoruz.
Bu devirde “Karşılıksız çek ve senedin var mı?” diye sormak haksızlık değil mi?
* * *
İzmir’de CHP’nin alacağı oy oranının yüzde 50’nin altına düşmemesi için çalışacağını ve en az yerel seçimdeki oy oranını yakalayacaklarını savunan Aziz Kocaoğlu, “Yerel adayların mutlaka şaibesiz, iş yapabilir, çevresinde oy getirici kişiler olması gerekir. Adayların ince eleyip sık dokunarak doğru seçilmesi gerekiyor” diyor.
Umarım Aziz Başkan’ın dediği gibi adaylar “ince elenip sık dokunarak” belirlenir.
Ama...
Bu eleme nasıl yapılacak?
Kimler yapacak?
Önseçim olsaydı, kuşkusuz farklı bir liste çıkardı.
Şimdi merkez yoklaması yapılacağına göre; oluşturulacak listelerin sevabı da günahı da genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve MYK üyelerinde olacak.
Bu durumda; CHP’ye oy verecek olanların “Benim adım Kemal” diyen Gandi’ye güvenmekten başka yapacak bir şeyi yok.
AKP’liler, adaylarını belirledi
İZMİR’DE AKP’liler, dün temayül (eğilim) yoklaması yaptı.
Kimlerin milletvekili aday listesinde yer almasını istediğini beyan etti.
İzmir’deki 146 aday adayı arasında yok yok...
Avukatından doktoruna...
İşadamından mali müşavirine...
Mühendisinden esnafına...
Milli Piyango satıcısından, ses sanatçısına...
Görme engellisinden, transseksüeline kadar toplumun hemen her kesiminden isim aday adayı oldu.
Daha önceki temayül yoklamalarında öne çıkan isimlerin, listenin alt sıralarında yer aldığına tanık olmuştuk.
Yani...
İlk sözü örgüt söylese de son noktayı Ankara’dakiler koymuştu.
Bu kez örgütün sıralaması ne kadar dikkate alınacak?
Yoksa...
Yine daha önceki temayül yoklamalarında olduğu gibi ‘örgütün gazını almaktan’ başka bir işe yaramayacak mı?
Birlikte göreceğiz.
GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA YAYINLAYALIM
