HAFTA SONU KAÇAMAKLARI

17 Ağustos 2022

Yaz bitmeden bir iki ufak kaçamak daha yapmak istiyorsanız, hafta sonu kaçamaklarına göz atalım...

Yaz aylarının sonuna geldik. Yaz bitmeden bir iki ufak kaçamak daha yapmak istiyorsunuz ama yıllık izniniz çoktan bitti. Hiç sorun değil, bugün hafta sonu kaçamakları var Seyyah’ı Alem’de...

Öncelikle sadece iki gününüz olduğunuz unutmayın, özetle dakikalar bile önemli. Dolayısı ile de kısıtlı olan zamanınızı iyi değerlendirmek adına uçak biletinizi, kiralık aracınızı ve otelinizi mutlaka önceden ayarlayın. Eğer İstanbul’dan yola çıkıyorsanız, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uçmak size zaman kazandıracaktır. Unutmadan havaalanın çevresinde aracınızı günde 30 TL’ye bırakabileceğiniz çok sayıda otopark mevcut ve alana ücretsiz servisleri var.

İki günlük kaçamaklar

Hafta sonu kaçamaklarının şartları sırası ile; gitmeyi düşündüğünüz yerde bir havaalanının, o havaalanında güvenilir bir kiralık araba şirketinin ve havaalanına bir iki saat mesafede ise, gittiğinize değecek

Yazının Devamı

Yerebatan Sarnıcı sorunlar ve eksikler

15 Ağustos 2022

Yerebatan Sarnıcı, İstanbul tur programlarının vazgeçilmez parçasıydı. Restorasyon sonrası da umarım aynı şekilde devam eder. Ancak ilk gözlemlerim ne yazık ki olumlu değil.

Uzmanlık alanım olmadığı için, restorasyon konusunda söz söylemek haddime değil. Amma velakin, giriş ve çıkış düzenlemeleri, gezi yolları, iç düzenleme ve giriş ücretleri konularında sadece benim değil; başta bu konularda ciddi deneyime sahip turizm profesyonelleri, özellikle de turist rehberlerinin ciddiye alınması gereken, yapıcı eleştirileri var.

Giriş tam bir kaos

Tüm dünya müzelerinde giriş-çıkışlar benzer şekillerde düzenlenmiştir. Münferit ziyaretçilerin, rezervasyonlu ziyaretçilerin ve rehberli grupların girişleri de gişeleri de ayrıdır.

Giriş için beklerken sıranın bozulmasını ve de araya girişleri önlemek için, sabit metal korkuluklarla oluşturulmuş uzunca koridorlar bulunur. Sıraların hangi ziyaretçi tipi için olduğu hem başlangıç noktasında hem de belli aralıklarla korkulukların üzerinde yazar. Gelelim rehberli ziyaretçilere. Onlar

Yazının Devamı

HÜZÜNLÜ VE GÜZEL: SARAYBOSNA

10 Ağustos 2022

Oturdum masanın başına oturmasına da nereyi yazacağıma karar veremiyorum bir türlü. Aklıma Özge geldi. Özge Ersu kadim meslektaş, benden fazla gezenler kategorisinde ilk sırada... Profesyonel rehberlik, yazarlık, radyo yapımcılığı gibi pek çok şeyi aynı anda başarı ile yapabilen nadir insanlardan. “Nereyi yazayım bu hafta?” dedim. “Saraybosna sonbahar başı harikadır. Ben eylül başı yine gidiyorum. Orayı yaz” dedi. “Özge diyorsa vardır bir bildiği” dedim, bu hafta Saraybosna’yı konuk ettim Seyyah-ı Alem’e.

Öncelikle vize yok. Koy pasaportu cebine, iki saat sonra Saraybosna’dasın. Yaz sonu sonbahar başı en ideal zaman. Sonrası pek bir soğuk. Yabancılık çekmeyeceğiniz, her adımda tanıdık bir şeyler göreceğiniz bir coğrafya burası. Yabancı dil bilmiyorum derdi yok. En fazla üç adım sonra Türkçe konuşan birine mutlaka denk gelirsiniz. İnsanları misafirperver ve sıcakkanlı. Yemekler damak tadımıza uygun. Alışkanlıklar da benzer olunca, gezmek de rahat.

Nerede?

Saraybosna, Balkan yarımadasının batısında, Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ ile komşu Bosna

Yazının Devamı

KAYMAKAM AHMET’İ DE UĞURLADIK

8 Ağustos 2022

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde

Takvimler 1996’yı gösteriyordu Ahmet Şensılay ile tanıştığımda. Yıldırım operasyonu ile katıldığı seçimleri kazanarak, sevgili Tolon Sökmen’in 16 yıllık başkanlığının ardından İstanbul Turist Rehberleri’nin yeni başkanı olmuştu. Sonrasında, her daim karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı bir abi-kardeş ilişkimiz oldu.
Zeki, çalışkan, dobra, pervasız, cesur ve lafını sakınmayan bir insandı. Eğilmedi, bükülmedi, dolayısı ile de bunun bedelini de her daim misliyle ödedi.

‘Kaymakam Ahmet’ gerçekten kaymakamdı. Hem de en iyilerinden. Nerdeyse tüm bireyleri bürokrat olan iki ailenin torunu olarak 1952’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra, ailenin etkisi mi, yoksa ilkokuldayken oynadığı Cevat Fehmi Başkut’un, ‘Buzlar Çözülmeden’deki ‘Deli Kaymakam’ rolünün mü bilinmez, gitti Ankara Üniversitesi Mülkiye Bölümü’nü kazandı, kazanmakla kalmadı birincilikle de bitirdi. Rol icabı

Yazının Devamı

TRUVA KÜLTÜR ROTASI

3 Ağustos 2022

‘Likya Rotası’nı okuyan dostlar “Yok mu daha kısası ve rahatı?” diye sorunca, “Var” dedim. Hem pek bir meşhur hem de İstanbul’a daha yakın...

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Troya’dan başlayıp Assos’a ulaşan yürüyüş ve bisiklet rotası üzerinde 16 arkeolojik ve yedi tarihi alan var.

- Homeros’un ‘İlyada’ destanıyla tüm dünyada tanınan Troya,

- Anadolu mimarlık tarihinde özgün bir kimliğe sahip olan Apollon Smintheus Kutsal Alanı,

- Konstantin’in Roma İmparatorluğu’nun başkenti yapmayı planladığı ama İstanbul’u görünce fikrini değiştirdiği Aleksandria Troas,

- Aristoteles’in bir felsefe okulu kurup ve dersler verdiği, Aziz Paul’un, MS 57 yılındaki Midilli gezisinin duraklarından biri olan Assos bu rota üzerinde.

Sadece 120 kilometrelik yürümesi kolay bu rotayı isterseniz bir haftada tamamlayın, isterseniz parça parça zaman buldukça yürüyün. Rotanın tamamını yapacağım diyorsanız, hızınıza, plaj ve tarihi alanlarda harcayacağınız zamana bağlı olarak kendinize 5-7

Yazının Devamı

Yerabatan Sarayı: Bir sarnıcın yaşam öyküsü

1 Ağustos 2022

Eşi benzeri olamayan bir hazine olan Yerebatan Sarayı, Roma tarihinde önemli bir yeri olan İmparator Justinianus tarafından 532 yılında inşa ettirilir. 140 metreye 70 metre ölçüleriyle Şehr-i İstanbul’daki en büyük sarnıçtır Bazilika Sarnıcı. Her biri dokuz metre yüksekliğinde, dor ve corint başlıklı 336 sütunu ile o kadar istisnai bir yapıdır, o kadar harika bir mimaridir ki, yurdum insanı “Bu yapı, olsa olsa eski bir saraydır” deyip, Yerebatan Sarayı adını layık görmüştür kendisine.

Yaklaşık 10 dönümlük bir alanı kapsayan ve bir sütun ormanını andıran bu yapıya ilk adım attığınız andan itibaren, bu yüzyıl ile ilişkiniz biter kendinizi 6’ncı yüzyılda Roma’nın başkenti Konstantinopolis’te bulursunuz ya da bulurdunuz.
90 ton su depolama kapasitesi olan ve inşaatında 7 bin kölenin çalıştığı söylenen sarnıcın suyu Valens ve Mağlova Kemerleri ile şehre 19 kilometre mesafedeki Belgrat Ormanları’ndan gelmekte, su geçirmezliği ise horasan harcıyla sağlanmıştır.

Medusa başları

Sarnıcın en arkasında, bugün ana çekim noktası

Yazının Devamı

Dünyanın en güzel yürüyüş rotası: Likya yolu

27 Temmuz 2022

“Evlerimizi mezar yaptık, mezarlarımızı ev,
Yıkıldı evlerimiz, yağmalandı mezarlarımız.
Dağların doruğuna çıktık, toprağın altına girdik,
Suların altında kaldık, gelip buldular bizi...
Bozdular birliğimizi, alt üst ettiler bizi...
Yakıp yıktılar, yağmaladılar bizi...
Biz ki; analarımızın, kadınlarımızın ve ölülerimizin uğruna,

Yazının Devamı

Türklerde dondurma

25 Temmuz 2022

Son yazıda dondurmanın geçmişine bir göz atmış, ama dondurma bizde nasıl bulundu, sarayda ve halk arasında nasıl popüler oldu, kısaca bizdeki tarihini bu haftaya bırakmıştık.

Türklerin daha orta Asya’da yaz aylarında soğuk ya da dondurulmuş meyve sularını tükettikleri tahmin edilmekte. 11’inci yüzyılda yaşamış, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânü lugāti’t-Türk’ün yazarı Kâşgarlı Mahmud da Türklerin kayısı suyundan şerbet yaptığını söylemekte. Selçukluların ise 13’üncü yüzyılda soğuk ya da dondurulmuş şerbetler için karlıklara sahip oldukları bilinmekte.

Kar ve buz

Kar ve buz dağıtmanın özellikle de sıcak yaz günlerinde büyük bir sevap olduğuna inanan Osmanlı’da, hayırseverlerin kurduğu kar ve buz vakıfları yazın dağlardan şehre kar ve buz getirerek halka ücretsiz dağıtmaktaydı. Ek olarak hayır yapmak isteyen zenginler de karcılar aracılığıyla yaz aylarında kar dağıtılmasını sağlıyordu. Hayır yapmak isteyenlerin yaptığı bir diğer şey ise, karlı su veya karlı şerbet yaptırarak, cuma günleri ve

Yazının Devamı