Evde pişen yemekler, mutfaktaki malzemeler ve market sepetindekiler beslenme alışkanlığının gelişmesinde ilk adımlardır. Dengeli beslenmeyi öğrenmek için gelen çocukların ortak bir noktası var: Sebzeleri tanımıyor ve isimlerini karıştırıyorlar
Çocuklarının dengeli beslenmeyi öğrenmesi için başvuran anne-babalar var. Beslenme ve diyet uzmanı profesyoneller genelde kilo vermek veya tedavi amaçlı özel diyet listeleri hazırlamak konusunda akla geliyor. Beslenme biliminde tedbir almak tedaviden önce gelir. Çocuğunuzun dışarıda yemek yemeye başlayacağı dönemlere gelmeden önce beslenme bilincine kavuşması gerekir. Böylece kilolu bir ergenlik ve yetişkinlik dönemi yaşamaması için önlem alabilirsiniz.
Beslenme konusunda biliçlenmek için gelen çocuklar sürekli ailelerine dönüp “Hani çiçek gibi olan var ya neydi adı?”, “Ufak, yuvarlak ve yeşil olan”, “Kötü kokan beyaz yapraklı” tanımlamaları yapıyorlar. Çoğunlukla da yüzlerini buruşturuyorlar. Araştırmalara göre çocuğun markete gitmesi, pazar dolaşması ve ailesiyle seçip satın aldığı şeylerin pişirilmesine destek vermesi, yemeğe olan ilgisini etkiliyor.
Beslenmede çevresel etki
Evinde 12 yaş ve üzeri çocuğu olan aileler üzerindeki çalışmada, günlük beslenmede protein, karbonhidrat ve yağ oranı normal sınırlarda. Aynı şekilde doymuş yağ ve şekerin miktarı da istenen düzeye yakın. Çoğu araştırma, besin alımı konusunda yeme ortamının rolüne daha az dikkat çekerek sadece bireylerin aldıkları besinler üzerinde odaklanmıştır. Oysa ‘determinizm ilkesi’ne göre davranışlar ve çevre eşzamanlı olarak birbirini etkiliyor. Bu yüzden markette alışveriş sırasında çocuğa beslenme bilgilerini anlatmak ve sebzeleri tanıtmak önemli.
Yetersiz ve dengesiz beslenmeyle kronik hastalıklar arasındaki ilişki ispatlanmış durumda. Ancak beslenme davranışları, bilim insanlarının beslenme konularındaki önerilerini çoğunlukla yansıtmamaktadır. Besin alımında en çok etkiye sahip olduğu düşünülen yer, ev ortamı.
Sebze evde varsa yeniyor
Evde fazla kilolu bireyler olup olmamasına göre yapılan alışverişler arasında farklılıklar gözlemleniyor. Meyvelerin, sebzelerin ve sütün evde bulunması, çocukların bu besinleri aldıkları miktarla olumlu yönde ilişkili. Beslenme davranışında ‘farkındalık’ önemli.
Örneğin, küçük çocuklu evlerde besinler kalsiyum ve proteinden zengin olmalı. Ayrıca süt ürünlerinin az yağlıları tercih edilmeli.