Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Bazı bakanlara dün tek tek soruluyor.
       Soru; 312 değişmeli mi?
       Cevaplarda ortak bir nokta var:
       "Avrupa Birliği'ne giriyoruz, oranın kriterlerine uymalıyız."
       Bizatihi Türkiye'de olması gerekli yüksek demokratik standarda erişmemiz için yapılması gerekeni savunan yok. AB için şu olmalı, bu olmalı.
       Yani, AB olmasa Türk demokratik hayatının özürlü olmasına göz mü yumulacak?
       Bazı şeyleri Türk toplumuna ancak AB istediği için mi layık görüyoruz?
       * * *
       PEK çok ülkenin yasalarında 312'ye benzer maddeler olduğu biliniyor.
       Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı da var:
       Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Diyarbakır eski Belediye Başkanı Mehdi Zana'nın 312. madde başvurusunu değerlendirirken şu sonuca varıyor: "Ulus güvenliğine aykırı görüşler sınırlandırılabilir. İyi tanınan bir siyasi kişilikten gelen böyle bir ifade, ulusal güvenliğin sürdürülmesi için önlem alınmasını haklı kılar."
       Bu ifade; 312. maddenin demokratik bir ülkede varlığına AİHM tarafından onay olarak kabul ediliyor.
       * * *
       312. madde değişikliklerine askerlerin karşı olduğu biliniyor.
       Bunu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu; "312. maddenin kaldırılmasının ülkeyi kargaşaya sürükleyebileceği" şeklinde ifade ediyor.
       Adalet Bakanı Türk de bu görüşe şöyle değiniyor: "312 değişikliği yapılacaksa toplumsal uzlaşma şart. Bu maddenin esasına dönük değişiklikten Genelkurmay endişe duyuyor."
       * * *
       312'nin amacı: "Irk, bölge ve din temeline dayalı ayrımcılığın, nefretin teşvikini önlemek."
       Ama bu amaç gerçekleşsin istenirken getirilen müeyyideler amacı da aşar bir durum yaratabiliyor.
       Ömür boyu siyasetten yasaklanma gibi.
       312'nin tümden kaldırılmasını istemeyenlerin bir bölümü itirazlarını işte bu noktada yoğunlaştırıp, maddede değişiklik öneriyorlar.
       Haklıdırlar.
       Mesela Başbakan Ecevit yakın geçmişte bu konuyla ilgili bir soruya "312'de değişiklik yapılabileceğini" de belirterek, şu cevabı veriyor:
       "Türkiye'de bazı cezaların miktarı ve süresi toplumda rahatsızlık yaratacak kadar uzun, bazı cezalar fazlasıyla hafif, bazıları fazlasıyla ağır. O bakımdan var olan dengesizlikleri gidermemiz gerekiyor."
      
Ecevit; "312. madde nedeniyle mahkum olan kişilere ömür boyu siyasi yasak getirilmesini içine sindiremediğini" de vurguluyor.
       * * *
       BU konuda şu nokta da unutulmamalı.
       Bugün birçoğumuz bir liderin, bir eski başbakanın, Erbakan'ın, 312 mağduru olmasını yadırgıyoruz. Ama Erbakan ve partisinin geçmişte aynı madde mağdurları için hiç de bizim gibi düşünmediğini de biliyoruz.
       Anasol hükümeti döneminde, yazar Yaşar Kemal'in mahkumiyeti söz konusu iken 312 değişikliği konusunun Erbakan'a takıldığını hatırlıyoruz.
       Artık anlaşılan, FP gibi ANAP da, DSP de 312 değişikliğine hazır.
       Kutan'ın dün Taşar'ı ziyaretinden sonra ifade edilenler de bu konuda umut veriyor.
       Bu arada bazı politikacıların Erbakan'a verilen cezayı içlerine sindiremediklerini, bunun ayıp olduğunu belirtirken yargıyı suçlarmış gibi tutum sergilemelerini de anlamak imkansız.
       Yasama olarak 312'yi hem değiştirmeyin, hem de uygulamacıları adeta kınayın; bu "yavuz hırsız ev sahibini bastırır" özdeyişini hatırlatmıyor mu?



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr