Türkiye, çok iyi bir dış politika izledi! Ve dostlarının çoğunu kaybetti.
Bakın, Amerika’ya; onunla ilişkiler bir başka alem.
Suriye, Mısır, Libya, İran yakın geçmişte bizim dostumuz olan ülkelerdi.
Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz zaman zaman fren yapsa da fena sayılmazdı. Uzun vadede ilişkilerde gelişmelerden söz ediliyordu.
Rusya ile aramız fena değildi.
Yunanistan’la ilişkiler durgun da olsa düşmanca sayılmazdı.
Afrika ve Asya’da komşumuz olmayan küçük, büyük ülkelerle bile münasebetimiz iyi gidiyordu.
Ama bugün.
Çoğu ters döndü.
Birçok dostla düşman olduk.
Bu başarı mı?
Hayır.
Dış politikada başarısızız, yani, dış münasebetlerde sınıfta kaldık.
***
Misal mi?
İşte Bağdat.
Bunu bugün Irak’la münasebetlerde açıkça görüyoruz.
İlişkilerimiz, iyi değil, kötü.
Bağdat, Türk Bakanı’nın uçağına iniş izni vermedi.
Bu dostluk gösterisi mi?
Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile petrol ve doğalgaz için anlaşıyoruz..
Ama iş anlaşma mı, imza mı karışıp gidiyor.
Çünkü Bağdat bu anlaşmadaki bazı can alıcı noktalara itiraz ediyor.
Bu itiraz, ABD’nin de işe karışmasıyla etkili oluyor.
Ve taraflar Bağdat’a gidiyor.
Ve anlaşma Irak’ın istediği gibi oluyor, Bağdat’ın istediği şekilde sonuçlanıyor.
Bu olanlar Irak’la dostluğumuzun derecesini göstermez mi?
Nereden nereye geldik.
Bu macerada da Bağdat’ın uzun süredir arkasını dayadığı ABD’nin rolünü de görüyoruz.
***
Ankara, bunları, yani yanlışını gördüğü için de yeni dostlar aramaya çıktı.
Buldu da.
Katar...
Başbakan, herhalde bu amaçla, bahane de bularak “dost ülke” Katar’ı ziyaret ediyor.
Katar’ın resmi adı “Katar Emirliği”
Nüfusu 2 milyon kadar. Yani bizim büyük bir kasaba...
Katar haritasını Atlasta bulmakta da zorluk çekersiniz.
Arap Yarımadası’nın doğusunda bulunan Basra Körfezi’ne uzanan ufacık bir ülke...
***
İşte yeni büyük dostumuz.
Ve Tayyip Erdoğan’ı Katar’da Emir Tahani (isimde medyada anlaşmazlık var) kabul ediyor.
Ve bu resmi kabulde Katar Devlet Başkanı’nın ayaklarının çıplak olduğunu görüyoruz.
Bu milli kıyafettir derseniz ben de susarım...
Ve, yaşasın yeni dostlar ve dostluklar derim...
***
76 milyonluk Türkiye, büyüklerle oynamalı, küçüklerle değil.
Küçükle oynayan küçük kalır.
Oysa Türkiye bölgesinde lider olmak istiyor... Ve olmalı...
HİLE Yapan, alet olan
Milli Kütüphane’de 147 ton kitap ve yazılı belge hurdaya çıkarılmış...
Ve bu nadide eserler hurda olarak satılmış. Bunları, kilosu 15-20 kuruşa alan; “uyanıklar” müzayedelerde yüksek fiyatlarla satmış...
Bunu ortaya çıkaranlara teşekkür etmek lazım.
Ama bu yolsuzluğu yapanlar veya alet olanlar veya görevlerini hakkıyla yerine getirmeyenler ne olacak?
YASAK Ayıptır...
Balyoz ve Ergenekon davaları için Türk Silahlı Kuvvetleri’ni eleştiren bazı emekli komutanlara, orduevi yasağı konmuş.
Bu yasağı koymak, her şeyden önce ayıptır.
Genelkurmay Başkanı, bu ayıba karşı olmalı. Açıklama tatminkar değil. Ve ayıp, derhal Genelkurmay Başkanı tarafından kaldırılmalı.
ATATÜRK Mandela ve biz
Mandela’yı bilmemek, takdir etmemek mümkün mü?
Değil.
Ama onun Türkiye’den verilmek istenen “Atatürk Barış Ödülü”nü reddettiğini unutmak da mümkün değil...
Ama diyeceksiniz ki, yıllar oldu, o zamanki şartları bilmek lazım. Biz bugüne bakalım.
Fethiye Spor sahaya “Yüce Atatürk” yazan formalarıyla çıktı diye “Disiplin Kurulu”na verildi. Bugün Ata’yı saymazsak, o gün Mandela’nın yaptığını nasıl eleştirebilirz.
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...
* Onuncu kattan atlayan kedi dört ayağının üzerine düştü.
Bu kedi, AKP’li mi?
* 18 yıldan sonra Jitem’in izi arandı.
“Acele işe şeytan karışır” da ondan.
* Otogaz, benzin ve motorin ani zamlandı.
Asgari ücrete zam ise pazarlıkta sallanıyor.
* Araplar, konut kapışıyor.
Suriye’den göçenlere zannetmeyin.
* Bunamada tehlikeli artış var.
Bazı siyasilerimizden belli değil mi?
* Başbakan 3, yardımcısı istediğiniz kadar çocuk diyor.
Parti içi muhalefet mi var?
* AB’de 3.5 yıl sonra vize yok.
Kim öle, kim kala?..
* 10 Ateistin, 8’i Allah’a inanıyor.
Acaba, Allah onlara inanıyor mu?
