Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Niye acaba?Çünkü erkekler ne kadar "erkek" olursa olsunlar genellikle saman altından su yürütüyorlar. Kadınlarsa çoğunlukla böyle değil. "İçindeki dışında" lafı belki de kadınlar için söylenmiş...Siyasette böyle olduğu gibi, iş hayatında böyle, aşk hayatında böyle.Bakın, hiç onun gibi soğuk görünüşlü birinden bekler miydiniz?Rusya lideri Putin'den söz ediyorum.Putin, İsrail Başbakanı Olmert ile görüşüyor. Ama mikrofonun açık olduğunu da bilmiyor. Olmert'in kulağına eğilip, hakkında on kadını taciz suçlaması olan İsrail Cumhurbaşkanı Katsav'ın yaptıkları için şunları söylüyor: "Hepimiz ona imrendik."Umar mıydınız o soğuk görünüşlü Putin'den?"Erkek milleti" değil mi?* * *HADİ, soğuk moğuk ama, bu Putin genç ve dimdik adam.Ya şu kafasının içi hariç her tarafı tutmayan Stephen Hawking'e ne demeli? O da başka bir kadına âşık olduğu için 33 yıllık karısını bıraktı.Tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşayan ve belden aşağısının tutmadığı sanılan (!) Stephen Hawking'in yeni evliliği de pek yakında yeni aşkıyla, yani metresiyle olacak.Başka yok mu? Var...Fransa'da iki gazetenin kaleme aldığı bir kitap ülkedeki bütün siyasetçilerin seks kaçamaklarını ortaya döktü.Bu kitaptan Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın cumhurbaşkanı uçağında karısı ve başbakan varken gazeteci sevgilisiyle seks yaptığını öğrendik.Eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın, eşinin yanında gizli kızının annesini de idare ettiğini ve aynı gün bazen 3, hatta 4 kadınla birlikte olmak için planlar yaptığını okuduk.Eski cumhurbaşkanlarından Giscard d'Estaing'in gazeteci kızla olan aşk ilişkisinin sabahın erken saatlerinde kullandığı aracın sütçü kamyonuna çarpmasıyla ortaya çıktığını artık biliyoruz.Daha, daha başkaları yok mu? Var.Hani, "Horoz ölür gözü çöplükte kalır" derler ya, öyleleri de var.Hem de yeni. El ele iki sevgilinin resimleri de çıktı. Siz bu erkeği zaten tanırsınız, ağlamaklı Verheugen. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Gunter Verheugen, birlikte çalıştığı genç sevgilisi Petra Erler'le el ele fotoğrafçılara yakalanınca, "Ben Petra'yı terfi ettirip maaşına da zam yaptırmadım, aramızda özel dostluk var, yanlış anlamayın" dedi.Biz yanlış anlamadık, ya siz?* * *BU özel hayatlardan bize ne, diyebilirsiniz.Önce, kamuya mal olmuş insanların özel hayatı olmaz. Sonra, biz bir kez de olsun kadınların yanında yer alıp "erkek milleti"ni, yani bizim milleti analım (!) dedik. Benim evde dört kadın var da... "ERKEK milleti" diye bir sözümüz var da "kadın milleti" diye bir sözümüz yok. Kanal 7'de Ilıcak'ın programı vardı. Hrant Dink ve Etyen Mahcupyan, yanlış doğru, istedikleri gibi Türkleri suçladılar. Türkiye'yi suçlayan bu kişilere sormak lazım. Bu konuşmalarının aksi Ermenistan'da bir TV'de yapılabilir mi?Dink ve Mahcupyan Türkiye'de yaşayan Ermenileri rahatsız ediyor zannederim... HEP AYNI SORU Bir büyük gazetemizin ilavesinde imzasıyla tam sayfa hazırlayan ve buraya TV'den haberler yazan bir arkadaş var.Bir TV kanalındaki hanım programcıyı "Ciddi derecede reyting alıyor" diye methediyor.Oysa o kanal reyting araştırması yaptırmıyor...Ne demeli? Yakışmadı "İÇ SAVAŞ" Biz sorunu ciddiye almıyoruz.Güneydoğu sorunundan söz ediyorum.Başbakan bir partinin genel başkanı, biz de hep öyle, belki de bu yüzden o bu sorundan gereği gibi söz etmiyor.Hesapta oy var, demokrasinin zayıf yanı da bu değil mi?"Oy için her şey mubah" diyenlere meydan boş bırakılıyor.Evet, Güneydoğu sorunu hem askeri hem de ekonomik bakımdan yeteri kadar ele alınmıyor.Ekonomi bakımından kaç plan yapıldı, 11 mi, 12 mi? Bugün hangi plan uygulamada bilen var mı?Planlar başarılı olsaydı 11-12 taneye ne lüzum vardı.Askeri, yani asayiş tedbirleri de yeterli değil.Yeterli olsaydı 30 bin kişi ölmezdi. Ortadoğu ve Balkanlar'ın, belki de Avrupa'nın en büyük ve en güçlü ordusu anarşiyi ezer geçerdi.Nerede?30 bin kişi öleceğine 10 bin kişi ölürdü ve bir defada olay biterdi.Veya İsrail'in yaptığı gibi Irak sınırına duvar çekilirdi.Irak Dışişleri Bakanı adeta meydan okuyor. "Biz PKK'ya dokunmayız" diyor.ABD, PKK'yı Irak'ta takip edip basmaya "izin" vermiyor.Üstelik ABD'de Türkiye'yi bölünmüş gösteren haritalar dağıtılıyor.Irak'ta artık 3 ayrı devlet kurulması Rusya'da ve ABD'de üst düzeyde açıkça savunuluyor.Ve Diyarbakır Belediye Başkanı, "Güneydoğu'nun tabii zenginlikleri bizim olsun" diyebiliyor. Vali de olmak istiyor, adeta eyalet sistemi öneriyor. Oysa onun harcadığı para Batı'nın vergilerinden geliyor.Başbakan belediye başkanı hakkında gerekeni yapacağına susuyor. Baykal'ın "iç savaş çıkacak" uyarısı yabana atılır gibi değil. Böyle bir şey olursa bunun mesulü zamanında önlem almayan bu Başbakan'dır."Yarın geç olacak" diyemiyorum, bugün bile geç... Başbakan susuyor GÜVENCE Dünyanın en mükemmel aletlerini alıyoruz ve o mükemmelliğe uygun kullanamıyoruz, istifade edemiyoruz.Araba en iyi markalardan, zırhlı, kapı kilitleri akıllı, ama kullananlar bizden, yani yerli...Arabanın kapılarını anahtar yerine balyozla açmak başka ülkelerde olsa olsa sahnede veya beyazperdede olur. Bizde hastanede acil servis kapısı önünde, hem de içeride baygın Başbakan varken olabiliyor.Yazık.Sonra da o balyoz neredeyse müzeye konulacak.Başbakan'ın hayatını kurtardı, diye.Gelmiş geçmiş ve gelecek bütün balyozlar artık iftihar edebilir.İlk kez bir balyoz "balta"ları geride bıraktı diye! dheper@milliyet.com.tr Balyoz ve baltalar