Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu girişi niye kullandım?Çünkü, ABD'de mahkeme, haber kaynaklarını açıklamayı reddettiği için 18 ay hapse mahkûm edilen ve itirazları da reddedilen New York Times muhabiri Judith Miller'in tutuklanmasına karar verdi de ondan.Haber kaynağının adını mahkemeye açıklamayı kabul eden Time gazetesinden Matthew Cooper ise hapse girmekten kurtuldu.* * *BİZİM "Basın Konseyi"nin, "Gazeteciler Cemiyeti"nin kuralları arasında ve "Doğan Medya Grubu" yayın ilkeleri içinde de bu "kaynağı açıklamama" ilkesi yer alıyor.Doğan Medya Grubu'nun yayın ilkelerinden 15'incisi şöyle diyor:"Haber kaynağının, kamuoyunu yanıltmayı amaçladığı haller hariç, gizliliğine azami saygı ve titizlik gösterilir."Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin bu konuda ilkesi şöyledir:"Gazeteci, kendisine güvenilerek verilmiş bilgileri, belgeleri, kaynakların kendileri izin vermediği sürece, meslek ilkesi uyarınca, hiçbir şekilde açıklayamaz."Basın Konseyi de haber kaynağının gizliliği konusunda şu ilkeyi koymuştur:"Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal, ekonomik, vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır."Yeni Basın Kanunu'nda da "Gazeteci haber kaynağını açıklamak zorunda değildir" diye madde var.* * *MUHABİRİ hapis cezasına çarptırılan ve bir rapor halinde gazetecilik ilkelerini yeniden belirleyen New York Times gazetesi, bu konuda şunu söylüyor:"Genelde bazı örneklerde, ismini vermek istemeyen kaynaklar, başka türlü elde edilemeyecek önemli bilgileri sunarak okurlarımıza yararlı olabilir. Ulusal güvenliği ve adli konuları ilgilendiren bazı haberler, haber kaynağının kimliğinin gizli tutulacağına dair garanti vermeden elde edilemez."* * *GÖRÜLDÜĞÜ gibi gazetecilerin bütün dünyada işleri zor. Bizim mevzuatta, hele hele yeni Basın Kanunu'ndaki gazeteciyi haber kaynağını açıklamaya zorlamayan madde bir bakıma kurtarıcıdır.Haber kaynağı kamuoyunu yanıltmayı amaçlar ve gazeteci de buna alet olursa tabii o başka. Gazeteci bunun sonucuna katlanır.Ne zor bir mesleğin sahipleri olduğumuzu, çoğu zaman iki cami arasında kaldığımızı göstermek için sizlerle dertleştim. GAZETECİLER toplum sorunlarıyla ilgilenmekten kendi sorunlarına vakit ayıramayan insanlardır. Aslına bakarsanız kendi sorunlarını tartışma gelenekleri güçlü değildir. Gazeteciler kendilerinden nasıl mı söz ederler, "Aşk yapan kirpiler gibi, yumuşak ama çok yumuşak" diyen Amerikalı bir gazeteci bu açıdan haklıdır. BAKAN ŞENER AKP hükümetinin önde gelen isimlerinden Bakan Abdüllatif Şener bir bakıma yabancı sermayeye karşı çıktı. Bu çağrı Milliyet'te haber olarak manşette yer aldı. Ertesi gün Şener, görüşlerine açıklık getirdi. Bazıları "bu açıklamaya bir anlam veremediğini" söylese de, sonuç olarak bakan, sözlerini başka kelimelerle doğruladı sayılır.Yani özetle, "Birçok alanda yabancı sermayeye sınır getirilmesini" istedi ve "Geliri içeride elde edip dışarıya transfer eden yabancı sermaye, uzun vadede dengeleri bozar, cari açık kapanmaz; sonunda Arjantin örneği unutulmamalı" dedi.Bu görüşlere katılmak veya karşı çıkmak mümkün. Böyle de oldu.Oysa bu konuda rakamlar yok mu?En sıhhatli rakamlar bakanın elinde değil mi?Yabancı sermaye Türkiye'ye ne getiriyor, ne götürüyor, Şener'den bunu açıklamasını bekliyoruz. Rakamları açıkla İHMAL Küçük ihmaller telafisi imkânsız sonuçlar verebiliyor.Öykü 6 yaşında. Antalya'da bir turistik tesisin havuzunda can veriyor.Ailesine göre, koca otelde birden fazla cankurtaran olsaydı,Doktor hastanede değil otelde bulunsaydı,Ambulans doktorlu olsaydı,Ambulansta veya otelde oksijen tüpü bulunsaydı,Öykü ilk götürüldüğü hastaneden "Yer yok" diye geri çevrilmeseydi, bugün yaşıyor olacaktı.Peki bu ihmal maddelerini sıralayan ve "otele dava açacaklarını" söyleyen ana-babanın hiç mi günahı yok?Anne olanı şöyle anlatıyor. Adeta itiraf ediyor:"Saat iki, iki buçuk sıralarıydı. Öğle yemeği yiyorduk. 'Karnım acıktı anneciğim' dedi. Havuzdan çıktık, yemek yedi. Bize söylemeden hiçbir yere gitmezdi. O anda yanımızdan ayrıldı. Bir süre sesi çıkmayınca babası bakmaya gitti. Göremediğimiz süre içinde havuza düşmüş."Bir de bebek arabasında ölen 1 yaşındaki Emirhan var.Anne vitrine bakmaya dalıyor ve freni açılan çocuk arabası yokuş aşağı kayarken fırlayan Emirhan başını kaldırıma çarparak ölüyor.Anne kabahati arabada buluyor da "Niye arabayı elimden bıraktım?" diye kendisine sormuyor.Dedik ya, küçük ihmaller ama sonucu çok büyük. Kulağımıza küpe olmalı... Küçüktür ama... GÖKKAFES İstanbul'un "Gökkafes" diye bir sorunu var.24 metrelik inşaat izni 134 metreye çıkarıldı.Açık seçik hesap veren yok, nasıl oldu?İstanbul'un yüz karası bu binayı yasaları çiğnemenin, kılıfına uydurmanın bir örneği olarak korumak isteyenler mi var?Beyoğlu Belediyesi'nin sınırları içindeyken buranın arazisini ANAP'lı Şişli Belediyesi'nin sınırları içine sokan Mesut Yılmaz değil mi?Şimdi o yüzkarasının yıkımı geciktiriliyor.Ve o yetmezmiş gibi İnönü Stadı'na, yeni adıyla Beşiktaş Stadı'na tribün çatıları konarak bölgenin çirkinleştirilmesine devam da ediliyor. dheper@milliyet.com.tr Yolsuzluk abidesi