Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi ANAP İstanbul milletvekili Emre Kocaoğlu yazıyor:
       "Bugünkü yazınızın (7 Temmuz Cuma - dün) ilk bölümünde çok hayati bir konuya değinmişsiniz. Kendimiz için istememiz gereken güzellikleri Avrupa hatırına istememiz bana 'teftiş fırçası' fıkrasını hatırlatıyor. Avrupalı müfettişlerin korkusundan çantaya konan ama kullanılmayan diş fırçasının bize ne faydası olur?
       Ben TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesiyim ve insan haklarının Avrupa'ya endekslenmesinden bıktım. Çok kişide, sanki insan hak ve özgürlükleri kendimiz için lazım değil ama, Avrupa'ya ayıp olmasın diye tahammül etmemiz gerekirmiş gibi bir hava var. Hatta kötü muamele mağdurları bile böyle. Adamın işkenceden yüzü gözü çarpılmış. 'Avrupa'ya ayıp değil mi? Böyle nasıl gireceğiz AB'ye?' diyor. Adam kendisinin bir birey olarak TC vatandaşı olduğunu ve sırf bu sebeple her hakkın ve imkanın en iyisine layık olduğunu bilmiyor. Kendi canı için bile TC'nin şefkati değil, Avrupa'nın himayesini arıyor. Artık biz mi devletimizi bu hale getirmişiz, yoksa vatandaşımız mı kendi vatandaşlığından habersiz, bilemem.
       Sanırım Avrupa maceramızın en kötü tarafı sosyal ve siyasal standartlarımızı Avrupa'ya göre ayarlama huyumuz. Kendimiz için istememiz gereken güzellikleri Avrupa onaylarsa istiyoruz. Bu kompleksli ruh haline isyan ediyorum..."
       * * *
       İNSAN hakları ve demokrasi standartları konusunda Avrupa ölçeğinde Türkiye'nin durumu iyi değil...
       Peki düzeltelim.
       Ama öncelikle o yüksek standart Türk toplumu için gerekiyor diye düzeltelim.
       İdam kalkmalı, deniyor.
       Neden?
       AB öyle istiyor.
       Oysa, AB istemeden biz zaten kaldırmışız. Avrupa istiyor diye değil, öyle gerekiyor diye kaldırmışız.
       1984'ten beri yani 16 yıldır Türkiye'de idam yok ki; uygulanmıyor ki.
       Biz Avrupa'ya "laik" diyoruz.
       Oysa bir kısmı tutucu, hatta gerici, hatta şeriatçı, Hıristiyan şeriatçısı.
       Türkiye Avrupa ülkelerinin bazılarından daha iyi bir şekilde dinle devlet işlerini ayırmış durumda.
       AB istiyor diye değil. Böyle olması Türk toplumu için yararlı diye.
       Öyleyse AB istiyor kompleksi çok yersiz.
       * * *
       YÜKSEK standartta demokrasiyi kendimiz için istiyorsak hukuk devletini güvenceye almalıyız.
       "Her şeyi söylemek serbest ama aklı olan hiçbir şey söylemez" anlayışından kurtulmalıyız.
       En ideal yasaların bile kötü uygulamacıların elinde dejenere edildiğini bilerek sivil inisiyatiflerle yöneticileri denetim altında tutmalıyız. Eleştirmeliyiz.
       Ve Türk toplumu olarak, Türk vatandaşı olarak kendimizi en iyilere layık görmeliyiz. AB istiyor diye değil, öyle olması gerekiyor diye...



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr