Eğitim sistemimiz arapsaçı gibi.
Bu yıllardır böyle.
Sistem neredeyse her bakan değiştikçe değişiyor.
Olur mu?
Sistem değiştikçe daha iyiye gitsek yüreğim yanmayacak.
Oysa üniversite eğitiminde geldiğimiz nokta belli.
Geriyiz, gerideyiz.
Ve üniversite mezunlarımızın çoğu işsiz.
Çoğu yabancı dil bilmiyor.
Yeterli hoca da yok.
***
Bizim mezun olduğumuz İstanbul Hukuk Fakültesi’nde o yıllarda bir derste kürsüde Ord. Prof., Prof., doçent, asistan yani üç beş hoca birden yer alırdı.
Pratiklere genellikle doçentler girerdi. Yani hocaların tek işi öğrencilerle meşgul olmaktı. Dışarıda iş istisna idi. Özel üniversitedeki derse yetişme telaşı yoktu. Öğrenciler aynı dersten hem yazılı, hem sözlü sınava girer, yazılıyı kazanıp sözlüde kalanın yazılısı da yanardı. Sınavlardan önce vize olurdu. Prof. Ferit Hakkı Soymen hocamızın 735 kişiyi vizesiz bıraktığını hatırlarım.
Sıddık Sami hocamızın sözlüde yalnızca üç öğrenciye geçer not verdiğini anımsıyorum.
Öğrenci üzerindeki ilgi bu kadar yoğun olduğu halde, her sınıfta üç dersten de iyi alma mecburiyeti vardı. Şimdiki manzara masal gibi geliyor. Çünkü açılan üniversitelerin bazılarında her şeyden önce hoca yok. Bugün pek çok üniversiteden mezun olanlar yurtdışında lisansüstü eğitim, master yapma imkânını bulamazlarsa iş hayatında hayal kırıklığına uğruyorlar.
Birçok üniversitemizde eğitimin kalitesi bu durumdayken yeni üniversiteler de açılıyor. Bunlar lise mi? Kontrol mekanizması da yok.
Olur mu?
NÜKLEER
Hazırlanalım
Özay Şendir
Yunanistan Başbakanı Miçotakis Milliyet’e konuştu: Yolumuz diyalog
12 Mayıs 2024
Güneri Cıvaoğlu
1 milyon Knesset’i kuşatırsa...
12 Mayıs 2024
Abbas Güçlü
Bir cinayetin anatomisi
12 Mayıs 2024
Zeynep Aktaş
Gözler gri listede yabancılar tetikte
12 Mayıs 2024
Ali Eyüboğlu
Kim Kardashian’a karşı İsrail tepkisi
12 Mayıs 2024