Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Doğan HEPER

BÖYLE bir ülke daha var mı?
Her bir buçuk yılına yeni bir hükümet düşüyor. Her bir buçuk yılda bir bürokrasi altüst.
Her gün konuları şunlar: Darbe, erken seçim, siyasi kavga, iç savaş, terör, işkence, gelir dağılımı adaletsizliği, eğitim ve sağlık perişanlığı...
Bakın Mesut Yılmaz: "İsyan etmeyen memurun insanlığından şüphe duyarım" deyince, memurlar biraz geç de olsa isyan etti!
İsyanı genelgeyle önleme gayreti de boşa çıktı. Üstelik aynı konuda muhalefette başka, iktidarda başka tutum, isyandan da beter tahribata neden olmaz mı?
Bu ülke, istikrarı, düzeni, asgari oranda da olsa adaleti sağlayamıyor.
İnsanları birbiriyle düşman gibi...
Partileri birbiriyle düşman gibi...
Liderleri birbiriyle düşman gibi...
Bu cehennemde sulh ve sükun güvercini uçar mı?
* * *
BU koalisyon hükümeti iktidara yürürken erken seçim gündemdeydi.
Sonra icraat hükümeti olmak önem kazandı.
Ve koalisyonun kalıcılığına karar verildi.
Kalıcı hükümet, önemli sayılan, hatta devrim sayılan işlere girişti.
Ekonomi depreme uğradı.
Ama şimdi deniyor ki; Refah kapanır, Çiller mahkemeye gider, Türkiye de hemen erken seçime...
E peki deprem mahiyetindeki ekonomik tedbirler ne oldu? Bu kararları alan hükümet seçimi nasıl göze alır?
Cevap korkunç:
Kararlardan dönülür, seçim ekonomisine girilir, her kesime bol para dağıtılır, ücretler, aylıklar zamlanır, olur biter.
Gerçekleşmesini bir yana bırakın, bu senaryonun yazılabildiği bir ülkede ne istikrar, ne ekonomi rayına girebilir mi?
* * *
ÖNCEKİ gün, "Avrupa Birliği'ne rest çektik."
Yollar tıkanınca, yapacak başka şey kalmayınca "bu şartlarla biz yokuz" dedik.
İyi ettik ama, restleşmelerle bu iş ne kadar sağlıklı yürüyebilir ki. Dün gelinen nokta, "üye olabilirsiniz ama..." kararı amorti gibi bir şey. Bu yeni bir oyalama sayılmaz mı?
Hep üzülüyoruz.
Avrupa Birliği bizi dışlıyor, diye...
İslam Birliği'nde prestijimiz kalmadı, diye.
Eski Sovyetler Birliği ile aramız kötüleşti, diye.
Kala kala bir Amerika kaldı, bakalım onunla ne zaman bozuşacağız?..
* * *
TÜRKİYE kendine gelmeli.
Enerjisinin boşa akışını önlemeli.
Nasıl?
Bunun cevabını Türkiye'yi yönetmeye talip olan şu koca koca liderlerden başka kim verebilir?
Ama denecek ki; onlar hep olumlu konuştular, tekrar tekrar iktidara geldiler, ama işte Türkiye'nin durumu... Ve bu insanlar, Türkiye'yi getirdikleri durumu görmezden gelerek bugün de yönetiyorlar veya yönetime talipler.
Üstelik bunların yeni yeni rakipleri de çıkmıyor.
Belki de Türkiye'nin şanssızlığı burada.
Yeni bir ses, yeni bir beyin, yeni bir ufuk, yeni bir vizyon yok...
Kokuşmuş ortamın asiti, yeşermeye, filizlenmeye imkan tanımıyor.
Türkiye çölleşiyor...



Yazara Email D.Heper@milliyet.com.tr