Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Şu son 15, 20 güne gelene kadar, "ücretleri sınırlayın, kiraları sınırlayın, doları sınırlayın, faizi sınırlayın, vergileri artırın, fiyatları artırın. Türkiye kurtulsun" diyen bir siyasi, bir bürokrat, bir ekonomiden anlayan, yazan, çizen var mıydı?
       Yoktu.
       Ama bugün birçoğu sanki bu önlemlerin yaratıcısı...
       Sanki yıllardır savunulan bu.
       Oysa çokseslilik ne işe yarıyor? Fikirlerin çatışmasıyla doğruyu bulmaya.
       Ama bizde; ben bu işin, örneğin ekonominin uzmanıyım diyenler bile normalin, harcıalemin dışına çıkamıyor, değişik, işe yarayan farklı bir fikri savunamıyor.
       Uzmanlarımız genellikle olaylardan, kararlardan sonra ortaya çıkıyor.
       * * *
       BU, Türkiye'de son dönemde bir başka alanda da görüldü.
       Türkiye deprem kuşağında bir ülke.
       Ve son günlerde öğrendik ki biz bu işten, yani depremden anlayan bilim adamlarına da bol miktarda sahipmişiz.
       Ama yıllarca onların önerileri, uyarıları hiç gündemde oldu mu?
       Ne zaman ki 30 bin insanımızı öldüren deprem meydana geldi, bu bilim adamlarımız da gün yüzüne çıktı.
       Genelde söyledikleri yararlıydı ama, neden felaketten önce yıllar boyu susmuşlardı. Toplumu varlıklarından bile haberdar etmeden oturmuşlardı? Tehlikeyi gösterip önlemleri açıklamamışlardı. Bilgilerini kendilerine saklamışlardı?
       * * *
       KİRALARA getirilmek istenen sınırlama ne anlama geliyor, ne sonuç doğurur? Açık seçik anlatan uzman var mı?
       Türkiye'nin yarısı ev sahibi, yarısı kiracı.
       Yani "kira" 65 milyonu ilgilendiren çok önemli bir konu. Hatta hayati bir konu.
       İşte böyle bir konuda bile şimdi ne olacağının cevabını dört dörtlük verecek bir yetkiliye, bir uzmana rastlanmıyor.
       TV'lerdeki tartışmalardan, o derli toplu olmayan görüşlerden şu sonuç çıkıyor:
       Kiraya bu sınır, tutmaz.
       İhtilaflar artar. Ev sahibi - kiracı düşmanlığı kan davasına dönüşür.
       Sonuçta önlem ters teper, kiracılar zararlı çıkar.
       Anlaşıldığı kadarıyla sınırlamayı getirenler de böyle düşünüyorlar. Ama sırf enflasyonu düşürme amacına yönelik psikolojik etkisi olur hesabındalar.
       Peki şimdi ne olacak?
       Kiracı bekleyenler, kiraya bugünden büyük zam yaptılar.
       Kirayı sınırlayan kanun çıkarsa ve Anayasa Mahkemesi de iptal etmezse, kiracıdan peşin para talep edilecek.
       Veya aylara bölünmüş borç senetleri alınacak.
       Ya da konut dolarla kiraya verilecek.
       Şu anda kiracı olanlardan ya makul zam, ya da tahliye istenecek.
       Tahliye için çeşitli yollara başvurulabilecek.
       * * *
       KARARLAR Türkiye'de genellikle hep sürpriz halinde geliyor, tepeden inme oluyor.
       O nedenle de ne vatandaş önceden hazırlıklı olabiliyor, hesabını kitabını ona göre yapabiliyor, ne de uzmanlar konulara anında hakim olabiliyor.
       Türkiye'de düzensizlik düzen haline getirildiği için iki yakamız bir araya gelemiyor, istikrar sağlanamıyor.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr