Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       EREZ'e görevi verdikten sonra bunun nedenini soranlara Demirel şöyle diyordu:
       "Parti liderleri arasında bana isim önerenler oldu, bu isimleri alt alta koyunca Yalım Erez ismi çıktı."
       Sonradan Erez'in güvenoyu alma ihtimalinin zayıfladığını söyleyenler de o ismi ortaya atan siyasi parti liderleri değil mi?
       O liderlere ne oldu, neden değiştiler; doğrusu merak konusu.
       Türkiye'de göz göre göre bazı hatalar yapılıyor.
       Önce; inisiyatifin Demirel'e kalması, onun da Erez'i görevlendirmesi siyasi partilerin ve liderlerinin uzlaşma yolundaki beceriksizliği sayılmaz mı?
       Geçmişten ders almayan parti liderleri kendi aralarında anlaşıp açık seçik, "işte adayımız" diye bir başbakan adayı çıkaramıyor.
       İkincisi şu. Yalım Erez'in güvenoyu alacak sayıyı bulması halinde kendisinden çok şey beklendiği izlenimi verildi.
       Oysa Erez hükümeti kurulursa ömrü üç ay olacak. Bunun en az bir ayı da seçim döneminde tamamen teknik işlerle geçecek. Bu arada milletvekilleri Ankara'yı terk edip seçim bölgelerine gidecek. Öyseyse bu hükümetten bu kadar çok beklenti doğru olur mu?
       "Mutlaka büyük farkla güvenoyu alacağım, kırk yıllık işleri bir ayda yapacağım, önemli 11 yasayı çıkaracağım" diyerek aynı hataya Erez de düştü.
       * * *
       TABİR yerindeyse şimdi Türkiye'de iki hükümet var.
       Birincisi düşürülmüş, ama hukuka göre devam eden 55. hükümet.
       İkincisi Erez'in kurmaya çalıştığı hükümet.
       Erez iddia ettiği gibi hükümeti kurar, güvenoyu alırsa mesele yok. Ama Cumhurbaşkanı'na "Hükümeti kuramıyorum, emaneti iade ediyorum" derse Türkiye daha uzun bir süre düşürülmüş 55. hükümetle idare edilecek.
       Yok eğer Erez Cumhurbaşkanı'na "Hükümeti kurdum, işte Bakanlar Kurulu listesi" der, Demirel de bunu onayladığı halde bu liste güvenoyu almazsa, o zaman da Türkiye'yi güvenoyu almamış Erez hükümeti yönetecek.
       Bu durumda da normal bir hükümete kavuşmak daha bir süre alacak.
       Ama Türkiye'nin böyle boşa harcanacak zamanı var mı?
       İşte cevap:
       "IMF kredi açacak, ama Ankara'da hükümet kuruluşunu bekliyor."
       Başka söze ne gerek...
       * * *

       Tarih tekerrür mü ediyor?
       (1975'te Bedri'nin çizgisiyle hükümet buhranı)
       BENZER bir durum Türkiye'de 1974'te de oldu ve Türkiye 1975'e güvenoyu almamış Sadi Irmak hükümetiyle girdi.
       Demirel'in o zamanki sözleriyle: "Güvenoyu alamadığı için istifa etmiş olan Irmak hükümeti ülke sorunlarına çözüm bulması gerekirken bizatihi kendisi sorun oldu."
       12 Mart'ta muhtıra ile Başbakanlık'tan ayrılmış olan Demirel aradan 4 yıl geçtikten sonra kurduğu MC hükümeti ile yeniden başbakan olunca güvenoyu almamış Sadi Irmak hükümeti son buldu.
       O "Sadi Irmak hükümeti"ne son veren Demirel, 24 yıl sonra bugün yeni bir "Sadi Irmak hükümeti" yaratır mı?
       Bu soruya adeta Yalım Erez cevap veriyor:
       "56. hükümeti kurup mutlaka güvenoyu alacağım."
       Erez'e başarılar dilemekten başka ne yapılabilir?



Yazara E-Posta: d.heper@milliyet.com.tr