Gerçek çuval bırakıldı, filmdeki çuvallar dillerde."Kurtlar Vadisi Irak" filmi insanımızın nasıl da başarıya susamış olduğunun bir göstergesi.Nasıl da kırılan onuruna tamir fırsatı aradığının ispatı.Filmin gösterdiği diğer önemli nokta, ABD karşıtlığının bu ülkede, yani 70 milyon Türk arasında arttığı.Tabii bunda Amerika'yı yönetenlerin beceriksizliğinin rolü inkâr edilemez...* * *ANKARA iki güç arasında şaşırmış durumda.Halkın büyük kısmı Ankara'yı, daha doğrusu hükümeti ABD'nin yanında görmek istemiyor.Kuzey Irak ve Kerkük sorunu ile Kıbrıs sorununun yakında alacağı nihai şekil AKP hükümetinin geleceğini tayin edecek gibi.Bu tayin ediciliği şimdiden sezmek de mümkün.Belki de ilk kez bu hükümetin başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mersin'de bir grup tarafından yuhalandı ve yumurta yağmuruna tutuldu.* * * ABD'nin Ankara'ya baskısına gelince.Bunu en son, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in, ABD gezisi sırasında gördük.ABD, Ankara'nın isteklerini değil Baydemir'in isteklerini yerine getirdi.* * *ANKARA bu iki güç, ABD ve Türk halkı arasında sıkışmışken, çıkış noktasını AB üyesi olmakta arıyor.Oysa Avrupa'da ve Türkiye'de, Türklerin AB üyesi olmasını istemeyenler var.Peygamber'in karikatürleri nedeniyle Türkiye'de provokasyonları mümkün görenlerin olduğu biliniyor. Bu provokasyonlar içten de dıştan da kaynaklanabilir, kabul ediliyor.* * *GÖRÜLDÜĞÜ kadarıyla, AKP hükümetinin, Başbakan Erdoğan'ın, dolayısıyla Türkiye'nin işi zor.Türk halkı moral kazanmak istiyor.Bölgede sözü dinlenir bir devletin üyesi olmak istiyor."Başına vur, ekmeğini ağzından al" durumunda olmak istemiyor.Bölgenin, belki de Avrupa'nın sayıca en geniş ordusuna sahip olmanın sonucunu görmek istiyor."Gelişmekte olan" değil, "gelişmiş ülke" sınıfına bir an önce geçmek istiyor.AB tarafından kabul edilebilir olmak istiyor.ABD ile dostluğunun onurlara hürmet ederek sürmesini istiyor.ABD'nin Türkiye'nin bütünlüğüne saygı duymasını bekliyor.Dünyada saygın olanın, kuvvetli olmakla mümkün olduğunu görerek, "kuvvetli olmak" istiyor. TÜRKİYE gerçeği bıraktı hayalle meşgul. Kadınlar ile erkekler eşittir.Peki, "kadınlar kızlık soyadını kullanamazlar" kararı bu eşitliğe aykırı değil mi?Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, "Kadın, yalnız kendi kızlık soyadını da kullanabilir" dedi.Bizim Adalet Bakanımız Çiçek de bunun üzerinde çalışıldığını söyledi. İş uzadı, bekliyoruz... Kadınlardan ise hiç ses yok... Kadının soyadı ÇOCUKLAR Türkiye'de suç patlaması var.Hırsızlık, dolandırıcılık ve kapkaç.İşin acı tarafı, mala karşı işlenen suçlarda hırsızlık başı çekiyor.Ve her 100 şüpheliden 34'ünün çocuk olduğu vurgulanıyor.Hırsızlıkla suçlanan her 100 çocuktan 13'ünün de kız olması ayrı dikkat çekici bir nokta.Bu seyredilecek, daha doğrusu kendi haline bırakılacak bir gelişmeymiş gibi algılanamaz.Hükümetin "aileden sorumlu bakanı"na iş düşüyor.Hem de acele olarak.Bu çocukların suça itilmesine neler sebep oluyorsa o sebeplerin ortadan kaldırılması gerekiyor.Hükümet, ikide bir "hayat şartlarının kolaylaştırıldığından" söz ediyor ve "gelir düzeyi yükseltildiği" için iftihar ediyor.Peki, bu çocuklar neden hırsız oluyor? Neden hırsız oluyor? KASIRLAR İstanbul'u İstanbul yapan değerler var.Bunlardan biri tabiatsa, biri de insan eliyle meydana getirilmiş eserler değil mi?Mesela Boğaz.Doyulmaz bir manzaraya sahip. Boğaz'dan insanlarımız yeterince yararlandırılıyor mu?Hayır.İnsan eliyle meydana getirilmiş eserler, camiler, hamamlar, çeşmeler, saraylar ve kasırlar yeterince görüşümüze açık mı?Gözümüze ve gönlümüze hitap edebiliyor mu?Hayır.Neredeyse bu güzellikler bizden saklanıyor.Geçen gün Beşiktaş'a iniyordum, Ihlamur'dan geçelim, dedim. Bir de ne göreyim, yıllara bakışımızdan kıskanılan kasırlar meydana çıkarılmış. Biblo gibi karşımda duruyorlar.Nasıl?O sakil bahçe duvarları yok edilip yerlerine görüşü engellemeyen demir parmaklıklar yapılarak.Ben yıllardır bu köşede, Karaköy'deki antrepolar yıkılsın, derim. Karaköy'den Ortaköy'e kadar duvarlar yerle bir edilerek o sahilin, karşı sahilin ve Boğaz'ın güzelliklerinin insanlar için görünür hale getirilmesini isterim. Beşiktaş Ihlamur'daki uygulama bir başlangıç olur inşallah. dheper@milliyet.com.tr Duvarlar yıkılınca...
