Izmir’i Flamenko ile tanıştırdı
“Flamenco Esmirna”nın kurucularından Rasime Öktem, şarkıları ve dansları ile izleyenleri büyülüyor; grubuyla İzmir’de flamenko meraklılarına eğitim veriyor
Flamenko, akademik olmayan Avrupa müzik formlarından biri. Kökeni İspanya olan bir dans türü. Gitar eşliğinde yapılan dansta el çırpma ve ayak hareketleri baskın. Flamenko şarkıcısı sesini batıdan çok doğu tekniğine yakın bir tarzda kullanıyor. Flamenko şarkıcıları, parmaklarını masaya vurarak, alkış yaparak, ayaklarıyla yere vurup ritm tutarak, kendi sağlayacağı ritmik eşlikle, geleneğe bağlı fakat ruhunu ve anın getirdiği hisleri de katarak kendi solosunu yaratıyorlar.
“Flamenco Esmirna”nın kurucularından Rasime Öktem de şarkıları ve dansları ile izleyicileri büyülüyor. Seneler önce bu tutkuya kapılan sanatçı, artık eğitim de veriyor “İzmir Flamenko Dans ve Müzik Atölyesi”nde.
Öğrenciler Rasime Öktem ve arkadaşlarından flamenko’yu öğrenmekle kalmıyor, bu tutku dolu dünyanın güzelliklerini onlarla beraber yaşıyorsunuz. Eğitimler, flamenko topluluğu “Flamenco Esmirna” nın katılımıyla canlı müzik eşliğinde yapılıyor. Çalışmalar, ara ara flamenko geceleri ile seyircilerle paylaşılıyor. Flamenco Esmirna, Rasime Öktem, Doruk Demircan, Erdem Kapan, Bilal Kalaycıoğulları, Mehmet Şenbağcı ve Canberk Rusçuklu’dan oluşuyor.
Rasime aslen Kırşehirli. Üniversite nedeniyle üç kız arkadaş elele verip İzmir’e gelmişler. Üniversite sonrası Alaçatı’da çalışırken eline bir CD geçiyor. Hayatını değiştiren CD bir Flamenko. Çok etkilenip bu buğulu müziği araştırıyor, dersler alıyor. Ve ver elini Sevilla. Flamenko’nun merkezinde üç ay kalıyor. Bir çok ünlü dansçı, şarkıcı ve gitaristle aynı ortamda bulunuyor. Dünyaca ünlü eğitmenler Manuel Betanzos, Andres Pena, Pilar Ogalla, Rafael Campallo ve Angel Atienza’dan dans eğitimi, flamenkonun divası Esperanza Fernandez’den şarkı dersleri alıyor. Camaron’a çalmış gitaristlerden Carlos Heredia ile çalışma fırsatı buluyor. Sokaklarda şarkı söylüyor, çingenelerin arasına giriyor. Herkes onu hayretleizliyor. Bir süre sonra adı ”Rasi la Turca”ya çıkıyor. Sevilla dönüşü İzmir’de flamenkoyu yaşama geçirmek için büyük uğraşlar veriyor. ”Flamenco Esmirna” ve “İzmir Flamenko Dans ve Müzik Atölyesi”ni hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Her yere resim yapıyor
Rasime tutkusu olduğu flamenko dışında neler yapıyor? İspanyol filmlerini seyrediyor. Televizyonda dizileri takip ediyor. Fantastik ağırlıklı kitaplar okuyor. Resim yapıyor bol bol. Tişörtlerin üstü dahil beyaz gördüğü her yeri renklendiriyor resimleriyle. Flamenkocular abartıyı ve modayı severler, Rasime öyle değil. Bir tek ayakkabı tutkusu var. Flamenko normal insanın katlanabileceği bir dans değil. Ayağını yere vura vura ayaklar mosmor oluyor. Ama o yine de pilates ve yoga yapıyor spor olarak. Flamenko kesmiyor demek ki.
KİMDİR?
Rasime Öktem 1983 doğumlu. Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Bir gün şans eseri dinlediği bir şarkıyla flamenkonun kapılarını araladı ve flamenkoyu yaşayabilmek ve İzmir’de geliştirebilmek için çalışmaya başladı. 2009 yılında İzmirli müzisyen arkadaşları ile ilk grupları Sonido del Alma’yı daha sonra Flamenco Esmirna isimli flamenko topluluğunu kurdu. Öktem, Şubat 2011 itibariyle “İzmir Flamenko Dans ve Müzik Atölyesi” isimli flamenko okulunu hayata geçirdi.
Dans sayesinde nefes alıyorum
-Öncelikle İzmir Flamenko Dans ve Müzik Atölyesi’nden söz edelim.
“Ruhunuzu flamenko ile özgürleştirin” sloganı ile yola çıktık. Atölyemizde temel duruş, beden, el, kol ve ayak vuruşu teknikleri, Palmas (alkış) ve Compas (ritm) çalışmaları ders olarak veriliyor. Bu teknik dersler yanı sıra canlı müzik ve şarkı eşliğinde koreografi çalışmaları yapılıyor. Her yaştan öğrencimiz var. Dansçılar hem teknik ve teorik olarak flamenkoyu tanıyarak yetişiyor hem de danslarını sahneleme fırsatı buluyorlar. Flamenkoda ritimlerin hakimiyeti altına giren duygularınız ayaklanırken bedeniniz de bu duygulara eşlik eder.
-Flamenko deyince ayağını küt küt yere vuran, el çırpan kırmızılı kadınlar geliyor aklıma.
Hiç öyle değil. Flamenko yapanlar ayağını yere vuran, alkışlayan sıradan kişiler değil. Flamenko aslında devrimci çingenelerin hayat felsefesi. Üniversite son senesi flamenkoyla tanıştım. Ne dediğini anlamıyordum ama çok etkileyiciydi. Şarkı söyleyen kadınla beraber ağladığımı hatırlıyorum. Daha sonra flamenko benim için aşk oldu. Flamenko yapınca nefes almaya başlıyorum. Şarkıların hepsi hüzünlü değil eğlenceli olanlar da var. Sonuçta hayatın yansıması. Herkes dans zanneder ama değil.
-Sevilla günleri nasıldı?
Manuel Betanzos’un okulunda aldım dersleri. İnanılmaz, kelimelerle anlatılmaz bir insan. Bence kesinlikle bir dansçının hayatında bir kere bile olsa onunla çalışması lazıım. Eğitmenlik yapanlar için de aynı şekilde, nasıl eğitmen olunurmuş bir görmek lazım. Ruhunu, kendini öyle bir veriyor ki düşüncelerini anlatabilmek, hareketi gösterebilmek için. Dersler inanılmaz tempolu. Bir saatlik derste ne kadar su kaybettiğimizi anlatamam size, insanların terlerinden yerler ıslandı. Bu arada aşağı yukarı 30 metrekare bir salonu var okulun ve bu salonda Manuel’in dersinde nerdeyse 35 kişi birden dans ettik. Yani bizim derslerdeki aman sığmıyorum, aman kalabalık olduk, içerisi sıcak gibi şikayetlerinizi tamamen hiç söylenmemiş sayıyorsunuz. Sonra o yorgunlukla dersten çıkıp önce alışveriş, yemek ve biraz uyku, tabi her gün düzenli vitaminler ilaçlar bu tempoyu kaldırabilmek için. Sevilla’da çok sayıda dans okulu var. Dersler hafta içi hergün çoğunlukla, sabahtan öğlen 1-2’ye kadar bir kısım, sonra 5-8 arası diğer kısım. Aradaki bölüm siesta malum. Siesta zamanı açık hiçbir yer bulamıyorsunuz ve tabi pazar günü de her yer kapalı. Tapas barlar hariç. Siesta zamanı, akşamları, pazar günleri tapas barlar dolup taşıyor. Herkes bira içip tapas yiyor.
-Flamenco Esmirna’da şarkı söyleyip dans ediyorsun.
Grubumuz 6 kişi. Şarkı söyleyecek olanı çok aradık; hatta ilan bile verdik. Sonra bana kaldı. Deseler dans mı şarkı mı; dansı seçerim.
-Flamenko’da Türkiye’de durum ne?
İzmir’de biz varız. Ankara’da bir topluluk var. İstanbul da birçok grup var. Nedense flamenko yapanlar ortaklaşa iş yapmak yerine birbiriyle çatışıyor. Oysa flamenko aşkı birleştiren bir aşk.
