Fedai Ünal

Fedai Ünal

fedonunal@gmail.com

Tüm Yazıları

İlk kez 31 ocak 2023 tarihinde gittim Konya'ya. Köfte Dedektifi programımın çekimlerini yapmıştık yoğun kar yağışı altında. Ve bu yıl yine Konya'dayım. Bu kez bir "pide" programı çekiyorum. Bu kez de etli ekmek ve yağ somununun peşindeyim. Çekim ekibimizle birlikte Konya'ya doğru yola çıktığımızda hava durumu biraz karışıktı. İlk gün ara ara yağan yağmur altında çektik anonslarımızı. İkinci günse yazdan kalma bi hava vardı Konya'da. Çok güzel, çok özel ve çok enteresan bi dükkanın konuğu olduk yağ somunu çekimi için. Dükkanın adı, Hasan Şendağlı. Önce yağ somununu anlatayım, sonra da dükkandan sözedeyim. Yağ somunu çok basit bi yemek, kapalı pide diye de adlandırılabilir aslında. Basit diyorum, çünkü üç malzemeden oluşuyor. Birincisi, beyaz un ağırlıklı bir un karışımından elde edilen, fırına atıldığında şişen ekmek, ikincisi Konya'nın küflü peyniri ve üçüncü olarak da bolca sürülen tereyağı. Basit bi şekilde anlatmak gerekirse, uzun süre mayalanmış hamur elle açılıp fırına atılıyor, iki üç dakika sonra üzeri kabarınca çıkarılıyor. Hemen bi bıçakla kabaran bölüm açılıyor. Bi iki avuç ufalanmış küflü peynir koyulup, üzerine de bolca tereyağı sürülüp tekrar fırına yollanıyor.  

Haberin Devamı

4 kuşaktır yağ somunu yapıyorlar

Kendime itirazım var! 

Beş, altı dakika daha fırında kaldıktan sonra "yağ somunu"nuz hazır. Yukarıda "basit" bi yemek diyorum ama kendime itirazım var! Çünkü içindeki peynir başlı başına bir efsane olan bu müthiş lezzet maalesef ülkemizde hakettiği yerde değil! Ki bunu tüm pide ve lahmacun çeşitleri için de söylemek mümkün. Küflü peynirin aromasının yüksek oluşundan ötürü zaman içinde karışık peynirli, kavurmalı, sucuklu ve pastırmalı da yapılır olmuş bu Konya lezzeti. Ben kavurmalı ve sade olanının tadına baktım. Şöyle diyeyim; yok böyle bi lezzet! Çay, zeytin ve domatesle birlikte geliyor yağ somunu. Müthiş bi kahvaltılık yani. Şimdi gelelim dükkanın hikayesine. Rivayete göre yağ somunu Hasan Şendağlı'nın dedesinin fırında yapılmış ilk olarak ama bi rivayete göre de çook eskilerde varmış benzer bi yemek. Neyse ben hızlıca dükkanın hikayesini aktarayım size. İlk dükkanı 1944 yılında büyük dede Ahmet Şendağlı açmış, sonra bugünkü adını veren oğlu Hasan Şendağlı sürdürmüş dede mesleğini, hemen ardından onun oğlu Ahmet Şendağlı almış bayrağı ve bugün 4. Nesil Hasan Şendağlı, Aliosman Şendağlı ve Alparsalqn Şendağlı işin başında, babaları Ahmet Şendağlı'nın yanında.  

Haberin Devamı

Kafanız karıştı değil mi?   

Şöyle diyeyim Ahmet dededen sınra her çocuk kendi babasının adını koymuş oğluna ve bu güzel hikaye ortaya çıkmış. Bu karmaşanın arasındaysa karışmayan, değişmeyen tek şey yaptıkları yağ somununun lezzeti olmuş. Son olarak şunu da söylemeden edemeyeceğim; Çekim esnasında yağ somunu yapılırken, ben bunu nasıl yerim, diye endişelenmiştim. Şimdiki düşüncemi söylüyorum; Bunun için Konya'ya yine giderim!