Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

PENNSYLVANIA
Wilkes Üniversitesi’nin siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler ve sosyoloji öğrencileriyle ABD’nin Irak’ı işgali ve Türk-Amerikan ilişkilerini konuştuk.
“Irak Savaşı ve Türk-Amerikan İlişkileri” başlığı altında yaptığım sunuşun ana başlıkları, Ankara ile Washington arasındaki ulusal çıkar çatışması, 1 Mart tezkeresi, çuval olayı ve bunlara bağlı olarak iki ülke arasında oluşan güvensizlikti.
Sunuştan sonra öğrencilerle yaptığım soru-cevapta, öncelikle Amerika’nın Irak’a neden girdiği konusunu ele aldık.
Bu sohbet sonrasında öğrencilerin görüş birliğine vardıkları üç neden şöyle sıralandı:
1) Irak petrollerini ve enerji yollarını kontrol etmek,
2) Irak ve İran’a karşı İsrail’in güvenliğini garanti altına almak,
3) Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya’ya daha yakın olmak.

Bush’un yarattığı hayal kırıklığı
Öğrencilerin yönelttiği soruların başında Başkan Bush’un ve dönemin Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın, “Saddam’ın kitle imha silahları var” iddiasına Türkiye’nin inanıp inanmadığı geliyordu.
Türkiye’nin bu iddiaya inanmadığını, özellikle Ecevit hükümetinin Başkan Bush’u vazgeçirmek için çaba gösterdiğini, ancak Bush’un Irak’a girmeye zaten kararlı olduğunu ifade ettim.
ABD’li öğrenciler, Başkan Bush’un son günlerde bu konudaki iddiasının doğru çıkmadığını söylemesi ve özür dilemesini anımsatarak, ABD’nin uluslararası itibarının ciddi şekilde zedelendiği görüşünde birleştiler. Bundan sonra ABD’nin bu tür iddialar konusunda inandırıcı olamayacağını ve Bush’un Başkan Obama’ya kötü bir miras bıraktığını belirttiler.

Ortak mücadele
PKK konusunda gelen soruların çoğu da, ABD’nin neden PKK’ya karşı Türkiye ile birlikte etkili mücadele yapmadığıydı.
Özellikle 11 Eylül olayından sonra Başkan Bush’un terörle uluslararası mücadele teziyle PKK’ya karşı izlediği politikanın örtüşmediği üzerinde durdular. 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin ABD’nin bu tavrı üzerinde etkili olup olmadığını sordular. Ayrıca 4 Mart 2004’te ABD askerlerinin Süleymaniye’de Türk askerlerinin başlarına çuval geçirerek götürmelerinin amacını sorguladılar.
ABD’nin 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden sonra Kuzey Irak’ta Kürt yönetimi ile yaptığı iş birliği, Talabani ve Barzani’nin PKK ile ilgili görüşlerini aktararak, ABD’nin, Ankara’yı tatmin etmeyen tutumunu izah etmeye çalıştım. Ayrıca 2007’nin sonundan itibaren bu politikada gözlenen değişikliği vurgulayarak ABD’nin yaptığı istihbarat iş birliğinden söz ettim. Ve son dönemde Erdoğan hükümeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu iş birliğinden dolayı duyduğu memnuniyeti de aktardım.

Diğer sorular
Öğrencilerin, Türk-Amerikan ilişkileri ve Irak Savaşı dışında Türkiye ile ilgili olarak merak ettikleri konular ise şunlardı:
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olmadan önce neden cezaevine girdi?
- Bir Amerikalı olarak Türkiye’ye gitsem, sırf Amerikalı olduğum için sokaktaki insandan kötü muamele görür müyüm?
- Türkiye’deki Amerikan karşıtlığının, Irak Savaşı ve Ebu Gıreyb skandalından başka nedenleri var mı?
- Türk kadını ile Amerikan kadınını, yaşam tarzı itibarıyla karşılaştırabilir misiniz?
- Türkiye’de dört kadınla evlenmek geçerli mi?
- Türk kadını her türlü mesleğe girebilir mi?
- Kadınların evlerinden başörtüsü takmadan çıkmalarını destekliyor musunuz?
- İslam’ın kuralları, demokratikleşmeye ve küreselleşmeye engel midir?
Sorulara verdiğim yanıtlar, öğrencileri genel olarak memnun etti.
Bu soruların da ortaya koyduğu gerçek Türkiye’nin dış dünyada yeterince doğru tanınmadığıydı.