Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstihbarat formunda, "AB, ABD yanlıları, sosyete ve çocukları, felsefe grupları, Ku Klux Klan gibi örgütlerle" ilgili bilgi toplanması talebinin bulunması tepki toplamış ve fişleme faaliyeti olarak yorumlanmıştı.Genelkurmay, açıklamasında bu ve benzeri soruları "amacını aşmış istekler" olarak niteliyor ve hata olduğunu kabul ediyor. Fişleme nitelemesini kabul etmiyor ve halka güvence veriyor.Tepki toplayan söz konusu soruların ise eğitiminde zaafiyet olan karargah subaylarının kusuru olduğunu belirtiyor ve TSK hukuku içinde gereğinin yapıldığını ve yapılmaya devam edileceğini de bildiriyor.Genelkurmayın bu açık ve samimi yaklaşımı yerindedir.Açıklama ayrıca bu faaliyetin, daha önce Milliyetin kamuoyuna duyurduğu gibi lokal bir çalışma olduğu, garnizonların sorumluluk alanında gerçekleştirildiği de vurgulanıyor.Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, daha önce gazetecilerin sorusu üzerine, "Bir kabahat varsa, Genelkurmay Başkanı ben olduğuma göre sorumluluk benimdir" diyerek, görevine uygun bir sorumluluk anlayışı sergilemişti. Bunun yanı sıra, sorumlu veya sorumluları kimlerse, kurum içinde gereğinin yapılacağı mesajını da vermişti. Nitekim, yapıldığını da açıklamış oldu.Bu açıklamada üzerinde durulması gereken noktalardan biri de şu ifadedir:"Konu, kanun gereği il mülki amirleri ile illerdeki garnizon komutanlıklarının ilgi ve sorumluluğundadır. Bazı çevrelerce iddia edildiği gibi konunun Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve özellikle Kara Kuvvetleri Komutanının şahsıyla bir ilgisi yoktur."Kuşku yok ki, açıklamada bu ifadenin yer alma nedeni, istihbarat formu haberi çıktıktan sonra, bazı kesimlerde ve özellikle medyada Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman aleyhine bir kampanya yaratma gayretleridir.Henüz olayla ilgili gerekli tüm bilgiler açığa çıkmadan, Org. Yalmanın sorumlu ilan edilmesi, nokta hedef haline getirilmesindeki aculluk dikkat çekiciydi.Bir yandan hükümete, bir yandan Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özköke "şirin" gözükme çabası ve bunu güçlendireceği düşüncesiyle de Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yalmana karşı hücuma geçme taktiği çok açık gözleniyordu.Bu çabaya en iyi yanıtı bizzat Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök vermiş oldu. Hem soruları yanıtlarken takındığı tutum, hem de dün yapılan açıklamada, olayın KKK ve Org. Yalmanın şahsıyla ilgili olmadığını belirterek...Org. Hilmi Özkök, hem Org. Aytaç Yalmana sahip çıkmış, hem hatayı kabul etmiş, hem de TSKnın iç hukukuna göre gereğinin yapıldığını açıklamıştır.Org. Özkökün, bu açık tutumu, sözünü ettiğimiz taktiği izleyenler bakımından hayal kırıklığı yaratmış olmalı...Komutanlar arasında görüş ayrılığı olduğu tahmininden hareketle siyasi otoriteye yaranma çabası içinde saf tutanların eli boş kaldı. Bu gayret içine girenler bir yanlıştan yararlanarak bir başka yanlışa yöneldiler. Org. Özkök, onları ve tutumlarını açığa düşürmüş oldu.TSK, bir siyasi parti veya dernek değildir. Bu kurumun en üst komuta kademesine yükselmiş komutanları arasında özellikle ulusal sorunlara yaklaşım açısından büyük görüş farklılıkları, derin uçurumlar beklemek ve buna bel bağlayarak yarar ummak doğru ve gerçekçi bir yaklaşım değildir. Hepimizin eleştirdiği son olayda TSK, hatayı tespit ve kabul etmiş, gereğini yapmıştır... Türkiyenin içinden geçtiği süreç ve özellikle etrafındaki ateş çemberi; TSKnın yıpratılmasından, onun üzerinden siyaset yapılmasından veya başkasına yaranayım derken onun hırpalanmasından özenle kaçınılmasını gerektiriyor. fbila@milliyet.com.tr Türkiyenin gündemini birkaç gündür meşgul eden, İstanbul 2. Zırhlı Tugayının istihbarat toplama formuyla ilgili olarak Genelkurmay beklenen açıklamasını yaptı.