Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir yılı aşkın süredir devam eden Ergenekon soruşturmasının iddianamesi nihayet pazartesi günü açıklanacak. 2 bin 500 sayfa ve 460 klasörden oluştuğu belirtilen iddianamenin önümüzdeki dönemde Türkiye’nin gündeminde önemli yer tutacağı anlaşılıyor.
Ergenekon soruşturmasının son aşamasında eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Şener Eruygur ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Hurşit Tolon’un tutuklanması konuyu yeni bir boyuta taşıdı. İki yüksek komutanın tutuklanması, 2003-2004 yıllarında yapıldığı öne sürülen darbe hazırlıkları ve planlarıyla bağlantı kurulacağı yönünde yorumlandı.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Ora. Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerdeki iddialar, bu davanın konusu olacaksa, askeri mahkeme seçeneği gündeme gelebilir.
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, iddianamede bu döneme ilişkin bir sav varsa, ortaya bir görev ve yetki sorunu çıkacağını belirtti. Kanadoğlu, bu halde, davanın bu yönünü oluşturan bölümünün askeri yargıya intikal etmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda bir tereddüt olmadığını da ekledi.

Özkök’ün kastettiği
Keza eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök de benzer bir değerlendirme yaptı. Özkök, komutanların görevde olduğu döneme ilişkin iddiaların, doğrudan askeri savcılığa gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Eğer iddianame hem görevdeki yılları hem de emekli olduktan sonraki dönemi içeriyorsa, görevdeki döneme ait kısmın yine askeri yargıya intikalinin gerekeceğini belirtti.
Hilmi Özkök’ün, görevdeki yıllara ilişkin iddiaların askeri savcılığa gönderilmesi gerekir, derken bir inceliğe işaret ettiğini söyleyebiliriz.
Özkök, eğer Ergenekon soruşturması sırasında, tutuklanan emekli komutanların görev yaptıkları yıllara ilişkin bir suç isnadı varsa, bu halde; sivil savcının evrakın içeriğini bile incelemeye gerek olmadan, dosyanın bu bölümünü Genelkurmay Askeri Savcılığı’na göndermesi gerektiğini söylüyor.
Ancak, emekli olduktan sonraki döneme ilişkin iddiaların sivil yargının alanına girdiğine işaret ediyor.
Ergenekon savcısının bugüne kadar, emekli komutanlarla ilgili olarak askeri savcılığa bir evrak göndermediği dikkate alınırsa, böyle bir işleme gerek olup olmadığına mahkeme karar verecek demektir.
Tabii, bu durum, ancak iddianamenin ortaya çıkmasından sonra anlaşılacak.
Eğer iddianame 2003-2004 yıllarına ilişkin darbe hazırlığı iddialarını kapsıyorsa, ortaya bir askeri yargı mı, sivil yargı mı sorusunun çıkacağı anlaşılıyor. Mahkeme, işe bu soruyu çözüme kavuşturarak başlayabilir.

Eski paşalar ışık tutacak
Ergenekon davası darbe hazırlığı ve planları iddialarını içerecekse, yargılama aşamasında bu konu da açıklığa kavuşacaktır.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök, bu iddialarla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kesin yargı içermemekle birlikte Hilmi Paşa’nın aldığı pozisyon, özenle seçtiği sözcükler, birçok anlam ifade ediyor.
Kuşku yok ki, o dönemde görevde olan diğer kuvvet komutanlarının yapacağı açıklamalar da büyük önem taşıyor.
Şener Paşa ve Hurşit Paşa’nın savunmalarının yanı sıra Hilmi Paşa dahil dönemin diğer komutanlarının tanıklık etmeleri halinde verecekleri bilgiler, iddiaların birçok yönüne ışık tutacaktır.