Fikret BİLA
AVRUPA Birliği Zirvesi'nin ilişkileri yumuşatmaya dönük kararına karşın Ankara sert tavrını sürdürüyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde sorduk :
- Avrupa ne istiyor?
- Avrupa kabul edemeyeceğimiz ağır koşullar öne sürüyor. Bizim tavrımız olumsuz. Örneğin Güneydoğu için azınlık statüsü istedikleri belli. Böyle bir şeyi kabul etmemiz olanaksız. Türkiye Avrupa'dan başka seçeneklere de sahiptir. Ayrıca Kıbrıs konusunda ödün vermemizi istiyorlar ki, bu koşulu da kabul etmemiz mümkün değildir.
- Türkiye'nin Avrupa Konferansı'na çağrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu tür kararlar Türkiye'nin gönlünü almaya yönelik kozmetik kararlardır. Amaçları Türk kamuoyuna karşı yumuşama mesajları vermek. Ama, bizim bu tür göstermelik kararlarla avunmamız söz konusu değil. Avrupa, Türkiye'ye karşı birtakım avutucu yaklaşımlar gösteriyor. Ama bu, sorunun esasını çözmüyor. Ne Türkiye'yi kabul ediyor, ne de vazgeçebiliyor. Ortada duruyorlar. Bu durum da bizi tatmin etmekten çok uzak.
- Bu durum Türkiye'nin tutumunu nasıl etkileyecek? Örneğin, üyelik başvurusunun geri çekilmesi söz konusu mu?
- Hayır. Üyelik başvurumuzu geri çekmeyi hiç düşünmedik, konuşmadık. Türkiye yine doğru bildiği yolda gidecektir. Bu durum Avrupa amacını ortadan kaldırmaz. Ama Avrupa'ya, mahkum ve mecbur olmadığımızı da göstermemiz gerekir.
Avrupa'nın tutumu benim içir sürpriz olmadı. Böyle bir yaklaşım içinde oldukları belliydi.
- Avrupa'ya belli bir süre verilmesi söz konusu mu?
- Hayır. Bunu da düşünmedik. Bir süre vermeye gerek yok. Onların da bizim de tavrımız belli. Ankara'nın, Avrupa'nın tutumu karşısındaki değerlendirmesi olumsuzdur.
Ecevit, Avrupa Birliği ile ilişkilerin geldiği bu noktada, Türkiye'nin iyi bir strateji belirlemesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle, ekonomik ilişkiler açısından Türkiye'nin önündeki seçeneklerin Avrupa ile sınırlı olmadığını vurgulayarak, ABD ve Uzakdoğu ülkeleriyle bağların güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu arada, Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye'nin aleyhine işlediğini anımsatarak, bu anlaşmanın da gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Ecevit'in dikkat çektiği bir nokta da Avrupa'nın tavrı karşısında Ankara'nın gerçek durumu Türk ve dünya kamuoyuna iletmekte gerçekçi davranması. Ecevit,
"Biz durumu olduğu gibi yansıtıyoruz. Pembe tablolar çizmiyoruz. Avrupa'nın durumu yumuşatmaya dönük kararlarını kamuoyuna olumlu gelişmeler gibi sunarak, halkı aldatmayı aklımızın ucundan bile geçirmedik" diyor.
Ankara, Avrupa'nın
"göz boyama" politikasına kanmış değil. Avrupa'nın oyalayıcı tutumuna karşı, sert tepki göstermeye kararlı görünüyor.
Yazara Email F.Bila@milliyet.com.tr
