Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye’de seçimin kaderini ekonomi belirledi. İki büyük kriz, ardından uygulanan katı IMF programı, üç iktidar ortağını da eritti. Krizin yol açtığı işsizlik, yoksullaşma üzerine, borç çevirme uğruna sosyal yönü sıfır olan IMF programı gelince, erken seçim iktidarın sonu oldu.
AKP’nin yaptığı oy patlamasının en önemli nedeni budur. Yoksa AKP’ye oy verenlerin yüzde 35’e ulaşmasının nedeni türban değildir.
Bu sonuç, AKP’nin tek başına iktidarından halkın öncelikle ekonomik rahatlama, iş, sosyal güvenlik, sağlık, eğitim hizmeti beklediğini de gösteriyor.
AKP’nin tabloyu doğru okuması gerekiyor. Seçmenin mesajını ve önceliğini ekonomi değil de türban olarak okursa, henüz başlangıçta büyük bir yanlışa düşecektir.
İktidara çok iyi hazırlandığını söyleyen AKP, ekonominin başına, 35 yaşında genç bir bakanı getirdi: Ali Babacan.
Parlak bir öğrenim kariyerine sahip, özel sektörde ve ABD’de iş deneyimi olan bir isim Babacan.
57. hükümette Kemal Derviş’in işlevini üstlenen Babacan, halkın beklentisini doğru okumuş görünüyor. Makamında yaptığımız sohbette verdiği ilk mesaj, sosyal politikalara önem verecekleri yönünde oldu. IMF programına sosyal boyut ekleyeceklerini söyledi. IMF programının en önemli eksiği buydu ve seçimin sonucunu büyük ölçüde bu eksiklik belirledi. Babacan, nüfusun yüzde 15’inin açlık sınırının altında yaşadığını vurgulayarak, önceliklerinin bu kesimlere gelir aktarmak olacağının atını çizdi.
Babacan, 58. hükümetin bu konuda 57. hükümetten daha şanslı olduğunun da farkında. 2003 yılında borç çevrimi konusunda bir sıkıntı yaşanmayacağını belirtiyor. Klasik politikacılar gibi "enkaz devraldık" da demiyor. Makro göstergelerdeki düzelmenin sağlayacağı olanakları, yoksul kesime kaynak aktarmayı kolaylaştıracağı düşüncesinde. IMF ile yapacağı görüşmelerde sosyal amaçlı bir paketin gerekliliğini gündeme getireceği de anlaşılıyor. Türkiye’nin bugün en önemli sorununun işsizlik olduğunu vurguluyor. Bir yandan sosyal yardımlarla, bir yandan reel ekonominin harekete geçirilmesiyle, bir yandan vergi yükünü hafifleten mali politikalarla sistemin işleyeceğini ve ekonomik büyümenin hızlanacağını belirtiliyor.
Babacan, ekonomik sorunlar, öncelikler, kaynaklar ve izlenecek politikalar konusunda gerçekçi görünüyor.
Görüşmemizden, Bakan Babacan’ın vatandaşın beklentileriyle uyumlu bir tutum içinde olduğu izlenimi edindik.
Bu yaklaşımın bütün AKP yöneticileri ve hükümete de hakim olması gerekiyor.
Hükümet ve AKP gündeminin önceliği türban değil ekonomi olmalı.
Ancak bazı gelişmeler ve görüntüler bu konuda daha ilk günden soru işaretleri yaratmadı değil. Örneğin Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın, Cumhurbakanı Sezer’i uğurlamaya türbanlı eşiyle birlikte gitmesi...
Örneğin, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun Ankara Hilton’un lobisinde toplu namaz görüntüsü vermesi...
Toplumda, en azından toplumun önemli bir kesiminde Refahyol döneminden kalma bir tedirginlik, bir kaygı olduğu gerçek. Bu bilindiği halde söz konusu görüntüler özellikle veriliyor ve bir siyasi meydan okuma veya rövanş alma amacıyla yapılıyorsa yanlış bir başlangıç yapılıyor demektir. Gündemin, Refahyol döneminde olduğu gibi ülkenin çok ağır iç ve dış sorunları dururken, türban tartışması ve çekişmesiyle doldurulması, gereksiz gerginliklere yol açacaktır. 58. hükümet toplumun beklentilerini doğru anlamalı ve önceliklerini ona göre belirlemelidir.