Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yeni ekonomik programın şekillendirildiği uzun liderler zirvesinden sonra Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev onuruna Çankaya Köşkü'nde verdiği yemek, gazetecilerin liderlerle sohbet etmesine olanak sağladı.
Köşk'e ilk gelen, MHP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli, bir anda etrafını saran gazetecilerin meraklı bakışlarına tebessümle karşılık vererek, soruları yanıtladı.
İlk soru, ekonomik program ve Kemal Derviş'in de katıldığı liderler zirvesiydi. Bahçeli, arka arkaya gelen aynı türdeki soruları, "çalışmalar devam ediyor" yanıtıyla karşıladı. Israrlı sorular üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı:
- Programın tamamlanan kısımları üzerinde çalışıyoruz. Tamamlandıkça devam edeceğiz. Bir iki gün alır. Önce makro dengeler üzerinde duruyoruz. Yeni hedefler üzerinde çalışıyoruz.
Bahçeli, Şubat krizinin abartıldığı ve bazı kesimler tarafından "büyük bir felaket"miş gibi gösterildiğine işaret ederek şöyle devam etti :
- Geriye doğru incelerseniz, her istikrar programının 1.5 - 2 yıl sonra revize edildiğini görürsünüz. Bu süre zarfında yeni koşullar ortaya çıkıyor ve program da yenileniyor. Bu 1991'den sonra da oldu, 1994 krizinin ertesindeki 1995'de de oldu. 1946'ya kadar geriye giderseniz hep aynı değişikliklerin yapıldığını görürsünüz. Bugün karşılaştığımız da öyle bir olaydır. Yeni koşullara göre bir yenileme yapılıyor. Ortada öyle felaket yok.
Bahçeli, kriz ortamının siyaset aracı yapılması konusunda da bir uyarıda bulundu:
- Krizden siyasi gelecek çıkarmak çok yanlıştır. Bu tür gayretler doğru değildir. Herkese, her kesime düşen görev, ülke çıkarları doğrultusunda hareket etmektir.

Bahçeli, Devlet Bakanı Kemal Derviş'e bütün ekonomik birimlerin, bu arada MHP ve ANAP kanadındaki kamu bankalarının verilmediği yolundaki bir soruyu ise şöyle yanıtladı:
- Öyle bir durum yok. Bir koalisyon yapılmış, her bakanlığa bağlı kurumlar belirlenmiş, eşit ve adil bir şekilde yönetim paylaşılmış. Ama eğer ekonomi gerektiriyorsa bu değişebilir. Örneğin Emlakbank'ın bir başka bankayla birleştirilmesi gerekiyorsa bu da yapılır. Öyle her partiye bir banka diye bir anlayış yok. Program ne gerektiyorsa yapılacaktır.
Bahçeli, Derviş'in sık sık vurguladığı siyasi destek konusunda ise şunları söyledi:
- Siyasi destek tam. Hepimiz Sayın Derviş'in arkasındayız. Bunu her fırsatta açıkladık. Koalisyon ortakları arasında bir sorun yok. Siyasi destek sorunu da yok.
MHP Lideri, ekonomik sorunu değerlendirirken de Türkiye'nin kalıcı dövize gereksinmesi olduğunu söyledi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
- Türkiye'nin nüfusu 65 milyon. Milli geliri 200 milyar dolar civarında. Kriz günlerinde bile Merkez Bankası'nda 28 milyar dolar rezervi var. Ama 7.5 milyar doların çekilmesi ekonomiyi sallıyor. Bu olmaz. Benim pim dediğim bu. Bu para çekilince ekonomi sallanıyorsa önlem almak gerekir. Çünkü Türkiye'nin, başta Kıbrıs olmak üzere bir çok sorunu var. Demek ki, bu tutarda bir para dışarı çekilerek sorun yaratılabilir. Bu para kuş gibidir. Bir gün buraya, yarın oraya konar, günlük olarak hangi ülkeden ne kazanırım, diye düşünüp hareket eder. Bu nedenle Türkiye'nin böyle bir paraya değil, kalıcı yatırımlara ihtiyacı var. Bu nasıl sağlanır?
1 - Kalıcı yabancı sermayenin gelmesiyle: Doğrudan üretim alanına yönelecek yabancı sermayenin gelmesi lazım.
2 - İhracat gelirinin artırılmasıyla.
3 - Turizm gelirinin artırılmasıyla.
4 - Yurtdışındaki işçilerin tasarruflarının o ülkeyi sıkıntıya sokmayacak ölçüde Türkiye'ye getirilmesiyle. Yani kaynaklarımız var.

Bahçeli'nin ardından Köşk'e gelen ANAP Lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ise ekonomik programın çerçevesinin Perşembe günü açıklanabileceğini, tamanının ise önümüzdeki Pazartesi günü kamuoyuna duyurulabileceğini söyledi. Yılmaz, Pazartesi günü ekonomik programla birlikte, Avrupa Birliği'ne giriş için hazırlanan Ulusal Program'ın da açıklanacağını ifade etti. Yılmaz, Ulusal Program'da, ekonomik program doğrultusunda bazı değişiklikler yapılacağını da kaydetti.
Yılmaz,, "Hazine Müsteşarlığı'na Faik Öztrak getiriliyor mu"sorusuna, "olabilir" yanıtını verirken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığı için Devlet Bakanı Derviş'e, birkaç isim verdiklerini, atamanın bu isimler arasından yapılacağını belirtti.
Gazetecilerin üçüncü durağı, Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu'ydu.

Org. Kıvrıkoğlu'na ilk soru olarak, bedelli askerlik konusu soruldu. Genelkurmay Başkanı şu yanıtı verdi :
- Bize bir şey soran olmadı. Sorarlarsa görüşümüzü söyleriz. Biz iç değerlendirmemizi yapıyoruz.
- İç değerlendirmeniz hangi yönde?
- Bir kurmay subay yılın 365 günü, günün 24 saati değerlendirme yapar. Sorarlarsa söyleriz.
Org. Kıvrıkoğlu, "Peki kurmay subay gözüyle ekonomideki durumu ve yeni program çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz, özellikle savunma harcamaları açısından" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
- Madem her şeyde üçte bir oranında değer kaybı oldu, elbette biz de değerlendirme yaparız. Projelerimizi gözden geçiririz. Önceliklerine bakarız. Belki bazı projeleri yayarız. Üç yılda yapacağımızı 4 yıla, 5 yıla yayarız. Genel duruma uygun olarak biz de kendi değerlendirmelerimizi yaparız.
Zirveden çıkıp Köşk'e gelen üç liderin de morali yüksekti.
Başbakan Ecevit de, Yardımcıları Bahçeli ve Yılmaz da, Derviş'in sunduğu bilgi ve program hatlarından memnun görünüyorlardı.