Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Baykal'ın önemsediği, kendini milliyetçi sağda tanımlayagelmiş MHP'nin ve lideri Bahçeli'nin, milliyetçi yaklaşımını cumhuriyet değerleri, Atatürk ilkeleri ve kurucu felsefeye oturtması.Baykal, dünkü görüşmemizde, Bahçeli'nin konuşmasını değerlendirirken şöyle konuştu: CHP lideri Deniz Baykal, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, kongrede yaptığı konuşmayı "çok önemli bir açılım" olarak değerlendiriyor. "Ulusalcı yükselişin cumhuriyet fikriyle ve modernleşme atılımıyla bütünleşik olarak ele alınması çok önemli. Bu anlayışın MHP'den gelmesi çok daha önemli. Ulusalcı dalga cumhuriyet değerlerine ve Atatürk'e karşı olacak biçimde gelişebilirdi. Ancak, MHP kongresinde bunun cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri temelinde yansıması çok büyük önem ve değer taşıyor."Baykal, Bahçeli'nin cumhuriyet ilkeleri ve kurucu felsefe ortak paydasında çağrı yapmasını önemsiyor ve şöyle diyor:"AKP'nin izlediği politika ile cumhuriyet değerlerinde yarattığı tahribata karşı MHP'nin sağ-sol ayırımı yapmadan verdiği tepki ve yaptığı çağrı çok önemli. Bu ulusalcılar açısından sevindirici bir açılım."CHP lideri, MHP kongresinde, "Tanrı Türkü korusun", "Türk titre, kendine dön" türündeki dar çerçeveli sloganlar yerine Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözünün tek slogan olarak kullanılmasını da çok olumlu görüyor.Bahçeli bu yaklaşımını daha önce de yansıtmış ve konuşmalarında, "Ne mutlu Türküm diyene" sözünü kullanmıştı. Bahçeli, Anayasa'nın 66. maddesinde yazıldığı gibi vatandaşlık bağıyla bağlı herkesin Türk olduğunu belirtmişti. Etnik yaklaşımı reddeden bu söylemi aşırı milliyetçiler tarafından eleştirilmiş, hatta kongreye giderken muhalif ekip tarafından en çok eleştirilen konu olmuştu. Ancak, Bahçeli, 1139 delegenin kullandığı oylardan geçerli 1127'sini alarak, bu yaklaşımını kongreye onaylatmış oldu. Baykal, ulusalcı dalgayı ve Bahçeli'nin konuşmasını değerlendirirken bir "dışa kapanma" riskinin altını şöyle çiziyor:"Tabii, bu ulusalcı dalga Türkiye'yi içe kapatan, dünyadan koparan biçimde görülmemeli, değerlendirilmemeli. Bu duyarlılığın nedenlerinden biri de izlenen dış politikadır. AB'nin taleplerini küstah bir üslupla gündeme getirmesidir. Ulusalcı dalganın gelişimi Ulusalcı yükseliş dış dünyayla bağları kesip sırtını dönmek biçiminde değil, ulusal çıkarları ön planda tutan, kişilikli bir dış politikaya dönmek için değerlendirilmelidir."Baykal, DSP lideri Zeki Sezer'in, Derya Sazak'la yaptığı röportajda, "Solda birlik için randevu bekliyoruz", "Ecevit'in cenazesinde elimi bile sıkmadı" yönündeki sözlerine şu yanıtı verdi: İçe kapanmadan "Bunlar hoş yaklaşımlar değil. Benim cenazede kimsenin elini kasten sıkmamam gibi bir şey olamaz. Cenaze töreni atmosferinde görebildiğim herkesin elini sıktım. Randevu istedim, verilmedi gibi yaklaşımlar da hoş değil. Bana özel kalem üzerinden ulaşmış resmi bir randevu talebi yok. Belki bizim temas ettiği arkadaşlarımızla konu olmuştur."Sezer'in solda birlik adına ittifak yapılması yönündeki çağrısına Baykal nasıl yaklaşıyor?Aslında Baykal'ın bu konudaki görüşü belli. Bu görüşünü ve duruşunu değiştirmiş değil.Baykal, solda birliğin, ittifak yaparak değil birleşerek sağlanacağına inanıyor. Bu birleşmenin CHP'de olması gerektiğini savunuyor. Hukukumuzda tek yolun birleşmek olduğunu vurguluyor. CHP lideri, solda birlik söyleminde bulunanların kişisel olarak CHP'ye gelebilecekleri gibi, kurumsal olarak da CHP'yle birleşebileceklerini söylüyor.Sezer'in bir önerisi varsa bunu açıklamasının, CHP'ye bir biçimde iletmesinin daha doğru bir yol olduğuna inanıyor. Bu yapılırsa, CHP'nin ortaya konulan öneriyi değerlendireceğini, ilgi uyandırırsa temasa geçilebileceğini belirtiyor. CHP'nin, ittifak bağlamında "milletvekili pazarlığı" yaklaşımına soğuk olduğunu, Türkiye'nin koşullarının, hesapsız biçimde CHP etrafında samimi bir birleşmeyi gerektirdiğini savunuyor. fbila@milliyet.com.tr Resmi randevu talebi yok