Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


MHP lideri Devlet Bahçeli ile seçim sonuçları başta olmak üzere ülke gündemini konuşma olanağı bulduk.
Bahçeli, dengeli, net, gerçekçi ve mütevazı bir kişilik görünümü sergiliyor. Genel havasına, abartısız bir duruş ve yaklaşım hakim. Zafer şarhoşluğu sayılabilecek en küçük bir iz taşımıyor. Verdiği ilk izlenim, ayakları yere basan bir lider olduğu...
Bahçeli seçim sonuçlarını nasıl okuyor?
MHP liderine göre seçmenin ana mesajı, "milli bütünlük ve sosyal barış". MHP lideri bu mesajı şöyle açıyor:
"Seçmen, kavga, siyasi çekişme, cepheleşme, kuru inat, ben merkezcilik, yolsuzluk - rüşvet istemiyor. Bütünlük, sosyal barış, dürüstlük, ilkeli ve seviyeli siyaset istiyor. Demokratik laik Cumhuriyet ilkelerine, ülke ve millet bütünlüğüne, üniter devlet yapısına sahip çıkılmasını istiyor."
Gündemdeki sorunlar konusunda kafası net.
Seçim sonuçları ve teamüllere göre hükümeti kurma görevinin öncelikle DSP lideri Bülent Ecevit'e ait olduğunu söylüyor.
Bazı çevrelerce empoze edildiği gibi "Bahçeli başbakan olmalı" yaklaşımının üzerine atlamış değil. "İlla başbakanlığı üstlenelim diye özel bir politika izlemeyi uygun bulmadığını" söylüyor. "Teamüller, koşullar neyi gerektiyorsa ona uygun davranırız" diyor.
MHP liderinin yaklaşımının altında, "MC'leri" anımsatacak "cepheleşme" anlayışına karşı duruşu yatıyor.
MHP'ye kazandırmaya çalıştığı yeni imaj konusunda kararlı görünüyor.
"MHP'lilik ve ülkücülük" kavramlarıyla yan yana geldiğinde "hassasiyet" oluşturan konulardaki tutumu gayet açık.
Örneğin "ülkücü - mafya" kavramı. Bu kavramı, şiddetle reddediyor ve şu vurguyu yapıyor:
"Bir zamanlar bizim camiamızda bulunmuş olup, sonradan çek - senet mafyası veya benzeri birtakım işlere girmiş insanlar, bizden değillerdir. Ülkücü olamazlar. Ülkücü sayılamazlar. Ülkücülüğü temsil edemezler. Bu tür insanlar hep eski ülkücü diye anılıyor ama dikkat ediyorum, bizim camiadan yetişip başka partilerde görev alan, bakanlık yapan insanlar, eski ülkücü diye anılmıyor."
Haluk Kırcı'yı anımsattığımızda tepkisi şu oluyor:
"Bir bakıma geçmişte bizim camiamızda olan insanlar. Ama bunlar 12 Eylül'den sonra bizden kopmuş isimlerdir."
Susurluk'u anımsattığımızda da şöyle diyor:
"Susurluk olayının ne içinde, ne önünde, ne de arkasında ülkücü hareket vardır. Merkezi idarede görev alırsak, bu olayı aydınlatmaya gayret göstereceğiz."
* * *
MHP liderinin sürekli vurguladığı bir konu da "yeni yüzyıl ve yeni Meclis."
Yeni Meclis'in yeni yüzyıl vizyonunu hep göz önünde tutması gerektiğinin altını çiziyor.
Yeni yüzyılda toplumun Türkiye'de "hoşgörü ve uzlaşma" havasının hakim olmasını istediğini, bütün lider ve partilerin olaylara bu gözle yaklaşmaları gerektiğini vurguluyor.
FP lideri Kutan, DYP lideri Çiller ve ANAP lideri Yılmaz'ın oy kaybetmelerinin nedenlerini iyi okumalarını öneriyor.
Azınlık modeli dahil koalisyon seçeneklerine açık.
Edindiğimiz izlenim, Ecevit'in başbakanlığına da, DSP ile koalisyona da, "sağ cephe" formüllerinden daha sıcak durduğu yönünde...



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr