"Bunların MHP içinde yeri olamaz."Bahçeli, bu soruyu dahi MHP'ye hakaret sayacağını, 103 siyasi partiye sorulduktan sonra en son kendisine bu sorunun sorulabileceğini de yanıtına ekledi.Soruyu soran meslektaşımızın elbette bir hakaret niyeti yoktu.Mehmet Ali Ağca ve onun gibilerin 1970-1980 döneminde kendilerini ülkücü olarak tanımlamaları; o dönemde gençliğin şiddeti, silahı politikanın "meşru" ve "olağan" aracı saymaları, sağdan da soldan da siyaset adına binlerce gencin öldürülmesi, bu soruların nedenini oluşturuyor.MHP liderinin, Ağca ve onun gibilere karşı önceki gün aldığı tutum isabetlidir. Bahçeli, bu isimlerle ve kendilerini ülkücü olarak tanımlayan veya o hareketin simgelerini kullanarak katilleri destekleyenlerle partisi arasına kalın bir duvar örmelidir. MHP lideri, bu duvarı örmeye çaba gösteriyor.Şiddete başvuranların hiçbir siyasi partide yeri olmamalı...Bahçeli, MHP'yle ilgili imajı değiştirmek için, "yeni MHP imajı" yaratmak için çalıştı. Yeni imajın yerleşmesi için kararlı davranması zorunlu. MHP lideri Devlet Bahçeli, "Mehmet Ali Ağca, MHP veya ülkücü hareket içinde yer bulabilir mi?" sorusuna sert ve net bir yanıt verdi: Bahçeli, "ülkücü gençlik" imajını değiştirmek için daha önce de çağrılar yapmıştı. Bir görüşmemizde, ülkücü gençliği sokakta görmek istemediği, ellerinde de silah değil, bilgisayar olması gerektiği mesajını vermişti.Bahçeli'nin arzu ettiği gençliği görebilmesi, eskinin kötü imajını silebilmesi için, Mehmet Ali Ağca, Haluk Kırcı ve benzeri sabıkalı isimlere karşı basın toplantısında sergilediği tutumun bütün partililerce benimsenmesi gerekir.1970-1980 arasında, gençlik sağdan da soldan da binlerce can yitirdi. Adam öldürmenin, silaha davranmanın milliyetçilik, ülkücülük, solculuk, devrimcilik olmadığını gençlik artık öğrenmiş olmalı. Bu dersin Türkiye'ye faturası çok ağır oldu. Binlerce cana mal olan bu dönem bir kuşağı felç etti.Her iki kesimden gençler, kullanıldıklarını geç anladılar. Gençlik bu hataya bir daha düşmemeli. Silah değil, bilgisayar Kuşku yok ki, şiddeti, silahı reddetme, siyasete sokmama sorumluluğu sadece MHP'nin ve Bahçeli'nin taşıması gereken bir sorumluluk değil. Sağda, solda bütün siyasi partilerin ve liderlerin aynı sorumlulukla hareket etmeleri gerekiyor.Bunun için geçmişle yüzleşmek, özeleştiri yapmak gerekiyorsa, kimse bundan kaçmamalı.Bu bağlamda, Bahçeli'nin basın toplantısında yaptığı şu çağrının üzerinde durulmalı:"Şimdi sureti haktan görünerek sahneye çıkan ve geçmişle yüzleşme edebiyatı yapanlara hatırlatmak isteriz ki, Türkiye'de 1968'den bu yana yaşananların tüm yönleriyle dürüst ve namuslu olarak ortaya konulup herkesin tarih ve millet önünde açık bir vicdan muhasebesi yapmasına ve yüzleşmesine biz hazırız."Türkiye'nin, o karanlık dönemleri aydınlatması ve bir daha yaşamaması için buna gerçekten ihtiyacı var. fbila@milliyet.com.tr Yüzleşme
