Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Org. Özkök'ün bu sözleri, "Asker, ek yetki mi istiyor?" sorusuna yol açarken, hükümet sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "kısıtlanmış yetkiler" ile ne kastedildiğini bilmediğini ifade etti. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün terörle mücadele konusunda "kısıtlanmış yetkilerle" mücadele ettiklerini belirtmesi yetki konusunda bir sitem olarak algılandı. "Asker ek yetki ister" sözünü gündeme ilk taşıyan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmuştu. Geçen pazar günü CNN Türk'te Ankara Kulisi programına konuk ettiğimiz Demirel, terörün böyle tırmanmaya devam etmesi halinde askerin ek tedbir ve yetki isteyebileceğini belirtmişti. Ertesi günkü söyleşimizde de bu konuya vurgu yapmayı sürdürmüş ve "PKK bu çılgınlığı sürdürürse ordu bunu kaldırmaz. Ek tedbir ve ek yetki isteyebilir" demişti.Demirel'in bu sözlerinin üzerinden dört gün geçtikten sonra Org. Özkök'ün, "kısıtlanmış yetkiler"den söz etmesi askerin ek yetki ihtiyacı içinde olduğu yorumlarına yol açtı.Demirel, dünkü konuşmamızda da deneyimlerine dayanarak terörle mücadelede askerin dile getirdiği yetki ihtiyacının usulden çok kendi çalışmasını kolaylaştıracak ve yetkilendirecek esasa ilişkin düzenlemeler niteliğinde olduğuna dikkat çekti. Demirel dikkat çekti Org. Özkök'ün sözleri yankı bulurken, Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, askerden terörle mücadele konusunda ek yetki talebi veya yeni bir düzenleme isteğinin gelmediğini belirtti.Çiçek, dünkü görüşmemizde Terörle Mücadele Yasası'yla ilgili bir çalışma yürüttüklerini belirttikten sonra şöyle konuştu:"Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un bu konuya dikkat çeken konuşması 21 Temmuz'dadır. Ancak, bizim çalışmamız Org. Başbuğ'un açıklamasından çok öncedir. Terörle Mücadele Yasası çerçevesindeki çalışmaya biz 2004 yılında başladık. Sonra AB sürecinde Türk Ceza Kanunu gündeme girdi. Diğer çalışma bir taraftan sürdürülüyordu. Türk Ceza Yasası 1 Haziran'da yürürlüğe girdi. Bu arada, terör olayları yeniden tırmanmaya başlayınca biz de Terörle Mücadele Kanunu çalışmamızı gündemin en üst sırasına aldık ve çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu çalışma yakında bitirilecektir." Özel yetki istenmedi Çiçek, Terörle Mücadele Yasası'nda yapılacak düzenlemeyle ilgili çalışan komisyonda Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT temsilcilerinin de bulunduğuna işaret ederek, şöyle dedi:"Genelkurmay ve diğer ilgili kurumların da temsilcileri ile birlikte bu çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalar sırasında zaten talepler gündeme geliyor. Biz Terörle Mücadele Kanunu'nda etkili olacak bir düzenleme yapıyoruz. Şu ana kadar bana Genelkurmay'dan iletilmiş özel bir yetki veya özel bir düzenleme talebi yok. Zaten Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında bir numaralı gündem maddesi her zaman iç ve dış güvenlik, terörle mücadeledir. Kurul üyeleri ihtiyaç gördüklerinde çıkarılmasını istedikleri kanunları veya diğer düzenlemeleri bu kurulda gündeme getirirler. Ben yaklaşık 3 yıldır MGK toplantılarına katılıyorum. Güvenlik ve terör konularının konuşulmadığı bir toplantı dahi olmamıştır. Şimdi 23 Ağustos'ta yeniden MGK toplanacak. Eğer, askerin özel bir yetki veya düzenleme ihtiyacı varsa herhalde orada gündeme getirirler." Talep gelmedi Çiçek, Org. Başbuğ'un basınla söyleşisi öncesinde Genelkurmay'da Başbakan Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Gönül'e 5 saat süren brifing verildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:"Bu brifingden sonra yaptığımız Bakanlar Kurulu'nda Sayın Başbakan da bu konularla ilgili veya bu konuların konuşulduğuna dair bir bilgi veya talepten söz etmedi. Tabii ayrıntılarını Sayın Başbakan ve Sayın Milli Savunma Bakanı bilirler ama bize yansıyan bir talep söz konusu değil. Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Başbuğ'un basınla yaptığı söyleşide İngiltere'den de bazı örnekler vererek terör örgütlerinin faaliyetlerine ilişkin cezalardan söz ettiğini okudum. Org. Başbuğ'un değindiği konular zaten Türk Ceza Kanunu'nda müeyyideye bağlanmıştır. Örgüte üye olmak, örgüt faaliyetlerini övmek, propaganda yapmak ve benzeri faaliyetler zaten suçtur ve Ceza Kanunu'nda karşılığı vardır. Devlet bir ihtiyaç duyduğunda da zaten gerekli düzenleme yapılıyor." Başbuğ'un vurguları Çiçek, terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutu olmadığının bilincinde olduklarını, ekonomik, sosyal ve diğer yönleriyle ilgili önlemler alınması yönünde de çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Çiçek, şu örnekleri de verdi:"Örneğin, Topluma Kazandırma Kanunu, Milli Güvenlik Kurulu zemininde ele alınmış ve bir devlet ihtiyacı olarak gündeme getirilmişti. Biz de bunun gereğini yaptık. Hatta bu düzenlememiz muhalefet partilerince siyaseten istismar dahi edildi." Tek boyutlu değil Çiçek, normal rejim dışı bir taleple karşılaşmadıklarını da sorumuz üzerine şöyle ifade etti:"Terörle mücadeleyi daha çok Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde ve zemininde etkin kılmayı amaçlıyoruz. Ayrıca İller İdaresi Kanunu da bu zeminin üzerinde çalışıyor. Bize olağanüstü hal veya sıkıyönetim gibi olağandışı bir rejim talebi gelmedi. Zaten, Olağanüstü Hal Kanunu yürürlükte. Bu kanun kaldırılmadı. Sadece uygulaması kaldırıldı. Kanun duruyor. Daha önce bize yansıtılan önleyici istihbarat, önleyici kolluk gibi talepler ise zaten kanunlaştırıldı. Sanıyorum bir de tanıkların korunmasıyla ilgili bir ihtiyaç söz konusu. Bunun dışında bir taleple muhatap olmadık." fbila@milliyet.com.tr Sıkıyönetim talebi