Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Prof. Dr. Bardakoğlu hem iyi yetişmiş bir din adamı hem de iyi yetişmiş bir sosyal bilimci. Gündemdeki sorunlara yaklaşımı din adamlığı kadar bilim adamlığı yönünü de yansıtıyor. Sorunları derinlemesine analiz edebiliyor ve bunu yaparken de çözüm için yol gösterici olabiliyor. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, CNN-TÜRK'te Murat Yetkin'le birlikte yaptığımız Ankara Kulisi programının dünkü konuğuydu. Bardakoğlu'yla program sırasında olduğu gibi, öncesi ve sonrasında da sohbet olanağı bulduk.Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Papa 16. Benedictus'un, İslam diniyle şiddeti yan yana gösteren konuşmasıyla başlayan tartışmayı uzatmak, sonu gelmez bir polemiğe dönüştürmek niyetinde değil.Hak ettiği yanıtı vermiş olmanın yeterli olacağını düşünüyor.Papa'nın konuşması ve yaklaşımı konusunda Bardakoğlu'nun kafası net. Şöyle diyor:"Papa dini değil siyasi bir konuşma yapmıştır."Bu cümle her şeyi izah ediyor.Bardakoğlu, Papa konusuna noktayı şöyle koyuyor:"Tarihe bakıldığında, din ve şiddet konusunda söz söyleyebilecek en son makamın orası olduğu görülür. Din adamının görevi barışı, huzuru, kardeşliği teşvik etmektir, ateşin üzerine benzin dökmek, yangına körükle gitmek değil." Papa'ya yanıt Prof. Dr. Bardakoğlu'na, İstanbul'da, İsmail Ağa Camii'nde işlenen cinayeti ve katilin linç edilmesini; tarikat, cemaat olgusunu, koydukları kuralları, özel mahkeme kurduklarına ilişkin iddiaları, Çarşamba semtinden yansıyan görüntüleri sorduk...Bardakoğlu, bilim adamı titizliğiyle şu yanıtı verdi:"Bu olguyu dinin vazgeçilmezi olarak değil, ekonomik, sosyal ve güncel nedenleriyle birlikte ele almak gerekir."Diyanet İşleri Başkanı, cemaate yönelme eğiliminin sosyoekonomik nedenlerini önemsiyor ve şu analizi yapıyor:"Kente gelen insanımıza sosyalleşme olanağı, kanalları sunamadık. Bu ortam olmayınca köyden kente göç sürecinde insanlarda bu eğilim belirdi, daha da kapandı, içine döndü, bu yolla sosyalleşme aradı. Bu nedenle alternatif sosyalleşme olanakları, kanalları açmak gerekir. Kentleşmenin bu ihtiyaca da cevap vermesi gerekir. Köyden kente gelen insan kent yaşamını kozmetik olarak görüyor, ondan çekiniyor, içine girerse geleneklerini değerlerini kaybedeceğini sanıyor. Bu da onu kapalı dünyaya itiyor. Bunun çözümü açık toplumdur. İndirgemeci dindar zihniyet yerine, bilgiyi paylaşan, ortak aklı ortaya çıkaran zihniyeti koymak gerekir."Peki bu olgunun siyasi yönü, siyasi hedefi yok mu?Elbette var. Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanı olarak olayların siyasi yönüne girmiyor. Ama özenle seçtiği kavramlar gerçeği yansıtmaya yetiyor. Örneğin, tarikat, cemaat olgusunu analiz ederken, ekonomik ve sosyal gerekçelerin yanında "güncel nedenler"i de sayması gibi."Güncel nedenler" kavramının, tarikat, cemaat olgusunun siyasi niteliğini, hedefini, dinin siyasete alet edilmesi gibi yönlerini de kapsadığı açık... Sosyalleşme Prof. Dr. Bardakoğlu, din hizmetlerinde boşluk olmaması, aydınlatıcı, bilgilendirici etkin, yeterli bir denetim olanağı bulunmayışından da söz etti.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in gençlerin kafasını hurafelerle, boş inançlarla doldurmanın sakıncalarına dikkat çeken konuşmasını bir uyarı olarak algıladıklarını belirten Bardakoğlu, bu konuya çalışmalarında öncelik verip özen göstereceklerini belirtti.Camii yapımında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın devre dışı bırakıldığından yakındı. Camii yapımının, yaptıranlarla belediye arasında kararlaştırıldığına dikkat çekti. Bu durumda camilere din görevlisi tayin etmekte ve denetlemekte zorluk çektiklerini vurguladı. 15 bin camiye imam tayin edemediklerini, bu durumda da fahri görevlilerin getirildiğini, bu durumun da istismar edilmeye uygun ortamlar yarattığını söyledi. Bardakoğlu, ihtiyaçtan fazla imam hatip lisesi ve mezunu olduğu iddia edilirken imam hatip sıkıntısı çekilmesini ise imamların en düşük maaş alan görevliler olmasına, imam imajının yıpratılmış olmasına bağladı. fbila@milliyet.com.tr Denetim