Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Bakanlar Kurulu, Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantıları ve Çankaya'da Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın yaptığı üçlü zirvede, terörle silahlı mücadele sürdürülürken, içeride ve dışarıda PKK'ya destek veren güçlere, bunun bir maliyeti olduğunun gösterilmesi yönünde görüş birliğine varıldığını söyleyebiliriz. Bir günde 15 şehit verilmesi üzerine Ankara'da arka arkaya yapılan toplantı ve zirvelerden yansıyanları toparlayalım. Barzani yönetimine, PKK'yı barındırmanın ve Türkiye'ye Kuzey Irak'tan saldırmasının bir karşılığı olacağı önümüzdeki günlerde uygulanacak önlemlerle gösterilecek.Bakanlar Kurulu ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantılarında Başbakan Erdoğan'ın verdiği talimatlar doğrultusunda araştırmalar yapılıyor. Örneğin, Kuzey Irak'a verilen elektrik kesilirse ne olur? Kuzey Irak'ın alternatifleri nelerdir? Veya Habur Sınır Kapısı'nda geçişler sınırlandırılırsa ne olur? Kuzey Irak'a maliyeti nedir? Türkiye'ye maliyeti nedir?Habur Sınır Kapısı'ndan geçişlerin sınırlandırılması, yapılan mal sevkiyatı, asker ve sivillere sağlanan her türlü lojistik desteğin azaltılması ve elektriğin kesilmesi bu soruların yanıtlarına bağlı olarak uygulanabilir. Ankara'nın amacı, Kuzey Irakta sivil halkı cezalandırmak değil, Barzani yönetimini PKK'ya destek olmaktan vazgeçirmek hatta Türkiye ile işbirliğine yöneltmek.Türkiye'nin alacağı önlemler bu nedenle biraz da Barzani'nin takınacağı tavra bağlı olacak. Barzani'ye mesaj Ankara'daki zirvelerde alınan kararlardan biri de yurtdışına asker göndermeye olanak tanıyan tezkerenin Meclis'ten çıkarılması.Hükümet, bayram sonrasında Meclis'ten bu sınır ötesi harekât için yetki almayı planlıyor.Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, seçimlerden önce de böyle bir yetkinin hükümetin elinde bulunmasının yararlı olacağını söylemişti. Hükümet, PKK'nın son kanlı eylemlerinden sonra aynı noktaya geldi.Böyle bir yetkinin hükümetin elinde hazır tutulmasının faydaları konusunda da sivil ve askeri makamlar hemfikir. PKK ve Barzani yönetimi açısından caydırıcı, güvenlik güçleri bakımından da moral verici etkilerinin yanı sıra gerekli görüldüğünde sınır ötesi harekâtın uygulanması için de tezkerenin çıkarılması askeri önlemlerin ilk adımı. Askeri önlem Alınacak önlemler tartışılırken, Ankara'daki zirvelerde, BATASUNA örneğinin de konuşulduğunu belirtmeliyim.DTP'yle ilgili değerlendirmelerde, İspanya'da siyasi parti olarak ETA'nın siyasi kanadı gibi faaliyet gösteren BATASUNA'nın siyasetten yasaklanması ve son olarak 17 üst düzey yöneticinin tutuklanması konu ediliyor.Zirvelerde dillendirilen şu: BATASUNA, ETA'nın eylemlerini kınamadığı ve bağını kesmediği için yasaklandı. Yakınlarda ETA'yla bağlantılı oldukları gerekçesiyle 17 yönetici tutuklandı. Hep İspanya'dan, BASK'tan örnekler veriliyor ama alınan bu tür önlemler nedense anımsanmıyor.DTP'nin söylem ve eylemlerinin bu açıdan da ele alındığını söyleyebiliriz. DTP için BATASUNA örneği 22 Temmuz seçimlerinden sonra komutanların bir tavrı dikkat çekiyor. Komutanlar, tesadüflerle açıklanmayacak biçimde DTP ile aynı çatı altında bulunmamaya özen gösteriyorlar. TBMM'deki törenlere iştirak etmemelerinin en önemli nedenlerinin başında, PKK'ya terör örgütü demeyen, PKK'lılar için kardeşlerimiz diyen, dersek sizleşiriz diyebilen DTP milletvekilleri geliyor.Teröre ve PKK'ya karşı bu tür bir söylem kullandığı için de komutanlar, DTP milletvekillerinin bulunduğu veya davetli oldukları yerlerde bulunmuyorlar. Kendi faaliyetlerine de davet etmiyorlar.Zirvelerden yansıyan bu tablo, içte ve dışta PKK'yı destekleyen, onunla işbirliği yapan kesimlere karşı da önlemler alınacağını gösteriyor. fbila@milliyet.com.tr Askerin tavrı