Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Baykal, Erdoğan'la din üzerinden siyasi polemiğe girmeyi uygun bulmuyor. Ancak, salı günü kaynakları ve kanıtlarıyla türbanın İslamdaki yerini anlatarak Başbakan Erdoğan'ın yaklaşımını yanıtlayacak. CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "Sen ne anlarsın o işlerden, Peygamber gelip gelmediğini öğrenemedin mi?" sözlerine, salı günü CHP grubunda "Türbanın İslamdaki yeri"ni konu alan konuşmasıyla yanıt verecek. CHP lideri Baykal, dünkü görüşmemizde, Başbakan Erdoğan'ın İslamın şartlarına yeni şart eklediği eleştirisinde bulundu. Baykal, şu değerlendirmeyi yaptı:"Sayın Başbakan, İslamın şartlarına bir şart daha ekliyor. Türbanı İslamın şartı haline getirmeye çalışıyor. İslam dinini türbana indirgiyor. Din üzerinden siyaset yapıyor, siyaset yaparken de İslama kendine göre şart getiriyor. İslamda başörtüsünün durduğu yer nedir? Buna bakmak lazım. Erdoğan, sanki İslamın başka konusu yokmuş, tek konusu türbanmış gibi davranıyor. Örtünme İslamiyetten önce de vardı, sonra da var." 'Türban İslam'ın şartı mı?' Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, türban üzerinden başlattığı tartışma ve girişim karşısında, CHP'yi "din karşıtı" gibi göstermeye, konuyu dine karşı bir yaklaşımla ele aldırmaya çalıştığını, ancak, bu oyununun boşa çıktığını söyledi. Bu konuda Başbakan'ı şöyle eleştirdi:"Türban üzerinden, laikliğin önemine dikkat çeken CHP'yi, öyle düşünen vatandaşlarımızı din karşıtı bir söyleme itmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. CHP de, vatandaşlarımız da böyle bir oyuna gelmediler. Başını örtmeyen veya Başbakan'ın dayatmaya çalıştığı gibi örtmeyen milyonlarca insan samimi duygularla İslamı yaşıyor. Ama Başbakan, türbanı savunan Müslümandır, karşı çıkan Müslüman değildir gibi bir ikilem yaratmaya çalışıyor. Bu çok tehlikeli ve aynı zamanda vatandaşlarımıza da saygısızlıktır." 'Erdoğan'ın yanılgısı' Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, geçmişte türbanı gündemin ilk sorunu olarak görmediğine ilişkin açıklamalar yaptığını, bu sorunun ancak uzlaşmayla çözülebileceğine işaret ettiğini, bu yönde bir taahhütte bulunmadığını belirttiğini, ancak 22 Temmuz'dan sonra farklı konuşmaya başladığına dikkat çekti ve şu yorumu yaptı:"Şimdi AKP ve MHP, bu konuda uzlaşma aramak bir yana 'ölmek var dönmek yok' yaklaşımı içindeler. Bu yönde aralarında protokol yapmışlar. Böyle bir yaklaşım demokrasiyle, uzlaşmayla bağdaşır mı? Bağdaşmaz. Bu, toplumu kamplara ayırmak, bölmek dışında bir işlev görmez. AKP ve MHP'nin 'davadan dönen kalleştir' anlayışı içinde hareket etmeleri şaşırtıcı ve bir o kadar da düşündürücüdür. Din istismarı konusunda böyle bir ittifak ortaya konulması, tehlikeli ve yanlıştır." 'Ölmek var, dönmek yok' Baykal, önceki gün Anıtkabir'de türban girişimini protesto etmek için toplanan kalabalığın ulaştığı boyuta da vurgu yaparak şöyle konuştu:"Anıtkabir'de toplanan kalabalık bu konunun toplumda yarattığı büyük ve derin kırılmayı ortaya koydu. Bu dikkate alınması gereken bir durumdur. Vatandaşlarımızın kendiliğinden Anıtkabir'e gidip bu tepkiyi göstermeleri küçümsenecek bir olay değildir. İnsanların duyduğu kaygının büyüklüğü ortaya çıkmıştır. Yarın aynı sınıfta oturan kız öğrencilerden başını örtmeyenlere nasıl bakılacaktır? Ya mezhep yorumları yapılacaktır ya da başını örtmeyen öğrencilerimiz için 'bunların İslamiyeti sorgulanabilir' denilecektir. Bu, toplumu kamplaşmaya, çatışmaya ortamına sürükleyecektir." fbila@milliyet.com.tr 'Kırılma büyük'