Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başkan Ömer Sabancı, önceki gün Milliyet'i ziyaretinde de cumhurbaşkanlığı seçiminin uzlaşmayla yapılacağına ilişkin bir açıklamanın Türkiye ve piyasalar açısından çok faydalı olacağını vurguladı.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Hırvatistan gezisinden dönerken uçakta bu konuda bazı ölçüler açıkladı. Erdoğan, cumhurbaşkanının lider vasıflı olması gerektiğini, adayı AKP'nin seçeceğini, Meclis dışında uzlaşma olacağını söyledi. TÜSİAD, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda uzlaşma çağrılarını sık sık yineliyor. Başbakan, bu ölçülerle kimi tanımlıyor?CHP lideri Deniz Baykal'a göre Başbakan, kendini tarif ediyor.Baykal, Erdoğan'ın sözlerini şöyle yorumladı:"Başbakan kendini tarif etmeye çalışıyor. Kafasını cumhurbaşkanı olmaya takmış durumda. Onun için seçim yapmıyor, seçimden kaçıyor. Partisinin her gün eridiğini biliyor ve seçim yaparsa cumhurbaşkanı olamam diye korkuyor." Kendisi mi? Erdoğan "Seçim yok" vurgusunu sık sık yapıyor ama bazı muhalefet liderleri Ekim ve Kasım 2006'da seçim yapılacağına kesin gözüyle bakıyorlar.Baykal bu konuda ne düşünüyor?Yanıtı şu:"Erdoğan seçim istemiyor, kaçıyor. Ama 2006 içinde bir seçim kararı alınırsa bu Erdoğan istediğinden değil, artık Türkiye'yi yönetemez hale getirdiği için alınacaktır. Ki Erdoğan ve AKP'nin artık Türkiye'yi yönetemez, yönetilemez bir hale getirdikleri her geçen gün daha net anlaşılıyor." Seçim yok mu? Baykal, TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın uzlaşma konusunda ısrarcı davranmasının doğru ve haklı bir tutum olduğunu düşünüyor. "Çünkü" diyor, "İş dünyası da son dönemde yaşanan ekonomik, mali çalkantının önemli nedenlerinden birinin siyasi olduğunu biliyor. Başbakan'ın ve hükümetin siyasi ortamı germelerinden kaynaklandığını gördüler. Bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçiminde bir uzlaşmanın ekonomideki olumsuz gidişi de düzeltebileceğini düşünüyorlar ki haklılar. Ekonomideki olumsuz gidiş tek başına teknik nedenlere dayanmıyor. Sorunun çok ciddi biçimde siyasi yönü de var." TÜSİAD haklı Baykal, TÜSİAD'ın "Seçim yapmayın ama cumhurbaşkanlığı seçimi için uzlaşma açıklaması yapın" demesini, "paranın iki yüzü"ne benzetiyor ve şu yorumda bulunuyor:"Bu çağrı, paranın iki yüzü gibidir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin uzlaşmayla yapılması ama seçimin yapılmaması. TÜSİAD'ın yaklaşımında bir safiyane durum da var. Başbakan bu önerinin birini kabul ediyor, diğerini etmiyor. 2006'da seçim yapmayın önerisini kabulleniyor ama Çankaya için uzlaşmayı kabullenmiyor. TÜSİAD'ın önerisinin yarısını kabul ediyor, yarısını etmiyor. TÜSİAD'ın safiyane yönü buradadır. Çünkü uzlaşma Türkiye'nin yararına ama Başbakan'ın işine gelmiyor." Paranın iki yüzü CHP lideri, Erdoğan ve AKP sözcülerinin sürekli türbanı konu ederek, onun üzerinden oy toplamaya çalışarak Türkiye'de ortamı gerdikleri kanısında.Bu konuyu sorun haline getirenin Erdoğan ve hükümet olduğunu öne sürüyor ve şu çağrıyı yapıyor:"Biz sorunu yumuşatmaya çalışıyoruz ama AKP elini türbandan, başörtüsünden, kadınların kapanmasından bir türlü çekmiyor. Kaşıdıkça kaşıyor ve konuyu hep sorun düzeyinde tutmak istiyor. Oysa ellerini türbandan, başörtüsünden çekseler, yumuşama olacak.Sorunu çözmeye başlamanın ilk adımı bu konuyu siyasi malzeme olmaktan çıkarmaktır. Biz muhalefet olarak buna özen gösteriyoruz. Konu etmemeye çalışıyoruz ama iktidar bundan vazgeçmiyor. Asıl sorun bu." fbila@milliyet.com.tr Türbanı kaşımayın