Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu soruya "Hayır" yanıtını veriyor Baykal...Dünkü görüşmemizde bu çağrının basit bir "taktik" çağrı olmadığına vurgu yaptı. Ve çağrıyı, "ulusal bir zorunluluk" olarak gördüğü için hemen her gün yinelediğini belirtti.Baykal'ın son atağının iki hedefi var:1- Cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesi,2- Bu yıl içinde seçime gidilmesi.CHP liderinin bu iki hedefe ulaşmak için izlediği politika (A) planını oluşturuyor. CHP lideri Deniz Baykal'ın son günlerde yoğunlaştırdığı çağrıları, sağa açılma, sağda ama laikliğe inanmış olanlardan da oy almakla sınırlı bir atak mı? CHP lideri, dün hükümete yedi maddelik bir acil eylem planı önerisinde bulundu. Cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesi, terör yasasının Meclis tatile girmeden çıkarılması da bu öneriler arasında yer alıyor.Kuşkusuz, odak noktasını cumhurbaşkanı seçimi oluşturuyor.Baykal'ın Başbakan Erdoğan'a yaptığı öneri, adayın uzlaşmayla belirlenmesi. Bu yaklaşım, son dönemde TÜSİAD tarafından da sık sık dillendiriliyor.CHP liderine göre, bu talep giderek toplumsal bir talebe dönüşüyor. Sivil toplum kuruluşlarının açıklamaları bunun göstergesi.Baykal, uzlaşma ve seçim taleplerinin, kriz doğurmadan, Çankaya seçiminin aşılmasını hedeflediğini de vurguluyor. İlk aşama Peki, Başbakan Erdoğan, bu önerilere olumlu yanıt vermez, cumhurbaşkanlığına adaylığını koyar ve seçilirse...Bu durumda Baykal'ın tutumu ne olur?CHP lideri bu sorumuzu da şöyle yanıtladı:"Biz CHP olarak ülkeyi gerginliğe, giderek krize sokacak süreci gördük. Ve başından beri uyarılarımızı yapıyorum. Uzlaşma çağrısı, cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesi önerisi de bu krizi önlemeye yöneliktir. Demokrasi içinde uzlaşma krizin en kolay aşılacağı yöntemdir. Bu amaçla hükümete bir öneri paketi sundum. Eğer hükümet uzlaşmaya yanaşmazsa o zaman ikinci çağrımı millete yapacağım. Gördüğüm süreci tekrar anımsatacağım ve el ele vererek demokratik yoldan sorunun çözümüne katkı isteyeceğim. Bu bağlamda benim çağrım basit bir sağdan oy alma hesabı değil, ulusal bir çağrıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ve onun temel niteliklerinin güvencesi ve geleceğine dönük bir çağrıdır. Millete bu çağrıyı yapacağım." (B) planı Bu nasıl bir çağrı olacak?Baykal'ın bu soruya yanıtı şöyle:"Eğer Başbakan uzlaşmaya hiç yanaşmaz, alıp da kaçar Çankaya'ya çıkmaya çalışır ve çıkarsa, söyleyeceğim şu olacak:Böyle bir zihniyetin Çankaya'ya çıkması, Türkiye'nin temel kurumları ve temel nitelikleri bakımından önemli sakıncalar doğuracaktır. Önlemenin yolu Çankaya'nın yetkileri düşünülürse, bunu dengelemektir. Bu dengeyi sağlamak da parlamentoda mümkündür. O halde, seçim bu yıl yapılsın veya gelecek yıl yapılsın, halkımız, Çankaya'daki yetkilerin hangi zihniyetin eline geçtiğinin bilincinde olarak Meclis'te denge kurmalıdır.CHP'nin öncülüğünde seçimlerde bu denge oluşturulmalı ve Çankaya'nın yetkilerinin demokratik, laik rejimi tahrip eder şekilde kullanılmasının önüne geçilmeli. Millete çağrım da bu olacaktır." fbila@milliyet.com.tr Çağrının özü