Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Erdoğanın, Cumhurbaşkanı Sezerin "kişiye özgü Anayasa düzenlemesi olmaz" sözlerini, "milli iradeye saygısızlık" olarak nitelemesi, Baykala dönük olarak da "yetkimizi paylaşmayız" demesi, bu soruyu gündeme getirdi.CHP lideri Deniz Baykal, Erdoğanın bu üslubunun hoş olmadığını vurgulayarak, "toplumun ihtiyacı bu değil" yorumu yaptı.Baykal, dünkü görüşmemizde Erdoğanın sözlerini ve üslubunu şöyle değerlendirdi:"Biz kimsenin yetkisini paylaşalım, demedik. Kimsenin iktidarına ortak olalım da demedik. Böyle bir niyetimiz yok. Toplumun uzlaşma ortamına olan ihtiyacının gereğini yerine getirdik. Ama Sayın Erdoğanın bundan sonra kullanacağı üslup ve yaklaşım bu olacaksa, toplumun ihtiyacı bu değil, o zaman, yolu açık olsun. Yok, toplumun sorunlarını çözmek için uzlaşmayı öne çıkaran bir yaklaşım esas alacaklarsa biz o zaman elimizden gelen katkıyı veririz."Baykal, Erdoğanın başbakanlığı sorununa da öyle yaklaştıklarını anımsatarak şöyle devam etti:"Biz Anayasa değişikliğini bir paket halinde yapalım diyoruz. Sadece Erdoğanın kişisel sorununu değil, toplumun sorunlarını da birlikte çözelim diyoruz. Yasaklar konusuna böyle bakıyoruz. Dokunulmazlık konusuna böyle bakıyoruz. Bunların paket halinde çözülmesi Kopenhag sürecine de katkıda bulunur. 109. madde değişikliğine karşı olmamızın nedeni de bu maddenin sistemin özüyle ilgili olmasıdır. Erdoğanın başbakanlığı için başka yol göstermiş durumdayız. Bir paket değişiklikle ara seçim olanağı yaratılabilir." AKP lideri Tayyip Erdoğanın, Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP lideri Baykala sert bir üslupla yanıt vermesi, seçim gününden beri verilen uzlaşma havasının bozulacağını mı gösteriyor? Yalçınbayırın yaklaşımı Yalçınbayır, Erdoğanın sözlerinin tutum değişikliği olarak yorumlanmasının yanlış olacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:"Sayın Erdoğan sorular üzerine durum saptaması yaptı. Benim kişisel görüşüm ve yorumum bu. Bir tavır değişikliği açıklamadı. Biz başından beri esas aldığımız uzlaşmaya açık, muhalefeti ve toplumu kapsayan yaklaşımımızı sürdürüyoruz. Anayasa değişikliği, salt sandalye çoğunluğumuz var diye tek başımıza yapmayı düşündüğümüz bir çalışma değil. Muhalefetle de, toplumla da, sivil toplum kuruluşlarıyla da çok daha geniş bir toplumsal uzlaşma üzerine inşa etmek istediğimiz bir konudur. Örneğin İçtüzük çalışmasını da öyle yaptık. CHP Genel Sekreteri Sayın Önder Savla temasa geçtik ve birlikte çalışmayı başlattık. Anayasa değişikliğine gidilecekse bu konuda da çalışma üslubumuz aynı olur."Yalçınbayır, seçim sonrasında oluşan uzlaşma ortamının Türkiye için büyük bir şans ve kaçırılmaması gereken bir zemin olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi:"Bu zemin çok önemli. Türkiye bu zemini kaybederse, bir daha yakalaması zor olur. 22. dönem parlamentosu 21. yüzyıl Türkiyesini inşa sorumluluğu taşıyacak. Bu nedenle atılacak adımların sadece siyasal değil toplumsal uzlaşmayla atılması büyük önem taşıyor."Yalçınbayır, Erdoğana başbakanlık yolu açılması için nasıl bir yol izleneceği konusunda henüz kesin bir kararları olmadığını da belirterek şu bilgiyi verdi:"Bir kez kendi aramızda konuştuk. 109. madde değişikliği önerisi de konuşuldu ama bir karara varılmadı. Bu zaten bugünün konusu değil. Çünkü, bu değişikliklerin gerektirdiği süreç yetişmiyor. Önce Sayın Erdoğan dışında bir başbakan görev alacak. Ondan sonra bu konu gündeme getirilebilir. Öncelikle hükümetin kurulması işi var. Zaman olsaydı önce Sayın Erdoğanın başbakanlığı üstlenmesi için gerekli çalışmalar yapılırdı. Bu nedenle bu daha sonraki bir aşama olarak görülmelidir."Yalçınbayırın sözlerinden anlaşılıyor ki, AKP yönetimi Erdoğanın başbakanlığı konusunu hükümetin kurulmasından sonraya bırakacak. fbila@milliyet.com.tr Aynı konuyu görüştüğümüz AKP Genel Sekreteri Ertuğrul Yalçınbayır ise AKPnin uzlaşmacı, muhalefeti ve sivil toplum kuruluşlarını karar oluşumuna ve sürecine katmaya yönelik duruşunda bir değişiklik olmadığını belirtti.