Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Son yapılan zamla birlikte Türkiye, Avrupa'da benzinin en pahalı satıldığı ülke durumuna geldi. Benzinin litre fiyatı bir doları aştı. Hesaplamalara göre 22 Şubat 2001'den bu yana benzinin fiyatı yüzde 124 arttı. Ayrı süre içinde enflasyon yüzde 73 olurken, dolar da yüzde 73 artış gösterdi.
Benzindeki fiyat artışı enflasyonun da, kur artışının da çok üzerinde. Dolayısıyla benzin fiyatındaki artışı maliyet artışına bağlamak mümkün değil.
O halde bu yüksek fiyat nereden geliyor?
Yüksek fiyat, benzinden alınan vergiden kaynaklanıyor. Fiyatın yüzde 71'i vergi. Bu da gösteriyor ki, devlet, akaryakıtı vergi kaynağı olarak kullanıyor.
DSP İstanbul Milletvekili Erol Al, bu konu üzerinde detaylı bir çalışma yapmış. Çalışmasının sonuçlarını DSP'nin son grup toplantısında anlattı.
Erol Al'ın saptamaları şöyle :
"Türkiye'de 2001 yılında tahsil edilen 7 katrilyon 289 trilyon liralık KDV'nin 1 katrilyon 500 trilyon lirası akaryakıt ürünlerinden sağlanmıştır. Sadece akaryakıt ürünlerinden alınan Akaryakıt Tüketim Vergisi'nden 2001 yılında sağlanan kaynak, 5 katrilyon 658 trilyon liradır. 2001 yılında akaryakıt ürünlerinden elde edilen Akaryakıt Tüketim Vergisi ve KDV'nin toplamı 7 katrilyon 150 trilyon liradır. Bu rakam 2001 yılı toplam vergi gelirleri olan 39 katrilyon 767 trilyon liranın yüzde 18'idir. Akaryakıt Tüketim Vergisi Hazine'nin en hızlı tahsil ettiği vergidir. Doğduğu andan itibaren en geç 15 gün içinde Hazine'nin kasasına girmektedir."
Al, bu saptamayı yaptıktan sonra akaryakıt ürünlerinde izlenen vergi politikasının yanlışlığı yüzünden benzin fiyatının vergi nedeniyle sürekli arttığına işaret ediyor. Bu yanlışlığın ise LPG'nin otogaz olarak kullanımından sonra başladığına dikkat çekiyor. Benzin üzerindeki ağır vergi karşısında daha az vergi yüküne sahip LPG'ye kayışın hızla arttığını, bunun benzin talebini düşürdüğünü, bu durumda da gelir kaybı oluşması kaygısıyla benzin kullananlara daha fazla vergi konulduğunu belirtiyor.
Önerisi ise hızlı bir şekilde benzin fiyatının 137 bin lira, motorinin fiyatının da 87 bin lira aşağıya çekilmesi ve akaryakıt ürünleri üzerindeki verginin eşitlenmesi...
Al, böyle bir düzenlemeye gidildiğinde farklı akaryakıt kullananlar açısından vergi yükü farklılığının giderileceğini, ayrıca, benzin fiyatının düşürülmesiyle de vergi kaybı olmayacağını, aksine kullanımın yaygınlaşması nedeniyle vergi gelirlerinin artacağını vurguluyor.
Al'ın önerisi, üzerinde durulmaya değer...
KİT ürünü fiyatlarının vergi gibi kullanılması Türkiye'nin öteden beri önemli sorunlarından biridir. Vergi adaleti, vergi bilincinin gelişmediği, vergi kaçakçılığının yaygın olduğu ülkelerde dolaylı vergiler ve KİT ürün fiyatları hep en kolay vergi tahsilat yolu olarak görülmüş, bu dolaylı vergilerin niteliği gereği vergi adaletsizliğini daha da artırmıştır.
Türkiye'nin benzin fiyatında Avrupa şampiyonu olmasının nedeni de budur.