BUGÜNKÜ önemli haberimiz, Türkiye tarihinde önemli bir düşünceyi ifade ediyor. Türkiye'nin bir uçak gemisine sahip olması fikri, Deniz Kuvvetleri'nde kök salmaya başladı. Bu düşünce gerçekleşirse, Türkiye Cumhuriyeti, askeri açıdan yeni bir "stratejik güç" haline gelme yolunda önemli bir adım atmış olacak.
Uçak gemisi projesi, Hava Kuvvetleri'nin iki girişimiyle birlikte düşünüldüğünde bu gerçek daha net şekilde ortaya çıkıyor: Amerika'dan alınan, havada yakıt ikmali yapabilen tanker uçaklar halen görevde. Uzun menzilli F - 15 savaş uçaklarının alımıyla ilgili girişimler de sürüyor.
Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya gibi dünyanın en hararetli üç bölgesinin tam ortasında yer alan Türkiye gibi bir ülke için uçak gemisi, heybetinden çok daha fazla bir anlam taşıyor. Karadeniz, Akdeniz ve Kızıldeniz'de "bayrak gösterecek" bir Türk uçak gemisi, bölgemizdeki hesapları önemli ölçüde etkileyecektir.
Osmanlı İmparatorluğu yıkılma döneminde bile bir dünya gücüydü. Osmanlı Donanması, üç denizde bayrak gösteren, hatta nehirlerde devriye gezen bir donanmaydı. İngiliz, Amerikan, Rus, Fransız donanmalarıyla karşılaştırılıyordu. Onu kullanamayanların hatası ayrı bir konudur.
Dünyada dengeler yeniden kurulurken, bölgesinde ekonomisiyle, demokrasisiyle, askeri gücüyle etkin bir Türkiye, her zamankinden daha fazla gerekli...
"Aman bayram zehir olmasın" dileğinde bulunduk tatil öncesi. Manşetimiz, aynı zamanda bir uyarıydı. Bayram ne yazık ki zehir oldu. 200'e yakın yurttaşımız bu tatil boyunca trafik kazalarında öldü. Ama biz yılmayacağız. Trafik kampanyamız devam ediyor. Her gün yüzlerce okurumuz bu kampanyaya katılıyor. Bunun kolay bir mücadele olmadığını biliyoruz. Yine biliyoruz ki, bu savaşı sonunda biz kazanacağız. Bir tatilde 200 ölü Türkiye'nin hakkı değil...
Türkiye bir cennet. Ama kirletilen, karartılan bir cennet. Artık çevresine bakıp da üzülmeyen kimse yok. 21'inci yüzyıl çevre asrı olacak. Çevre bilincinin gelişmesinde öncü olan Milliyet, geçtiğimiz hafta birbiri ardına çevre haberleriyle bu gerçeğe dikkati çekti. Foça'da hunharca öldürülen fok Milliyet'in manşeti oldu. Emine Gözen, Aslı Öktener ve Pınar Aktaş, fok cinayetini gözler önüne serdiler. Önay Yılmaz, Kayseri'den yurtdışına kaçırılan şahinlerin haberini yaptı. Cem Çon, çok acı bir gerçeği ortaya çıkardı. Manşetten verdiğimiz habere göre 12 göl tarım alanı yapılmak için kurutulmuş ve haritadan silinmişti. Ve dünkü manşetimiz "Trakya ölmesin" ifadesini taşıyordu. Çevre kirliliğine karşı düzenlenen ilk büyük mitingi geniş haber ve fotoğraflarla sayfalarımıza taşıdık.
Bu doğayı, bu çevreyi dedelerimizden tertemiz aldık. Torunlarımıza da öyle bırakmalıyız.
İyi haftalar dileğiyle...
Yazara E-Posta: H.Bila@milliyet.com.tr
