Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hikmet BİLA

AVRUPA Birliği'nden yediğimiz darbe iki gerçeği ortaya çıkardı:
1. Gördük ki, gidermemiz gereken birçok eksiğimiz vardır.
2. Anladık ki, Avrupa denen yer, hala o malum Avrupa'dır.
Demokratikleşme, bu kadar zor mu? Hayır. Üstelik bunun Avrupa Birliği ile ilgisi de yok. Çağdaş olmanın asgari koşulu, hukuksal yapı ve uygulamaların yenilenmesidir. Avrupa'ya meydan okuyacak kadar kendini güçlü hisseden bir iktidar, demokratikleşme paketini hayata geçirecek kadar da güçlüdür herhalde.
Tabii ki, demokratikleşme, Avrupa kilidini açmaya tek başına yeterli olmayacaktır. Avrupa'nın tüm koşullarını yerine getirseniz, "Gözünün üstünde kaşın var" diyeceklerdir.
Ancak, bugün Türkiye'ye karşı birlik olan Avrupa'nın her zaman ve her alanda "birlik" olduğu da sanılmamalıdır. Aslında Avrupalılar, öbek öbek bölünmüşlerdir ve kıyasıya bir kavga içindedirler. Eski Sovyet peyklerini kendi çevresinde toplayıp Avrupa'nın ağası olmaya soyunan Almanya'ya İngiltere, Fransa ve İtalya'nın bakışı hiç de hoş değildir. Akdeniz grubunu oluşturan Katolik İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz, Avrupa'da en büyük nüfusu oluştururlar. İngiltere ve Almanya - aday ülke Polonya ile birlikte - kuzeylidirler. Almanca konuşan Almanya, Avusturya, Lüksemburg ayrı bir dil grubudur. İngiltere ve İrlanda'nın oluşturduğu İngiliz dili grubu nüfus olarak azınlıktadır ancak, Amerikan desteğini arkasına almıştır.
Kısaca Avrupa dil, din, ırk, tarih ve kültür bakımından ciddi şekilde bölünmüştür. Bir İngiliz diplomatı, "Ben Fransızca soruyu cevaplandırmam" diyerek bir Fransız gazeteciyi azarlayabilmektedir. İngiltere ile kıta Avrupası arasındaki "et savaşları" tüm hızıyla devam ediyor. Tek para birimi konusunda birbirlerine giriyorlar. Ve daha birçok örnek.
Demekki, akıllıca davranan bir Türkiye, çeşitli ittifaklar yapabileceği bir Avrupa coğrafyasıyla karşı karşıyadır.
Türkiye, "birleşmiş Avrupa"dan darbe yedi, "bölünmüş Avrupa"dan yararlanmalıdır.

Lüksemburg zirvesinin ardından Başbakan Mesut Yılmaz'ın ABD gezisi, bütün gözleri Atlantik ötesine çevirdi. Böyle önemli bir geziyi güçlü bir kadroyla izleyen Milliyet, geziyi en ayrıntılı haberlerle veren gazete oldu. ABD seferinde olup bitenleri, Derya Sazak, Yalçın Doğan, Gani Müjde, Sema Emiroğlu ve Yasemin Çongar'ın kaleminden izlediniz.

Geçtiğimiz hafta 3 ödülü daha şeref listemize ekledik. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin ödülleri, sahiplerini bulurken üç arkadışımız Osman Ulagay, Özcan Ercan ve Abbas Güçlü, yazılı basın dalında birincilik ödülüne layık görüldüler. Bu daldaki beş ödülden üçünü Milliyet'in alması bizi daha çok gururlandırdı. Arkadaşlarımızı yürekten kutluyoruz.
İyi haftalar dileğiyle.


Yazara Email H.Bila@milliyet.com.tr