Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul Bostancı’daki hücre evine yapılan operasyon birçok açıdan derslerle doluydu. Operasyon, 6.5 saat süren çatışmadan sonra Orhan Yılmazkaya isimli teröristin öldürülmesiyle sonuçlandı. Ancak, çatışma sırasında Emniyet Amiri Semih Balaban ve Mazlum Şeker isimli vatandaş hayatını kaybetti. NTV kameramanı İlhan Kandaz ve 7 polisimiz yaralandı. Hücre evinde ele geçen silahlar ve patlayıcılar ve teröristin hareket tarzı önemli bir felaketten dönüldüğünü gösteriyor.
Teröristlerin planladığı eylemlerin önlenmiş olmasının yanı sıra hücre evinin bulunduğu apartmanda yaşayanların yaşamına mal olacak patlamalar olabilirdi. Böyle bir felaket yaşanmadan operasyonun bitirilmiş olması önemli bir sonuç. Ancak 2 ölü, 8 yaralı bulunması herkesi derinden üzdü. Şehit emniyet amiri ve yaşamını yitiren vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. 

Emniyet yönünden
Bostancı operasyonu hem güvenlik güçleri hem basın hem de vatandaşlar açısından önemli dersler içeriyor.
Polisimiz, operasyonu başarıyla tamamlamış olmasına rağmen, güvenlik önlemleri açısından bazı haklı eleştirilere muhatap oldu. Belki güvenlik önlemleri daha iyi alınsaydı 2 ölü, 8 yaralı olmayabilirdi.
6.5 saat süren operasyon sırasında güvenlik çemberinin yeterli olmadığı görüldü. Yaratılan güvenlik sınırı hücre evine çok yakındı. Nitekim yaralanan NTV kameramanı, hücre evine 100 metreye kadar gazetecilerin yaklaşabildiğini söyledi. Kendisi de bu sırada vuruldu.
Bu durumda emniyet güçlerinin atış menzilini dikkate alarak güvenlik şeridini daha uzağa koyması gerekirdi. Nitekim bir vatandaşın yaşamını yitirmesi ve NTV kameramanının yaralanmasından sonra güvenlik şeridi daha uzağa çekildi. Belki bu önlem başından alınsaydı bu kötü olaylar yaşanmayabilirdi.
Keza, hücre evinin bulunduğu apartman sakinlerinden evlerinde kalanlar vardı. Bu da büyük bir riskti. Apartman neden tümüyle boşaltılmadı? Bu haliyle apartman sakinlerinin yaşamlarını yitirmeleri ve yaralanmaları söz konusu olabilirdi.
Kuşkusuz İstanbul Emniyet Müdürlüğü, operasyon koşulları ve güvenlik önlemleriyle ilgili gerekçeleri biliyordur. Nitekim İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah dün bir basın toplantısıyla eleştirilere yanıt verdiler. Alınan önlemlerin yeterli olduğunu savundular. Öte yandan, operasyonda eksiklikler varsa, bundan sonra bunların da giderileceğini ifade ettiler.

Basın yönünden
Operasyon basın açısından önemli derslerle doluydu. Her şeyden önce yapılan canlı yayın, operasyonun güvenliği ve başarısı açısından riskliydi. Yayını teröristin veya teröristlerin izlemesi mümkün. Televizyon görüntülerinden polisin konumunu ve hareket yönünü görmesi veya dışarıdan izleyen teröristlerin evdekini uyarıp yönlendirmeleri de söz konusu olabilirdi.
Keza apartman sakinleriyle kurulan canlı telefon bağlantılarında sorulan sorular ve alınan yanıtlar, apartmana giren polis sayısı ve hareketleri hakkında da bilgi içeriyordu. Bu bilgileri teröristin de TV’den öğrenmesi ve polise karşı hareket etmesi ihtimal dahilindeydi.
RTÜK canlı yayın yasağı getirdi ama bu gecikmiş bir karardı.

Vatandaşlar yönünden
Bu operasyonda sadece olayı izlemek için gelen genç bir vatandaşımız da yaşamını yitirdi. Bu olay vatandaşlar açısından önemli bir dersti. Güvenlik güçlerinin uyarılarına uymadan, güvenlik şeridi dinlemeden sırf merak saikiyle silahlı bir operasyonu, çatışmayı izlemeye çalışmak doğru bir hareket değil. Bu, can kaybı riski taşıdığı gibi, güvenlik güçlerinin işini yapmalarını da zorlaştıran bir hareket tarzı.
Bostancı operasyonundan her kesim ders çıkarmalı; hatalar, eksikler, ihmaller tekrarlanmamalı...